Konut kredilerinde 2012'de neler yaşandı? 2013'ü neler bekliyor?

KrediPazari.com'un verdiği bilgilere göre ihtiyaca karşılık kredilerdeki büyümeye eğilimine bakıldığında son 5 yılda konut kredileri hacmindeki büyüme % 36 ile en yüksek 2010'da yaşandı. 2011'de %22 , 2012'de %15 düzeylerinde büyüyen hacmin, 2013'de düşen faiz oranlarının da etkisiyle en az %14 düzeylerini yakalaması bekleniyor. 

 

Konut Kredilerinde İndirim Yarışı 2012 Üçüncü Çeyrekte Başladı

 

Merkez Bankası'nın para politikasını gevşetmesi ve faiz koridorunu daraltarak oranları ikili hanelerden tekli haneye düşürmesi 2012 yılına, kredi faiz oranlarına indirim olarak yansıdı. Eylül 2012  BDDK verilerine göre kullandırılan tüketici kredilerinin %44'ünü konut kredileri oluşturdu. 

 

İndirim yarışına katılan bankaların tüketicilere sunduğu cazip tekliflere en çok ev'lenmek isteyenler ve refinansman (yeniden yapılandırma) yapmak isteyenler sevindi. 

 

 

2012 yılında kredi sektörünü etkileyecek önemli kararlar alındı. Yasalarda yapılan değişiklikler konut kredisi pazarına farklı şekillerde yansıdı. 

 

 

1. Kredide Eş Rızası Zorunluluğu: Türk Borçlar Kanunu'nun 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girmesiyle birlikte bankalar "kredide eş rızası aranır' şartını uygulamaya koydu. Kredi almak isteyen kişi, eşinin rızası olmadan kredi kullanamaz, kefil olamaz hale geldi. Ticari hayatta iş aksaklıklarına neden olan bu durum iş dünyasını ayağa kaldırdı ve hükümet  uygulamanın yeniden düzenlenmesi gerektiği kararına vardı. Eş rızası şartının konut kredisi, ihtiyaç kredisi gibi bireysel kredilerde devam etmesi, ticari kredilerde ise Bakanlar Kurulu tarafından verilecek kararla, mal ayrımı sağlanarak kefil olan eşin mağduriyetinin önlenmesi doğrultusunda çalışmalara başlandı.

 

2. Konutta KDV Artışı:  Maliye Bakanlığı'nın aldığı kararla metrekaresi 1000 TL ve üzeri konutlardan alınan KDV tutarı % 18'e çıkarıldı. Daha önce 150 m2'nin altındaki daireler için %1, 150 m2 üzerindeki daireler için %18 KDV alınıyordu. Uygulama 1 Ocak 2013'ten sonra ruhsatı alınan konutlar için geçerli olacak, 1 Ocak 2013 tarihinden önce ruhsatı alınan konutlar içinse bu uygulama geçerli değil.  İnşaat firmalarının KDV artışını tüketiciye, dolayısıyla 2013'de konut fiyatlarına artış olarak yansıtması, sonuç olarak ikinci el konut piyasasını direkt etkilemeyeceğinden bu durumun, konut kredilerindeki büyümeye negatif etki yaratmayacağı düşünülmekte. Hatta %18 artıştan etkilenmediklerini belirten projelerin yeni pazarlama metodları olan‘ KDV  bizde %1' sloganı bu aralar oldukça gündemde.

 

3. Tapu Harçları Arttı : Eylül 2012'de Resmi Gazete'de yayınlanarak yürülüğe giren kararla alıcıdan ve satıcıdan ayrı ayrı alınan binde 16,5 oranındaki 'tapu harcı' binde 20'ye yükseltildi. 

 

4. Kredi Risk Raporu Halka Açıldı: Kredi Kayıt Bürosu tarafından hazırlanan ve sadece bankalarla paylaşılan ‘Risk Raporu' sonuçlarının Eylül 2012 itibariyle tüketicilerle de paylaşılmasına karar verildi. Bu uygulama ile tüketici, bankaya olan kredi bilgilerinin dökümünü, kefil olacağı kişinin kredi geçmişini, kısacası finansal risk durumunu kolaylıkla öğrenebilecek. Şu anda sadece bankalarla olan ilişkilerin risk boyutunu içeren uygulamanın  içeriğinin 2013 yılında genişletilmesi planlanıyor.  Elektirik, su, doğalgaz, telefon gibi fatura ödemelerinin de sisteme dahil edilerek hazırlanacak risk raporu, kredi skorunun belirlenmesinde de kullanılacak. 2013 yılında kredi sicillerinin de kullanıma açılabileceğine dair yapılan açıklamalar özellikle kredi kullanacak kişileri yakından ilgilendiriyor. İstediği zaman kredi raporunu alabilecek ve kredi skorunun banka kriterlerine uygun olup olmadığını görebilecek olan tüketici, banka ödemelerinden kaynaklanan olumsuz duruma zamanında müdahale ederek sicilini düzeltme yoluna gidebilecek. Kredi  skorunu yükselterek banka nezninde ideal müşteri profili kazanan tüketici, kredi  kullandırımlarında bankayla pazarlığa daha rahat girebilecek. Bankaların müşteri risk profiline uygun kredilendirme seçenekleri de bu doğrultuda artacak. 

 

5. Deprem Sigortası: Neredeyse Her İşlemde Hayatımızda: Tapuda alım satım işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için zorunlu kılınan Deprem Sigortası, Mayıs 2012'de yürürlüğe giren 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu'na göre elektrik, su abonelik işlemlerinde de istenmeye başlandı.  Bu durum en çok poliçe sayılarını katlayan sigortacıları sevindirdi.  Metrekare birim fiyatı üzerinden hesaplanan sigorta bedelinin evin gerçek metrekare değerinden ödenip ödenmediği şu anda sistemsel olarak kontrol edilemiyor. Bu durumda tüketici abonelik yaptıracağı evin sigorta bedelini en düşük değerden göstererek abonelik işlemlerini yaptırabiliyor. Sistemin amacına uygun işleyebilmesi için 2013 yılında bu aksaklığın giderilmesi bekleniyor. 

 

Pelin Akay/http://www.kredipazari.com