Riskli yapı tespitinde denetimsizlik uyarısı!
Binaların risk tespitini yapan lisanslı kuruluşların denetlenmemesinin önemli sıkıntılara yol açabileceği uyarısında bulunan Ali Güvenç Kiraz, “Riskli yapı tespiti yapan kuruluşlar kamu denetimi altında olmalıdır” dedi
Kentsel dönüşüm yasasının öncelikle riskli yapıların tespiti ile başladığını ifade eden Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, binayı risk tespiti yapan lisanslı kuruluşların denetlememesinin sıkıntılara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Kiraz, bu raporların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisanslandırılmış kuruluşlar tarafından alındığını ve birçok özel kuruluşun da bu konuda rapor hazırladığını söyledi. Bu raporların alınması için taşınmazdaki hak sahiplerinden herhangi birisinin rapor tanzimi için bu kuruluşlara başvurabildiğini anlatan Kiraz, lisanslandırılmış kuruluşun da bu taşınmazdan örnek aldığını ve raporunu hazırladığını söyledi. Kiraz şöyle devam etti:
“Buraya kadar aslında hiçbir sorun yok gibi gözüküyor ancak asıl sorun bu örneklerin bu taşınmazlardan alınması noktasında geçerli hukuki ve teknik kriterlerin uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi noktasında düğümleniyor.
Yönetmelikler gereği bu kuruluşların binanın yapısının sağlam olup olmadığı yönünde ‘röntgen' diye de adlandırılan teknik film çekimi yapmaları gerekiyor. Kolon ve kirişlerin sağlam olup olmadığı yönünde alınan karotların gerçekten de o binadan alınıp alınmadığını belgelemesi açısından damgalanması gerekiyor. Ayrıca bu örneklerin belli bir basınç altında kırılması suretiyle denetlenmesi gerektiği belirtiliyor.”
‘Denetim mekanizması yok'
Şu ana kadar tüm riskli yapı tespit raporunda ilgili kuruluşun binalar üzerinde bu işlemleri yaptığını anlatan Kiraz, şu uyarıyı yaptı:
“Ama bu kuruluşların örnek alımları veya film çekimleri sırasında kendilerini denetleyecek, karot alımları sırasında o taşınmaza ait olduğuna dair karotların damgalanması veya belirlenmesini sağlayacak hiçbir denetim mekanizması bulunmuyor.
Alım sırasında bir kamu görevlisinin (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinden) bu denetimi yapması bu konuda ortaya çıkan ciddi iddiaların da önünü kesecektir.”
15 gün içinde itiraz
Riskli yapı tespit raporunu düzenleyen ilgili kuruluşun, raporu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gönderdiğini ve ilgili müdürlüğün de bu raporu tapu müdürlüklerine göndererek tapuya riskli yapı şerhini koyduğunu anlatan Kiraz, “Tapu müdürlüğü de ilgili hak sahiplerinin tamamına riskli yapı raporunu değil ama riskli yapı tespit yazısını gönderiyor. Vatandaş da bu tespit yazısına 15 gün içerisinde itiraz edebiliyor” diye konuştu.
‘Maliklere rapor gitmeli'
Riskli yapı tespit raporunun tüm kat maliklerine tebliğ edilmesini ve itirazların da bu rapor üzerinden yapılması gerektiğinin altını çizen Kiraz, şu bilgileri verdi:
“Riskli yapı tespiti sırasında hiçbir şekilde bulunamıyorsunuz. Kamu tarafından hiçbir denetimi yapılamayan rapor sonrasında da sadece size ‘Tespit edildi' yazısı gönderiliyor.
Vatandaş, böyle bir süreçte içeriğini, yapılış sürecini bilmediği ve tebliğ edilmeyen bir rapora karşı itiraz etmeye çalışıyor. Bu bize göre hem Anayasaya hem de hukuk devleti ilkesine açıkça aykırı bir durumdur. Riskli yapı tespit raporun tüm kat maliklerine tebliğ edilmelidir. Riskli yapı tespitini yapan kuruluşların tespit sürecinin tamamı da kamu denetimi altında olmalıdır.”
NEDEN SADECE KADIKÖY?
Kentsel dönüşüm sürecinin daha sağlıklı ve herkesin güvendiği bir süreç olması için bu raporların denetimini ve tebliğini sağlamak gerektiğinin altını çizen Kiraz, “Kadıköy'ün yüzde 80'ini riskli olarak ilan etmek hepimiz açısından korkutucu olabilir ancak neden Ümraniye, Kağıthane, Avcılar, Beylikdüzü veya Kartal'ın yüzde 80'inin riskli olmadığını da sorgulamak gerekmiyor mu? Deprem bir can kaybı yaratacaksa Kadıköy, Şişli, Beşiktaş veya Bağcılar'ı ayırmadan tüm ilçelerimizi ve insanlarımızı etkileyeceğini unutmayalım.”
Yavuz Karaman
Yorum Yaz