'Devlet teşvikleri zorluğu yumuşatabilir'
Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, konut hesabına azami devlet katkısının yüzde 25'e çıkarılmasına yönelik değerlendirmeler yaptı.
Özyurt, yaptığı açıklamada konut hesabına azami devlet katkısının yüzde 20'den yüzde 25'e çıkarılmasının toplumda yeterince karşılık bulmadığını söyledi.
Türkiye'deki tasarruf oranlarının azlığına işaret eden Özyurt, "İnsanlar, ancak borçlanırsa tasarruf yapabildikleri için genelde borçlanma yoluna gidiyor. Katkı oranı artırılsa da çok değişiklik olacağını düşünmüyorum." diye konuştu.
Özyurt, konut sahibi olmayan vatandaşın farklı şekillerde desteklenebileceğini vurgulayarak, "Konuttaki faiz oranları düşürülmeli ama bu dünyadaki şartlara bakıldığında çok da mümkün görünmüyor. Tapu harçlarında indirim ya da KDV oranlarında destekleme olabilir. Damga vergisindeki harçlar düşerse çok daha fazla destekleyici olabilir. İnşaatçıya yönelik KDV'deki vergi iadeleri hızlandırılırsa çok daha etkili bir geri dönüş hareketi oluşturur. Ancak devlet katkısının artırılmasının çok fazla karşılık bulacağını düşünmüyorum." ifadelerini kullandı.
Son bir yılda insanlarda tasarruflarını kaybetmeme ve borçlanmama durumunun arttığına işaret eden Özyurt, "Bu dünyada görülen bir hareketti, maalesef Türkiye'ye de 15 Temmuz'dan sonra geldi." şeklinde konuştu.
Özyurt, TÜİK konut verilerinin resmi tapu kayıtlarından alındığı için inşaat sektörünü çok fazla yansıtmadığını belirterek, gayrimenkul sektörünün diğer sektörlerden farklı olarak başlangıç ve teslim arasının çok uzun olduğunu ifade etti.
TÜİK verilerinin en az yüzde 50-60'ının sıcak satış değil, 2-3 yıl önce satılan konutların tapu kayıtlarından oluştuğunu kaydeden Özyurt, inşaatın en canlı olduğu dönemin 2014-2015 yılları arasında yaşanması nedeniyle 2017'de TÜİK rakamlarının yüksek çıktığını, dolayısıyla 2018'de de yüksek geleceğini dile getirdi.
Özyurt, 2014'ten 2016'nın temmuz ayına kadar yabancı alımlarındaki hareketlilik nedeniyle 2018'de ve 2019'un ortalarına kadar tapularını alacak yabancıların, TÜİK verilerinde rekor sonuçlar yansıtacağını dile getirdi.
"Devlet teşvikleri zorluğu yumuşatabilir"
2010-2015 yıllarında konuta olan yüksek talep nedeniyle müteahhitlerin rekabete girdiğini böylece arsa fiyatlarının arttığını kaydeden Özyurt, "Şu anda konut fiyatları ufak ufak yerinde saymaya, artmamaya başladı. Bazı bölgelerde ve bazı segmentteki dairelerde ise aşağı yönde seyrediyor. Bunu bir piramit gibi düşünürsek ilk önce yüksek fiyatlı konutlardan başlar, ucuz konutlara doğru devam eder ve en son tabanda arsa fiyatlarına yansır. Talep olmayınca aşağıya doğru inecektir." diye konuştu.
Özyurt, bir yandan konuta talepteki azalma, bir yandan da inşaat maliyetlerindeki yükselişin sektördeki karı da oldukça düşürdüğünü belirterek, "Sadece inşaat sektörü değil, tüm sektörler için zor bir yıl olacak ama devlet teşvikleri zorluğu yumuşatabilir." dedi.
Vatandaşın şirket bünyesinde taksit kampanyası yapan firmaları tercih ettiğine değinen Özyurt, kentsel dönüşümün devlet eliyle ada ada sahiplenilerek inşaatların da Emlak Konut benzeri müteahhitlere yaptırılmasının gerektiğini söyledi.
Özyurt, dövizdeki artışın tüm inşaat kalemlerini artırdığını, hareketliliğin ise vatandaşta bekleyişe neden olduğunu aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Cayma hakkındaki kesintinin düşük olması haksız bir durum. İnsanlar geliyor projeden yerlerini alıyor, biz de satmış oluyoruz. Sattığımız oranlara göre mal alımına geçiyoruz ve inşaatı planlamaya başlıyoruz. Ona göre personel alıyoruz ve insan çalıştırmaya başlıyoruz. O proje için satışlara göre kendinize bir plan çiziyorsunuz. Vatandaş bu satışları çok komik oranlarla 2 yıl sonra bile iptal edebiliyor. Bizim müteahhit olarak yaptığımız bağlantıları iptal etme hakkımız var mı? Yok. Müşteri iptal etti diyerek çalışanları işten de çıkaramıyoruz. O zaman burada bir haksızlık var. İnşaat firmaları çok fazla para kazanan, kar oranları çok yüksek olan tek başına para kazanan kurumlar değil. İnşaat firmaları ciddi istihdam sağlayan ekonomiye ciddi katkısı olan yapılardır. Bunu da düşünmek lazım. Bunun bir şekilde düzeltilmesi lazım. Ya ceza oranı artırılmalı ya da bu hak alan-satan arasında sözleşmeye göre belirlenmeli."
İnşaat sektörünün güçlü bir şekilde yoluna devam ettiğini kaydeden Özyurt, Türkiye'nin gerçeklerinden biraz uzaklaşıldığını ancak şimdi o gerçeklere geri dönüleceğini bildirdi. Özyurt, barınmanın temel ihtiyaçlardan biri olduğunu vurgulayarak, bu nedenle konut işinin hiçbir zaman bitmeyeceğini söyledi. Tamer Özyurt şöyle devam etti:
"Şöyle bir terazi var; döviz ve faiz oranları düşerse, gayrimenkul fiyatları artar. Şimdi terazinin döviz ve faiz tarafı yukarı çıkmaya başladı. 2010-2016 yılında yatırım yapmak isteyenler de gayrimenkule yöneldi. Türkiye'nin gerçeklerine dönecek projeler yapılacak. Mahal listelerinin azaltılmaya başlanması buna örnek. Türkiye'de gelir grubu yüksek yüzde 10'luk kesiminde gayrimenkule doygunluk var. Artık bunlar döviz ve faize yönelmeye başladılar. Yatırımcı gayrimenkulden uzaklaşmaya başladı ama Türkiye'de konuta ihtiyacı olan ciddi bir kesim var. O kesim için ise müteahhit olarak arz ile talebi buluşturma noktasında ciddi çaba sarf etmeniz gerekiyor. Bu işi biraz daha idealist ruhla yapmanız gerekiyor. İnşaatçılar bundan sonra çok çalışacak, az kazanacak."
3 tanesine 2016'da 3 tanesine de 2017'de başladıkları 6 projelerinde satışların devam ettiğini ve 6 projeden 4'ünün bu yıl içinde teslim edileceği bilgisini veren Özyurt, gelecek yıl yeni projeler üretmeye devam edeceklerini belirtti. Özyurt, İstanbul'daki Ödül İstanbul ve Meydan Ardıçlı projelerinden ise 250 bin liraya "1+1" daire alınabildiğini söyledi.
Yorum Yaz