Arıkan Yapı tek katlı yaşamı “tek geçiyor"
Konut sektöründe tek katlı yaşam konseptini geliştiren Arıkan Yapı, Toskana Orizzante ile yerini daha da güçlendiriyor.
Emlak ve gayrimenkul dünyasında “En çok hangi projeyi beğeniyorsun?” sorusu ile sık sık karşılaşırım. Profesyonel birisi olarak vereceğim cevapların projelerin karar mekanizmalarını yakından etkileyeceği bilinci ile cevap veririm. Projeleri fonksiyonlarına göre sınıflar ve kararlı davranırım. Bu soru villa yaşamı, toprağa yakınlık ve sakin yaşam olduğunda cevabı bellidir ve kesinlikle değişmez.
Ya da şöyle diyeyim; Bazıları o kadar iyi olurlar ki insanın içine işlerler. Büyükçekmece'de inşaatına başlandığı 2011 yılından bu yana favorim olan ve konuyu abarttığım için zaman zaman eleştirildiğim tek proje vardır: Park Village.
Hayatına baktı tek katlıyı geliştirdi
Projeyi gerçekleştiren Arıkan Yapı, kendi yaşamsal deneyimlerini imbikleyerek “tek katta yaşam” konseptini oluşturdu. Geçmişinden gelen yaşam zenginliği, dünya görgüsü ve yatırımcılarını dinleyerek edindiği bilgiler belirleyici oldu. Tabi ki yılların birikimi realize olduğunda proje doğru bir kitle ile buluştu ve kısa sürede iyi bir satış başarısı yakaladı.
Bu kulvarın devamını getiren Arıkan Yapı, Emaar Türkiye'nin Büyükçekmece Toskana Vadisi'ndeki 1.7 milyon metrekarelik arsasının bir kısmını kat karşılığı alarak Toskana Orizzonte adını verdiği 4 etapta 187 villalık ikinci bir proje daha gerçekleştiriyor.
“Hayatımın sonuna kadar yaşayabileceğim” yer diye niteleyebileceğim tek katlı villa konseptinin mimarı Arıkan Yapı'nın Yönetim Kurulu Başkanı Habip Arıkan Bey'e misafir olup bu fikrin nereden geldiğini, nasıl şekillendiğini, nelere dikkat edildiğini ve bundan sonra inşaat dünyasında neler yapacağını uzun uzun konuştuk. Arıkan bu arada bize Toskana Orizzonte'nin örnek dairesini gezdirip rahat, keyifli ve duyarlı bir yaşamın kurgusunu anlattı. Bir daha anladım ki işine ruhunu katanlar her zaman ve mutlaka başarıyor.
Göl manzaralı villa bölgesi huzur veriyor
Büyükçekmece Gölü kıyısında yaklaşık 2 bin dönümden fazla bir arazi Toskana Vadisi olarak biliniyor. Burada son 20 yılda Pelican Hill, Alkent 2000 ve muhtelif villa projeleri geliştirildi. Dubaili Emaar, Türkiye'de yatırım yapma kararı alınca bölgede brüt 1700 dönüm, net 1.068 dönüm arsa üzerinde Toskana Vadisi projesini geliştirdi. Buranın komşu arsasına Park Village'yi yaptıklarını belirten Arıkan, sektörde farklı bir konuma sahip olan konseptin çok sevildiğini belirterek şunları söyledi:
Farklılık arayışı aileden geliyor
Biz her zaman yaptığımız işte farklılıklar getirmeye odaklanan bir aileyiz. Geçmişte ve süregelen diğer işlere baktığınızda sıra dışı işler yapma hevesi her zaman var. Bunlar ailede öğretiliyor. “En”lerimiz olmadı hiç. En büyük, en çok metrekare, en büyük... Bunlar bizlik ifadeler değil ve hiç öngörmedik. Örneğin Park Village'den önce Park City projesini yaptık. Orada 125 bin metrekare inşaat alanı, 28 bin metrekare kapalı otoparkı, 1+1'leri brüt 97 metrekare olduğu ve balkonların 15 metrekareye çıktığı karma proje yaptık. O niteliklerde 95 metrekare bir daireyi 2006 yılında 85 bin liradan başlayan fiyatlara sattık. İnsanlar inanamadı. Satış ofisi Taksim Mc Donald's gibiydi. İlk evler 3-4 günde bitti. Orada farkı olmak gibi bir hedefimiz vardı. Ondan sonra öyle bir proje için çok teklif geldi ama sektörün kirlenmeye başladığına inandığımız için devam etmedik. 1500 konutluk 3-4 projeyi anlaşma imzalamamıza rağmen feshettik” dedi.
Projeye uygun arsa aradık
Tek katlı villa kurgusunun görüldüğü gibi basit ve hemen uygulanabilecek bir şey gibi algılanmaması gerektiğine dikkat çeken Arıkan, “İşi tersten yaptık. Herkes arsayı bulur ve ona uygun proje geliştirir. Biz Park Village'nin konseptini yıllar süren çalışmalarla belirleyip 2006 yılında tescillettik. Sonra arsa aradık. Bulmak 5 yılımızı aldı ve inşaatına 2011 yılında başlayabildik. Tek katkı villa yapmak meşakkatli, zor ve masraflı bir iş. Ama insanî açıdan doğru bir konsept. Çok ilgi gördü. Şu anda doluluk oranı yüzde 100'e yakın, yatırım için alanlar bile kendileri kullanıyor. Dolar bazında yüzde 60'a yakın prim yaptı” dedi.
Villada yaşayanların özlemi tek katlıya geçmektir
Bu yaşam şeklinin ne anlama geldiğine açıklık getiren Arıkan, “Kullanıcılarının yüzde 85'i villada yaşıyor. Tek katlının ne anlama geldiğini en iyi çok katlı villada yaşayan insanlar anlar. Dairelerde yatay yaşayanlar bunu anlayamıyor. Çok katlı villada kullanılmayan odalar, katlar, koridorlar, kaybedilen alanlar, merdiven kazaları, asansörler… Saymakla bitmiyor. Kısacası çok katlı villalarda yaşayanların hepsi yatay yaşama geçmek ister” dedi.
Böyle bir konseptin belirlenmesinde her şeyden önce ihtiyaçtan ve yaşamaktan doğduğuna dikkat çeken Arıkan, “Durup dururken doğmuyor fikirler. Yaşadığınız dünyanın dışından bir şey bulmak mümkün değil. Ben müstakil evlerde büyüdüm ve uzun yıllar yaşadım. İnsan yataya göre yaratılmıştır ve merdiven hayata engeldir. Ayrıca eşim (Orfea Hanım) ile gördüğümüz evlerden de etkilendik. Anadolu'daki evler, kerpiç ev ustası dedemin yaptığı evler ve gezilerde gördüklerimiz esin kaynağımız oldu. Farklı şeyler adapte ederek fikri geliştirdik. Evlerin hacmine önem vererek yüksek tavan ve kapı yaparak ferahlık sağladık. Bir İspanya (Cordoba) seyahatinde keşfettiğimiz iç avluyu projenin ortasına yerleştirerek fonksiyonellik ve rahatlığı artırdık. Bunları arsa almadan, proje hazırlamadan konseptimize uyarladık. Mutfağı hayatın merkezi olacak şekilde planladık. Yaşam alanı olması, terasa açılması ve iç bahçeyi görmesi gibi fonksiyonellikler kazandırdık. Herkesin bu avlunun kenarından geçmesini ve aile içi ilişkinin artmasını istedik. Mimarımıza “kafamızdakini çiz, getir” demedik. Evin iç trafiğini belirleyen biz olduk. ‘Bu evde biz yaşasak neye dikkat eder, neye ihtiyaç duyarız?' fikriyle hareket ettik” dedi.
Arıkan, sözlerine şöyle devam etti…
Ev içinde özgürlük alanı…
Bunlara ilave olarak eve farklı bir yaşam fonksiyonu katmayı ihmal etmedik. Yine Orfea Hanım'ın fikriyle Park Village'de 350 metrekarelik Trilya konseptine stüdyo bir daire entegre ettik. Kendi içinde müstakil, bir kapısı evin içine, diğer kapısı bahçeye açılan özerk bir daire. Bunu müştemilat odası olarak, büyükbabalar ve büyük anneler için, evin yetişkin çocukları, genç delikanlıları ve genç hanımlarının kullanabileceği, kendilerini rahat hissedebilecekleri bir daire olarak düşündük. Hem eve bağlı hem de özgür olsun. Bu oda çok ilgi gördü. Yıllarca düşünüp planlama yaparak proje geliştirince ortaya çıkan ürünler de çok kısa sürede kitlesine ulaşıyor.
Tek kat için masrafa razı olduk
Büyükçekmece'de doğru villa projesi geliştirince kitlesini buluyor. Biz katlı villa yapmayarak yasal imar hakkımızın tamamını kullanmadık. Tek katlı villa yaşamını hayata geçirmek için fedakarlık yaptık. Toskana Orizzonte'de kullanmadığımız yasal imar hakkı 650 daire yapılabilecek 65 bin metrekarelik alan. Böylece tek katlı villada yanınızdaki evin yüksek olmamasının rahatlığını sağladık. Aslında maliyeti temel ve çatı belirler. Binanın tek katlı olması, bahçenin düzayak olması, istinat perdeleri, alt yapının buna uygun olması… Biz 300 metrekarelik alana 3 kat fazla çatı yapmış oluyoruz. Girişleri basamaklandırmamaya ve sokağa kadar dümdüz gidebileceğiniz bir kat planlıyoruz.
Alışkanlıklar geleneksel, yenilikler zor kabul görüyor
Tüketicimiz kim ne derse ona inanıyor. Kafasında kalıpların dışında düşünemiyor. Değişen trendlerin ve ihtiyaçların farkında değil. Artık altyapı ve teknoloji müsait. Biz evi alan müşterilerimizin ileriki yaşlarda kullanmaları için duşlara mermer oturak yapılmasını tavsiye ediyoruz. Hayatın hastalığı, ameliyatı, yaşlılığı var. Kullanım konforu artık çok önemli. Yeni teknolojiyi takip edip imkanlardan faydalanmalı.
Tek katlı piyasaya değil yaşama dönüktür
Orizzonte güzel bir proje. Yatırımlık değil yaşam alanı olan ürünleri satıyoruz. Kimse aldığı villanın prim yapması için bize gelmiyor. Bazen böyle düşünenler bile karar değiştirip sonradan kendisi kullanmaya başlıyor. Her aşamada ev ihtiyacı olan belli düzeyde bir müşterimiz var. Piyasalara endeksli bir ürün yapmıyoruz. Durumumuz piyasanın gerçekliğini arz etmez ve öngörü değiliz. Siyaseten herkes gibi durağanlık yaşansa da villalarımıza ilgi var. Sadece alım kararları ertelendi. Biz hep müşteri ilgisinin önemi üzerinde dururuz. Bu dönemde ilgi devam ettiğinde durumlar düzelir düzelmez ertelenmiş alımlar satışa döner. Biz hafta sonları ciddi sayılarda misafirler ağırlıyoruz.
52 aile daha tek katlı yaşama geçiyor
İlk 52 villayı Eylül sonunda teslim edeceğiz ve yaşam başlayacak. İkinci etapta 55 tane villa var. Şu anda alt yapı çalışmaları başladı. Haziran 2016'da teslim edilecek. 3. ve 4. etaplarla bu rakam 187'ye çıkacak. Teslim tarihi 2018 gibi görünüyor ama 8 ay kadar öne çekebileceğimizi düşünüyoruz.
Orizzante bittikten sonra…
Arıkan Yapı'nın tek katlı villayı sürdürmesini istiyoruz. Bu kadar başarılı proje muhakkak taklit edilir. Bu bir pazar oluşumudur ve faydalıdır. Bu mantık ile gayrimenkul sektörüne yeni bir segment kazandırdık. Bir çok alanda fedakarlıklar yaptık. Fedakarlığı fiyatlara yansıtmayacak rakipleri aramızda görmekten mutluluk duyarız. Tabi bunun için uygun arazi geliştirmek için yol kat etmemiz gerek. Çünkü arsa sahiplerinin vizyonu yok. İmar durumunun sonuna kadar kullanılması gerektiği gibi bir algı var. Biz bunu 5 sene anlatamadık. Ama konseptimiz ile bölgenin gelişimine katkı sağladık. Park Village'ye başladığımızda Büyükçekmece üzerine ölü toprağı serpilmiş gibiydi. Bunu silkeledik. 144 villanın satılması diğer yatırımcılara cesaret verdi. Şu anda tek tapulu arazide Emaar'la Türkiye'nin en büyük villa projesini geliştiriyoruz. Aradan geçen kamu yolu olmayacak ve güvenlik zedelenmeyecek. Toskana Vadisi tamamlandığında 495 villa olacak. Parkları, zeytinlikleri ve üzüm bağları ile yeni bir hayat şekillenecek. Emaar'ın outlet projesi Türkiye'nin ilk designer outleti olacak. Dünya markalarını getirecek. Bizde önümüzdeki dönemde ihtiyaçları belirleyerek akıllı yatırımlar yapacağız.
Büyük malikaneler yapanların elinde kaldı
Bölgede büyük ölçekte çok sayıda malikane türü konutlar var. Biz Park Village ve Orizzonte'de metrekareleri düşürüp satın alınabilirliğe dikkat ettik. Yakın gelecekte daha küçük evlere ihtiyaç duyulacağını öngörüyoruz. Kullanım alanlarını ve fiyatları küçültüp insanların tercih edeceği projeler geliştiriyoruz. Kullanışlı metrekareler, ulaşılabilir fiyatlar, tek katlı ve insanı topraktan koparmayacak projeler istiyoruz. Orizzonte'de bin metrekare bahçe içinde brüt 187 metrekarelik 3+1'i tipindeki villayı 625 bin dolara satıyoruz. Bu fiyata İstanbul'un birçok yerinde daire bile alınamıyor. Bu fiyatı daha aşağı çekmeye çalışıyoruz. Bölgeye değişik bir soluk getireceğiz ve bir seneye proje kadar şekillenecek.
Büyükçekmece için kafa yoruyorlar
Bölgenin gelişimi için yerel yönetime destek oluyoruz. Elde ettiğimiz bilgileri yerele yönetimlerle paylaşıp ne tür bir gelişme sağlayacağımızı inceliyoruz. Bölgeye sadece A Plus değil, B Plus bir kitlenin de gelmek istediğini söylüyor ve bunun yollarını araştırıyoruz. Ayrıca yakın zamanda bölgeye Türkiye'nin ileri gelen birkaç firmasının gireceğinin duyumunu da alıyoruz.
3. havalimanı ve köprüsü burada kesişecek
Çatalca Karaağaç Köyü'nde 3. Havalimanı ile 3. Köprü bağlantı kavşağının yapılması planlanıyor. Burası temiz havası, imar yoğunluğunun azlığı, İSKİ su havzasında yer alması gibi özellikler açısından değerlendirdiğimizde Avrupa yakasında az bulunur bir villa bölgesi olarak öne çıkıyor.
Farklı lokasyon takibi olacak
Bölge dışında farklı lokasyonlara bakıyoruz. İzmir Çeşme hedeflerimiz arasında. Denizden yürüyerek eve gidilecek bir yer olmasını istiyoruz. Denize gitmek için arabaya binilmesin. Yazlık olsun ama daha uzun süre kullanılabilsin. 150 dönüm kadar olsun diyoruz ama maalesef düşüncelerimizi gerçekleştirebileceğimiz bir arsa yok.
İstanbul'da verdiğimiz teklifler var
Birde İstanbul'da teklif verdiğimiz merkezi lokasyonlarda projeler var. Onlarda 300 – 400 konut civarında olacak. Yeniden yapım veya kentsel dönüşüm olabilir. Görüşmeleri devam ediyor. Lüks konut olacak. Yaşamsal mimarimize uygun olacak. Böylesi bir proje için 100 milyon dolarlık bir yatırımı gözden çıkardık.
Sektöre ilişkin genel değerlendirmeler
Emlak ve gayrimenkul piyasasında seçim sonrası sakinliği var ama kurumsal firmalar bir adım bile gerilemedi. Projelerini ve fizibilitelerini yapıyorlar. Fakat bu tür bir esneklikle en fazla 1 yıl idare edilebilir. Planlı hareket edenler için bir yere kadar bu doğru. Ekonominin inşaata bağlı olan gerçekliği daha fazla gitmez. Planlar gelir gider dengesine göre ayakta duruyor. Gayrimenkul sektörü açısından da satın önemli bir argüman. Bunun doğru ve planlar doğrultusunda sürmesi gerekiyor ki planlar devam etsin.
Ekonomi rüştünü ispatladı
Yaptığımız ve sattığımız ürünle beklentileri bir araya getirdiğimizde biz satışlara devam ediyoruz ama sektörel anlamda beklentiler ekonomiye yansıyor. Evet, ekonomi eskisi gibi dalgalanmıyor, taşlar yerine oturdu. İnşaat sektörü kurumsallaşıyor ve iyiye gidiyor. Geçen 10 yılda sağlamlaştı. Lansmanlar ertelenebilir ama yeni projelerin hazırlıklarının hazırlıklara başlanmış olması önemli. Mimari ofislerimizin dolu olması da bunun göstergesi.
Herkes kendi işine baksa ya!
Siyaseti seviyoruz. Siyaseti siyasetçilere bıraksak ve halk işi olmaktan çıkarsak herkes kendi işine baksa çok daha iyi olacak. Siyasetin düzene girmesi, hükümetin kurulması, seçimin kenara bırakılması ve halkın iradesine uygun hükümet kurulmasının bekleyişindeyiz. O zaman piyasanın pozitif tepki vereceğini ve ertelenen taleplerin satışa döneceğini umuyorum.
Hüseyin Belibağlı/Emlaktasondakika.com
Yorum Yaz