Türkiye'de konut kredisinin anlık röntgeni!
Bankalar Türkiye'de 2005 senesinden bugüne aktif olarak konut kredisi veriyorlar. 2006 senesinde yapılan düzenlemeler, ekonominin açılması, enflasyonun canavarlıktan sokak kedisi moduna dönüşmesi işleri hızlandırdı
Böylece konut kredisi hacmi 2004 senesinde 2,6 milyon TL'den başlayarak büyüyerek 2011 sonunda 74 milyon TL'ye geldi. Ancak işler orada zorlaştı, bakalım yılın ilk 6 ayı bize neleri gösterdi.
Bugün için araştırmalara göre Türkiye'de kredi ile satın alınan konutların ortalama fiyatı 120 bin TL, ortalama konut kredisi büyüklüğü ise 80 bin TL olarak tespit ediliyor. Bu rakam 2011 senesinde 74 bin TL idi, bu durumda ortalama kredi kullanımının biraz büyüdüğünü söyleyebiliriz.
Kredi kullanımında süre 7 yıl ortalamalarında. Talebin yüzde 80'ini ilk defa ev sahibi olacak kişiler tarafından oluşuyor. Kredi ile ev sahibi olmak artık daha kabul edilebilir ve insanlar 10 yıla yakın bir süre kredi kullanımında artık eskisi kadar çekinmiyor.
Merkez Bankası'nın ekonomiyi soğutma planı çerçevesinde uyguladığı sıkı para politikasının yılın ilk çeyreğinde etkisini gösterdiğini görüyoruz. Yılın ilk çeyreğinde artan faizler mart ayına kadar etkisini göstermiş, ancak ikinci çeyrekte biraz daha rahatlayan piyasalarda kredi faizlerinde düşüş görülmüştür. Yılın ikinci yarınsında da faiz oranları tekrar yüzde Tin altına inmiştir. Rakamlar incelendiğinde 2011 senesinde ilk 6 ayda konut kredi hacminin yüzde 16 büyüdüğü görülmektedir. Oysa 2012 senesinde ancak yüzde 5 büyüyebilmiştir ve bu büyümenin ciddi bir kısmını yılın ikinci çeyreğinde gerçekleştirmiştir.
Konut kredilerinin gayri safi yurtiçi hasılaya oranı Türkiye'de oldukça düşük. Gelişmiş ülkelerde çift sayılı rakamlar görülürken ülkemizde bu rakam 2012 1. çeyrek sonu itibariyle yüzde 5,6 olarak gerçekleşmiş durumda. Üstelik de bu rakam maalesef son 3 çeyrektir düşüş trendinde.
Konut kredisinin 40 yaş üzeri tüketicilerin talepteki payı artmış durumda. Yaş farkı ilginç bir durumu ortaya koyuyor: 30 yaş altı tüketiciler ise, diğerlerine göre ortalama yüzde 15 daha düşük tutarda kredi talep ediyor. Güzel bir gelişme yüksek gelirli kişilerin konut kredisi talebi içindeki payı artmaktadır. Hane geliri 3 bin TL üzeri olan kişilerin konut kredisi talebi içindeki payları artmıştır. Gelişmiş ülkelerde gördüğümü örneklerde şunu çıkarıyoruz. Konut kredilerinin faizleri düştükçe aylık taksit miktarı düşüyor. Böylece toplum içindeki aylık kredi taksidi ödeyebilecek gelir düzeyine sahip kredi kullanabilecek insan sayısı artıyor.
Faizlerin düşmesi bu açıdan önemli yoksa amaç zaten konutu olan birinin birden fazla konut almasını teşvik etmek değil.
Yılın ilk çeyreğinde önemli artışlar gösteren Mersin, Antalya, Aydın ve İzmir illerinde kullandırılan konut kredileri Ege ve Akdeniz bölgelerinin toplam içerisindeki paylarını artırmış durumda. Yani aslında pazar sadece istanbul'dan oluşmuyor. 2012'nin başından beri konut kredisi kullandırımının en çok artış gösterdiği illerin arasında Osmaniye, Mardin ve Diyarbakır da bulunuyor. Ancak bu tip şehirlerde konut kredisi kullandırılabilecek "nitelikli" konut bulma sıkıntısı mevcut. Bu sorun aşılsa aslında daha da fazla kredi kullandırılacak potansiyeli olabileceğini düşünüyoruz.
Kredi faizleri düşerken tüketicinin de dikkat etmesi gereken noktalar var. Kredi kullanırken, doğru bankayı seçmek büyük önem taşıyor. Banka seçimi yapılırken maliyeti etkileyen çok sayıda kriter, dikkat edilmesi gereken gizli masraflar var. En çok pazarlama yapan veya en güçlü görünen banka her tüketici için en uygun çözümleri sunamayabiliyor veya tüketiciyi krediye uygun bulmayabiliyor.
Ekonominin hareketlenmesi sağlanırsa faizlerde buna paralele düşerse belki rakamlarda hareket olur ama öte yandan tapu harçları arttı, KDV de kafamızda sorular yaratıyor. Bakalım neler olacak.
Exclusive Homes/Cansel Turgut Yazıcı
Yorum Yaz