Ev sahibi olurken bakış açınız ne?
Günümüzde büyük şehirlerin en önemli sorunlarının başında yeşil alanların yetersizliği geliyor
Günümüzde büyük şehirlerin en önemli sorunlarının başında yeşil alanların yetersizliği geliyor. Yani, kentte yaşamayı kolaylaştıran, kentlere olduğu kadar yaşayanlara da soluk aldıran mekânlar. Malûm, İstanbul bu konuda diğer gelişmiş ülkelerin şehirleriyle karşılaştırıldığında hâlâ çok fakir.
Bu beşerî ihtiyacın kişi başına düşen yeşil alan hesabıyla daha da artırılması için acil tedbirlere ihtiyaç var.
Ama görünen o ki mevcudu artırmak yerine sermayeden yemeye devam ediyor İstanbul. Dünya kenti yapmaya çalıştığımız İstanbul'un akciğerleri olan Belgrad ve Fatih ormanları çevresindeki alanlarda, yeni başlayan inşaatlar nedeniyle büyük bir ağaç kıyımı var.
Örneğin Zekeriyaköy ve Uskumruköy'de konut yapımı için seçilen arazilerdeki ağaçlar tamamen "traşlanıyor" yani kökünden kesiliyor ve sonra inşaat başlıyor. Ama projelerin maketlerine ve ilânlarına baktığınızda orman içinde bir yerleşim olacağını sanıyorsunuz. Sarıyer Belediyesi'nin bu konuda neden gereken hassasiyeti göstermediğini anlamak doğrusu mümkün değil. Projeyi hayata geçirenlere sorsanız "yerlerine yenileri dikilecek" diyeceklerdir, eminim. Ancak kesilen ağaçların yerine yenileri dikildiğinde ne kadar zamanda eski halini alır siz tahmin edin. Üstelik evlerin dip dibe yapıldığı dikkate alınırsa ağaç kayıpları daha da net biçimde ortaya çıkmakta.
Aynı bölgede Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı yeni bir uydu kent oluşturacak. Genel Müdür Murat Kurum proje alanındaki tüm ağaçların tespit edilerek, envanter çalışmasının yapıldığını beyan etti.
Bu oluşum sürecinde tüm ağaçların korunacağını ve bir tanesinin bile zarar görmeyeceğinin altını çizdi. Arsa satışı karşılığı hâsılat paylaşımı modeliyle ihaleye çıkarılan projede, Sayın Murat Kurum'un bu konuda çok hassas davranacağını düşünüyorum.
Geçtiğimiz hafta Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Işık Gökkaya 2011 yılında inşaat sektörünün ekonomiye 300 milyar liralık katkıda bulunduğunu belirtti.
Ekonominin lokomotifi olarak görülen sektörün yapacakları inşaatlarda, yukarıda belirttiğimiz üzere yeşili koruma ve üretme sorumluluğunu ihmal etmeyeceklerine inanıyorum. Konut tüketicilerinin de seçimlerinde konutların güvenilirliği, konforu ve ulaşımının yanı sıra aktif yeşil alanlara yakınlığını ya da projede yeşile ayrılan alanların miktarına dikkat ettiklerini belirtelim.
Neşe Mendes/ İstanbul
Üye olduğum yapı kooperatifinden ayrılmak istiyorum. Yıllardır bir çalışma yapılmadı. Ödediğim aidatların iadesi için ne yapmalıyım?
Sorunuzun yanıtı 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda mevcut.
Buna göre kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu kooperatif ana sözleşmelerinde gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları isteyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Ancak kooperatif "mevcudiyeti tehlikeye düşürecek nitelikte" diye tanımladığı iade ve ödemeleri genel kurul kararıyla üç yılı aşmamak üzere erteleyebilir. Ana sözleşmede daha kısa bir süre öngörülse bile bu hak mevcut.
Konut yapı kooperatifi örnek ana sözleşmesinde de devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosuna göre hesaplanarak, bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir. Ancak ortaklığı sona erenlerin yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın ortaklık payı bedelleri dışında, ödediği gider taksitleri derhal geri verilir.
Sabah Emlak&Mortgage
Nüsa Uğur
Yorum Yaz