FinZoom konut kredisi Yıllık Maliyet Oranı Endeksi'ni açıkladı

Konut kredileri pazarı, 2010 yılı içerisinde aylık ortalama %2 büyüme kaydetmiş durumda. Konut kredileri pazarında en fazla hareketliliğin yaşandığı ay ise % 3.5'lik büyüme ile Nisan ayı oldu. Ağustos ayında ise hem yaz tatilinin hem de Ramazan ayının etkisiyle bir azalma yaşandı. Ancak bayram sonrası, siyasi ve ekonomik verilerin olumlu yönde seyretmesi piyasada tekrar güçlü bir güven ortamının oluşmasını sağladı ve bunun sonucu olarak pozitif bir hareketlenme yaşanıyor. Konut kredileri pazarının önümüzdeki aylarda daha da hareketleneceğinin en önemli belirtilerinden biri büyük inşaat firmalarının yeni proje lansmanlarına başlaması. Bir diğer gösterge ise 2010'un ikinci çeyrek döneminde inşaat ruhsatı alınan konut sayısının 322 bin olması ki, bu sayı geçen senenin aynı dönemine göre % 29.1'lik bir artışa tekabül ediyor. 

Konut Kredileri Yıllık Maliyet Oranı Endeksi
Yıllık Maliyet Oranı, halk arasında Masraflar Dâhil Faiz Oranı olarak da anılmaktadır. Faiz oranı dışında kalan ve bir defaya mahsus alınan bu masraflardan bazıları, başvuru ücreti, komisyon, istihbarat bedeli, ekspertiz ücreti, ipotek ücretidir.

Konut kredileri  yıllık maliyet oranı endeksi 4 aylık bir aradan sonra ilk defa yükselişe geçti, geçen ay %13.21 olarak açıklanan endeks bu ay %13.23'e yükseldi. Bu cuzi yükseliş normal olarak algılanabilir çünkü geçen 2 ay boyunca yaşanan düşüşlerde bankaların kısa süreli başlatmış oldukları kampanyalar etkili olmuştu. Zaten endekste en yüksek ve en düşük seviyeler halen korunmakta, bu da bize konut kredileri pazarının stabil ve güvenilir olduğunu gösteriyor. Sonuç olarak konut kredisi kullanmayı düşünen tüketicilerin faizlerinin ani yükselişlere ve düşüşlere kapalı olduğunu ve ihtiyaçlarını daha fazla ertelememeleri gerektiğini bilmeleri gerekiyor çünkü bu hareketli piyasa koşullarında kısa süre içerisinde konut fiyatlarında ciddi artışlar beklenmekte.

İhtiyaç Kredileri
İhtiyaç kredileri Ekim ayı yıllık maliyet oranı endeksi beklendiği gibi bu ay ciddi bir artış yaşadı, bankaların bayram kampanyalarının bitmesi ile birlikte hemen hemen her banka ramazan öncesi faiz oranlarına geri döndü ve endeks %23.00 olarak gerçekleşti. Ramazan öncesi Ağustos ayında ihtiyaç kredileri yıllık maliyet oranı %23.62 idi, bu açıdan karşılaştırma yaparken bu veriyi baz almak daha realistik olacaktır. Aslında ihtiyaç kredisi faizlerinde ve buna bağlı olarak yıllık maliyet oranlarında daha fazla düşüş beklenmekte, fakat Akbank, İşbankası, Halkbank gibi pazarda büyük paya sahip olan bankaların ihtiyaç kredisi ürünlerinde beklenen indirimleri yapmaması ve yaklaşık 5-6 aydır aynı faiz oranları ile ürünlerini tüketicilere sunmaları bu düşüşün yavaşlamasına sebebiyet veriyor. Bankaların ihtiyaç kredilerinde hayata geçirdikleri en önemli katkı çeşitlilik, bu bağlamda tüketiciler ihtiyaçlarına en uygun krediyi seçme olanağına sahipler.

Vadeli Mevduat Efektif Faiz Oranı
Vadeli mevduat getirileri için hesaplanan yıllık efektif faiz oran, bir menkul kıymetin vadesine kadar tutulması sonucu elde edilecek getiriyi ifade eder. “Effective rate of return” olarak da adlandırılır. Efektif faiz, vade uzunluklarının bir yıldan kısa olması durumunda bileşik faiz kullanılarak hesaplanan faiz yöntemidir ve gerçekleşen faiz olarak da adlandırılır. Yıllık vadeli mevduat getirleri için hesaplanan efektif faiz oranı 10.000 TL ve 6 aylık vade için analiz edilmektedir.

Vadeli Mevduat efektif faiz oranı Merkez Bankası'nın Eylül ayı içerisinde gerçekleştirmiş olduğu çeyrek puanlık indirimin etkisiyle %6.42'den %6.28'e geriledi. Merkez Bankası'nın bu kararı para piyasaları için sürpriz oldu, 2010 yılı başlarında Merkez Bankası'nın 2010'un ikinci yarısından itibaren faiz artırımı yapacağı düşüncesi hakimdi fakat yaz aylarında enflasyonun düşük seyretmesi ile birlikte Merkez Bankası bu kararı aldı. Çoğu banka faiz indirimine rağmen mevduat oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmedi ve Efektif faiz oranında beklenenden daha az bir düşüş yaşandı. Bunun en önemli sebeplerinden biri de bankaların kredi dağıtma yarışı. Bankalar likidite sorunu yaşamamak için ellerindeki mevduat müşterilerini ve potansiyeli kaçırmak istemiyor.