Sulukule kentsel dönüşümün gerçek örneği!
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, şehri eski dokusu ve güzelliğine kavuşturmak için, kendi tabiriyle binalara "yüz nakli" yapıyor.
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, şehri eski dokusu ve güzelliğine kavuşturmak için, kendi tabiriyle binalara "yüz nakli" yapıyor. 2005 yılında risk alarak Türkiye'de ilk kentsel dönüşümü başlatan ancak mahkeme kararı ile durdurulan "Sulukule Projesi" ile ilk günden bu yana eleştiri oklarının hedefi olan Demir, "Bunu haketmedik" diyor.
Tarihi Yarımada'nın İstanbul'un hatta Türkiye'nin özü. Demografik yapısı ve tarihi değerleri göz önünde alındığında Fatih'in avantajları da var dezavantajları da. 8 yıl önce göreve başlayan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Van Depremi'nin ardından Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Siyasi bedel ödeme pahasına" hayata geçireceklerini belirttiği Afet Yasası ile birlikte Türkiye'nin gündemine giren "Kentsel Dönüşüm"ün ilk uygulayacısı. "Kentsel dönüşümün farkına 2005 yılında vardık" diyen ve her ne kadar halen tartışılıyor olsa da, ona göre Sulukule, Türkiye'de kentsel dönüşüme tek örnek şu anda. O yüzden de sürecin sancılı olması doğal.
620 konut inşa edildi
Sur Koruma Bandı'nda yer alan 90 bin metrekarelik alanda yapılan çoğunluğu villa 620 konutun inşa edildiği ve Roman vatandaşların evlerini terk etmelerine neden olduğu gerekçesiyle üzerinde hayli gürültü kopan, Fatih Belediyesi ve TOKİ'nin ortaklaşa yaptığı Sulukule Projesi, İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nce "kamu yararına uygun" olmadığı gerekçesiyle iptal edildi.
Ekim ayında da sahiplerine teslim edilmesi planlanan ve 4 bin insanın yaşayacağı Sulukule'nin yeni haliyle Anadolu'da orta ölçekte bir ilçe olduğunu ifade eden Başkan Demir, iddiaların aksine, bu projeyi yüzde 98 oranında mülk sahipleriyle uzlaşma sağlayarak gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Demir, Hürriyet Emlak'ın sorularını içtenlikle yanıtladı.
8 yıl önce başkan oldu
Sulukule ile başladığımız sohbette, biz sorduk Başkan Demir anlattı: "8 yıl önce, genç yaşta, böyle bir yerde belediye başkanlığı nasip oldu. Çok ciddi bir problem vardı Sulukule'de. İçinde oturanlar da sıkıntıdaydı. Dışarıdan göründüğü gibi değildi. Evet, bundan 20 yıl önce eğlence evleri vardı. Ama biz Sulukule'ye niyetlendiğimizde 3 tane eğlence evi vardı. Bırakın gece eğlenmeye gitmeyi, gündüz bile gidilebilecek bir yer değildi. İnsanlar teneke evlerde yaşıyorlardı. Bir şekilde müdahale etmek gerekiyordu.
İnsani, kültürel, sosyal ve şehir boyutuyla hassas bir konuydu. Bir risk aldık tabi. Sulukule şu anda kentsel dönüşümle mukayese edildiğinde, çok daha riskliydi aslında. Ama şimdi onun rahatlığını yaşıyoruz. Sulukule dışında 6-7 yerde daha dönüşüm yapıyoruz, yenileme alanlarımız var. İnanılmaz bir deneyimimiz var. İnsanların hangi taleple yaklaşacağını, süreç içinde nasıl problemlerle karşılaşacağımızı biliyoruz. O yüzden, çok iddialı olabilir ama kentsel dönüşümde şu anda avantajlıyız. Sıkıntıları aşmış olmanın rahatlığı ve olgunluğu içindeyiz. Dışarıdan çok gürültüsü oldu ama temelde hiç böyle sıkıntı yok. Hatta, Ayvansaray'da, Fener-Balat'ta, Süleymaniye'de yapıyoruz kentsel dönüşümü. Yıkımlar başladı. Yalı mahallemiz var, Yenikapı Marmaray'm bulunduğu yerde. Kapalıçarşı'da başladık."
ASIL KIYAMET SÜLEYMANİYE'DE
Mustafa Demir, asıl kıyametin Süleymaniye Projesi ile kopacağına vurgu yapıp, şöyle diyor: "Süleymaniye'de Kiptaş'la bir hayal gerçekleştiriyoruz. Birkaç yıl içinde göreceğiz. Mülk sahipleri ya kendileri yapacak, ya biz. Şu anda 36 adayı başladık. Hedefimiz 100 ada. Şaka değil yani. Bu bizi farklı kılacak. Üzerinde çalışılmış, Kurul tarafından onaylanmış sluetler. Üç katlı binalar. Burası rüya gibi bir yer olacak. Biz zaten önce rüyasını görüyoruz, sonra gerçekleştiriyoruz. Olanları ahşap, yoksa kagir, birbirine saygılı, üçer katlı, cumbalı, bizim yaşımızdakileri mutlu edebilecek bir yer. İstanbul burası, başka bir yer değil. Asıl burayı bitirince kıyamet kopacak. Kurul gözetiminde yapılacak arkeolojik kazılar sonucu, arka bahçeleri ve altlarında otoparkları da olacak. Bir yönetim modeli oluşturulacak. Sulukule çok güzel oldu ama birbirini tekrarlayan yapılar, site olgusu var. Süleymaniye daha farklı. Şu anda dozerler çalıyor. Millet uğraşıyor ama biz yapıyoruz. Yasa yönetmelik olacak ama biz 5366 sayılı yasaya göre yolumuza devam ediyoruz."
KADİR ABİ'DEN İMAR TRANSFER HAKKI İSTEDİK
Projelerin çevresine değer kattığını belirten Demir, şöyle konuştu: "Fatih'te yeni yapılmış bir bina ile eski yapılmış bir bina arasındaki değer farkı 3 katı. Tarihi yarımadanın böyle bir değeri var. Lokasyonumuz itibariyle evlerimiz eğer depreme dayanıklı hale getirilip, biraz düzeltilebilirse İstanbul'un en pahalı evlerinden biri olabilir. Dezavantajımız, binayı yükseltemiyoruz. Hatta bazı binalar yıkıldığında daha da alçak olacak. Her binanın üstünde bir kaçak kat var. Hepsi bertaraf edilecek. Ancak, 6 katlı bina yıkılıp 4 katlı yapılacaksa, bunun için bize Büyükşehir'in destek vermesi gerekiyor. Kadir Abi ile konuyu konuştuk. İmar transfer hakkı var. Bu şekilde cazip hale getirmek suretiyle dönüşüm yapılabilir. Zor ama kolektif bir çalışmayı gerektirebilir."
Fatma AKSU/Hürriyet
Yorum Yaz