Teknik Yapı Halkalı'ya 1100 konut yapacak!
Teknik Yapı, Uçaksavar Sitesi'nin ardından Halkalı'daki Bahariye Halı Fabrikası'nın yerine 1100 konutluk konut projesi inşa edecek
Halkalı'da 'Bahariyelerin yerine konut yapacak
Teknik Yapı'nın patronu Nazmi Durbakayım ve oğlu Umut, ilginç bir dönüşüm hikayesine imza atıyor. Nazmi Bey'in 1982'de Halkalı ve İkitelli'de inşa ettiği iki Bahariye fabrikasını yıkıp yerine konut, AVM ve residence yapmak oğul Umut'a nasip olacak.
Nazmi Durbakayım kimdir?
1950'de İstanbul'da doğan Nazmi Durbakayım, , Haydarpaşa Lisesi ve İTÜ İnşaat Fakültesi'nden 1974 yılında mezun oldu. 1980'de Teknik Yapı'yı kuran Nazmi Durbakayım, Türkiye İnşaat Sanayicileri işveren Sendikası (İNTES), Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) üyesi. Durbakayım, Mahalle Afet Gönüllüleri Vakfı'nın (MAG Vakfı) da kurucu üyeleri arasında yer alıyor.
Bahariye Halı'yı yıkıyoruz, yerine 1.100 konutluk proje yapılacak
UMUT Durbakayım, yeni projelerden bahsediyor ve şöyle konuşuyor: "Halkalı'da Bahariye Halı fabrikasının yerinde yıkıma başlıyoruz. Orada 1.100 konut olacak.
Bahariye Mensucat (İkitelli) için de çalışmalarımız sürüyor. Suadiye Sahil Site'miz olacak. 200'den fazla konut çıkacak. Kentsel dönüşümle ilgili projeler de geliyor. Aslında dönüşüm işi bizim kaderimizde var.
Teknik Yapı birçok projesini de eski fabrikaların yerine yaptı. Bir tanesi tavuk çiftliği ve taş ocağı üzerine, bir başkası Baymak'ın yerine oldu. İshakol'un yerine proje yaptık. Şimdi Nazmi Bey'in 1982'de yaptığı Bahariye Hah ve Mensucat fabrikalarım da yıkıyoruz. Bahariye HÜKÜMET riskli bölgeleri kökten dönüştürmek için kanun yapmaya çalışıyor. Ancak bazı müteahhitler çok başarılı kentsel dönüşüm projelerine imza atmaya başladı bile.
Teknik Yapı'nın patronu Nazmi Durbakayım ve oğlu Umut, Fikirtepe'de 3 ada ile anlaşıp bölgeye 2 bin 650 konut yaparak ilk büyük 'mahalle' dönüşümünü başarmak üzere. Ancak en ilginç gelişme Nazmi Durbakayım'ın 1982'de Halkalı ve İkitelli'de inşa ettiği Bahariye Mensucat ve Hah fabrikalarını da yine Teknik Yapı'nın yıkacak ve yerine konut, AVM ve rezidans yapacak olması. İşte Nazmi Durbakayım ve Umut ile patron kulisimiz: Fikirtepe'de imzalar atılıyor
Fikirtepe'de 3 adada proje yapacağız. Hak sahipleriyle anlaşma sağlandı, imzalar atılıyor. Adalardan biriyle yüzde 99.9, ikincisiyle yüzde 92, üçüncüsüyle de yüzde 80 oranında el sıkıştık. Toplam büyüklük 52 bin metrekare. Bu adalar 215 parselden oluşuyor ve 750 hak sahibi bulunuyor. Yaklaşık 19 bin metrekarelik birinci adada 950 konut yapmayı planlıyoruz.
İkinci ada 20 bin metrekare ve burada yapılması planlanan konut sayısı 1.000, üçüncü ada alanı ise 13.500 metrekare ve yapılması planlan konut sayısı 700. Adalar için birden fazla konsept proje hazırladık.
Lüks projeler üreteceğiz. Toplam 52 bin metrekarelik adada 3 blok üzerinde 2.650 üniteden oluşan rezidans, home office ve ticari birimler olacak. Adalarda 4'üncü kattan itibaren Sarayburnu manzarası olacak.
Bu projelerde maliklere yüzde 55 pay veriyoruz
Her bağımsız bölüm için belli bir hak mahrumiyeti bedeli ödeyeceğiz. Bu rakam her konut için aylık 700 lira, dükkan içinse aylık 1000 lira. Ayrıca bir kereye mahsus taşınma bedeli olarak da 1000 lira ödenecek. Biz aslında bu işe Uçaksavar'daki oram görünce cesaretlendik. Uçaksavar'da 427 bağımsız bölüm var.
Orada maliklerin taleplerine göre proje geliştireceğiz
Yüzde 83'ü katıldı ve seçilen müteahhit olduk. Soma sözleşme çalışması yapıldı 6 ay sürdü. Şimdi imzaya başladık ve 3 haftada imza oram yüzde 80'e dayandı.
Kanunlar kimseyi zorlamıyor
Şimdi kentsel dönüşüm Afet Kanunu ile birlikte iş hızlanacak. Aslında kanun denilince sanki insanları bir şeye zorlayacaklar gibi anlaşılıyor. Öyle değil. Bu konuyu Erdoğan Bey çok güzel anlattı: Afet Kanunu'nda üçte iki çoğunluk esas alınacak. Devletin kimsenin malında gözü yok. Üçte iki tamamsa, dönüşüme yanaşmayan üçte 1 için SPK'ya bağlı ekspertiz rakamı çıkacak. Bu bölüm diğer maliklere teklif edilecek. Onlar alamadı mı? O zaman müteahhite sunulacak. Onlar da mı almadı devlet alacak.
Devlet ise üçte iki ne diyorsa ona tabi olacak. Bunu speküle ederek kanunun önünü kesmek çok yanlış olur. Mazallah bir deprem yaşanırsa bedeli acı olur.
Teknik Yapı'nın inşaat portföyü Hah 58 bin metrekare. Ancak bir ayrıntı var ki söylemek lazım; babanım yaptığı yapıları yıkmakta zorlanıyoruz. 12 sene önce de yine onun yaptığı bir fabrikada tadilat istendi, sadece merdiveni yıkmakta bile çok zorlandık. İkitelli tarafında babamın inşa ettiği 20 civarında fabrika var ve bunların yarısı konut projesi olmak için yine bize gelecek gibi görünüyor." NAZMİ Durbakayım, Teknik Yapı'nın başlangıçta 'fabrika' inşaatları yaparak işe başladığım hatırlatıyor ve aynı anda Bağdat Caddesi bölgesinde yap-sat ve İstanbul genelinde de eski yapıların restorasyonuna başladıklarım anlatıyor. Durbakayım şöyle konuşuyor: "Biz bugüne kadar hep Deprem Yönetmeliği ne göre yapı ürettik. Çünkü ben teknik üniversiteyi bitirdiğimde dünyayı öğrenmiştim. Kaliforniya'daki depremi de Erzincan'dakini de biliyordum Demirin betonun ne olduğunu bildikten sonra yapacağınız yapının da ne en olması gerektiğini biliyorsunuz. Ancak bizim insanımız 1999 depreminden sonra binaların sağlamlığıyla ilgili bir arayışa girdi. Daha seçici oldular ve belirli adreslere yöneldiler, işte o noktada biz geçmişimizdeki projelerin sağlamlığı nedeniyle ilgi odağı olduk."
Kozyatağı'na 42 milyon lira harcadık, otopark restoran ve spor merkezi yaptık
TEKNİK Yapı'da satış soması hizmetin de kurumsal yapı içinde çözüldüğünü anlatan Umut Durbakayım, "Daire sahibinin ne zaman konutunda bir problem çıksa Teknik Yapı'yı arayabiliyor. Çünkü Teknik Yapı'nın ilk projesinden ben bütün yapılarının arşivi duruyor ve binalarda hangi tesisat nasıl, hepsi bilgimiz dahilinde 15 yıl önce yaptığımız yerin durumunu biliriz, malzemesini de buluruz" diyor. Durbakayım, Kadıköy Belediyesi ile hayata geçirdikleri bir projeyi de şöyle anlatıyor: "Kozyatağı'nda yap işlet devret yöntemiyle 32 yıl işleteceğimiz bir proje inşa ettik 10 dönüm arsa üzerine, 25 bin metrekarelik inşaat yaptık. 42 milyon liralık yatırım oldu. Otopark, spor tesisi ve restoran yaptık. 3 kat kapalı 500 araçlık otopark imkanı sağlandı. Restoran 750 kişilik. Spor salonu 7 bin metrekarenin üzerinde.
NAZMİ Durbakayım, Türkiye'de '1000'li rakamlarla konut üretiminin 2004'ten soma yaygın ve kalıcı olabildiğini belirtiyor ve Teknik Yapı'nın da bu dönemde büyük projelere TOKİ-Emlak Konut ile hasılat paylaşımı yöntemiyle başladığım söylüyor. Durbakayım, "İlk büyük projemiz 1.700 konutluk Uphill Court oldu. O projeye mimar bile bulamadık. Çünkü bizim mimarlar o güne kadar böyle büyük bir projeye hiç girmemişler, korktular. Biz de kendi mimar ekibimizi kurduk. Bu projede '250 daire satabiliriz' diyorduk ama satışa çıktığımız gün korkunç izdiham oldu ve eğer satış elemanı sayımız uygun olsaydı inanın 1 günde 1700 daireyi satabilirdik" diyor.
Sadi Özdemir-Hürriyet Emlak
Yorum Yaz