Koru Florya’nın detaylarını Mimar Peter Vaughan anlatıyor!
Florya’da Aydınlı, Metal Yapı Konut, Arke, Vizyonlife ve TOKİ ortaklığında inşa edilen Koru Florya projesi tüm ayrıntılarıyla masaya yatırıldı
Florya'da Aydınlı, Metal Yapı Konut, Arke, Vizyonlife ve TOKİ ortaklığında inşa edilen Koru Florya projesi tüm ayrıntılarıyla masaya yatırıldı
İç mimari ve mimari tasarımın günümüz dünyasındaki durumu nedir sizce?
Günümüzde hiçbir yapı tek başına bir değer ifade etmiyor. Binaları tasarlamak büyük bir etki yaratmanın tek yolu. Tasarım asla durmuyor çünkü sadece binanın kendisini değil; duş kabininden elektrik prizlerine kadar en küçük detayları bile tasarlamanız gerekiyor.
Bu, o projeye ruh ve bir kimlik katıyor. Tekdüze yapılar çoktan yerini iddialı ve farklı detayları ön plana çıkaran eserlere bıraktı bile.
Sadece projesiyle ön plana çıkmak isteyenler bir tarafa, o yapının içinde yaşamak isteyenler bile konfora, fonksiyonelliğe, ince düşünülmüş detaylara, kaliteli malzemeye, mimari konsepte önem veriyor. Dolayısıyla dünyada tasarım yükselen bir değer. Bu yüzden yatırımcılar mimaride dünyanın enlerini yapıp ses getirmek istiyorlar.
Dünyanın önemli şehirlerinde mimari çalışmalarınız var, bunları nasıl bir arada yürütüyorsunuz?
Dünya çapında Sao Paulo'dan Londra'ya, Şangay'dan Singapur'a kadar 15 ofisimiz ve bu ofislerdeki projeleri yürüten çok güçlü bir ekibimiz var. 500'ün üzerinde sektör uzmanıyla çalışıyoruz. Bölgeleri de kendi aralarında ayırdık. İngiltere, Latin Amerika ve iber yarımadası, Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile Asya dışında bir de kurumsal bir ekibimiz var. Herkesin uzmanlık alanları ve hakim olduğu bölgeler farklı. Bu yüzden projeleri uzmanlık alanlarımıza göre paylaşıyoruz. Örneğin bir tarafta 180 metrenin üzerinde bir yüksekliğe ulaşacak ve Londra'nın Vauxhall bölgesindeki Thames Nehri'nin kıyısında yükselmeye başlayan Londra'nın en uzun ve yalnızca rezidans amaçlı kulesi olan 'TheTower' projesiyle ilgilenirken bir yandan da Bağdat'ın Sadr Kentinin 17 kilometrekare genişletilmesini ve Yeni Sadr Kenti'nin inşasını içeren "10x10" projesini hayata geçiriyoruz. Otellerden alışveriş merkezlerine, havaalanlarından firma binalarına kadar aklınıza gelebilecek her alanda mimari projelerimiz mevcut. Bu gerçekten ciddi bir uzmanlık işi.
Önümüzdeki 5 yılın tasarım trendleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Modern ve minimalist çizgilere olan talep gittikçe artıyor. Bunun yanında insanlar doğal malzeme ve formlarla dizayn edilmiş projeleri tercih ediyor. Yani ana tema doğallık ve sıcaklık. Güvenlik ve konfor hissini artıran toprak renkleri ve yumuşak formlar ile doğal taş kullanımı da gittikçe artacak. Bunun yanında çevreye dost yeşil çatı, kendi elektriğini, suyunu kendi üreten projelerin sayısınca da gözle görülür bir yükseliş olacağını düşünüyorum.
Bu projeyi geliştirirken nelerden ilham aldınız?
Aydınlı, Metal Yapı Konut, ARKE ve Vizyonlife ortaklığının TOKİ işbirliğiyle hayata geçirdiği KoruFlorya projesinde deniz, göl ve ormandan esinlendik. KoruFlorya projesinde daha az dekoratif; formun daha fazla öne çıktığı bir tasarım felsefesi izledik. Işık ve gölgeyle ilgili değişiklikler yaptık. Doğal taşlar, terasta doğal bitkiler projenin lokasyonuna göre düzenlendi çünkü manzarayı daha iyi kullanmak gerekiyordu. KoruFlorya projesiyle İstanbul'a damgasını vuracak yeni bir çekim noktası oluşturmayı amaçladık. Bu projede beni en çok heyecanlandıran çok zor bir yerleşim olmasının yanında fantastik bir potansiyel olmasıydı. Projenin anayola olan yakınlığı sürdürülebilirlik açısından çok önemliydi. Sürdürülebilirlik sadece ağaçlar ve yeşille ilgiliymiş gibi gözüküyor ancak sürdürülebilirlikle ilgili temel fikir enerji kullanımının azaltılmasıdır. Bu özellik sayesinde toplu taşıma imkanına sahip olmak harika bir fırsat. Trafik sorununun tek çözümü toplu taşıma çünkü.
Bu noktada projenin sürdürülebilirlik noktasında bulunduğu konum da beni mutlu ediyor.
Peki bu fikrin nerede doğduğunu bize söyleyebilir misiniz?
KoruFlorya'nın güney cephesinde panoramik Marmara Denizi ve Atatürk Ormanı manzarasına sahip arazisi E5'in bitişiğinde bir alan olunca buna paralel olarak doğa bizim çıkış noktamız oldu. Ulaşım kolaylığı özelliğinden de yola çıkarak huzurlu, konforlu ve güvenli bir proje yapmak için yola çıktık.
KoruFlorya projesinin oluşum sürecinden bahsedebilir misiniz?
Bir projede beni çeken her zaman yeni bir meydan okumayla karsı karşıya kalmaktır. KoruFlorya projesinde başından beri mevcut olan orman, su kaynakları ve harika bir manzara gibi doğal zenginlikler gerçekten ilham verici oldu.
Başlı başına bu üç özellik zaten güçlü bir meydan okumaydı. Broadway Malyan ile birlikte çalışma daveti yatırımcılar tarafından geldi.
İçinde alışveriş merkezi olan, yasayanların doğayı ve huzuru birebir hissedeceği bir projenin mimarisini üstlendik. Projede gerek aile rezidansı gerekse AVM içindeki mağazalarda güvenlik ve konfor hissini artırmak için toprak renkleri ve yumuşak formları, ahşap ve doğal taşların ağırlıklı olcuğu malzemelerle bütünleştirdik. Projenin yakın çevredeki toplu taşıma güzergâhlarına bağlantıları ve yeşil çatı gibi özelliklerle sürdürülebilirlik ilkesine bağlı kalmaya öncelik verdik. Projenin fantastik bir bahçe tasarımı var. Yapay bir düzlük yerine projenin bulunduğu alanı engebeli hale getirerek bütün o doğal görüntüsüyle uyumlu bir peyzaj yarattık. Böylelikle yükseklik ve hacim hissine sahip olmak mümkün oluyor. Sentetiklikten ziyade yumuşak bir çevre düzeni oluşuyor. Bitkiler ve çiçekler farklı mevsimlerde yeşilleniyor ve farklı hayvanları çekiyorlar. KoruFlorya'nın çok karmaşık bir mühendisliği var. Toplu ulaşım avantajı ve doğal hayat bir araya geliyor.
Son 10 yılda dünya ekonomisi gelişmekte olan pazarlar lehinde büyüdü. Mimari projeler de bu alanlarda yoğunlaştı. Mimari sorumluluk alanı bu sürede nasıl değişti?
Son 2 yılda Sao Paulo, Mumbai ve İstanbul'da ofisler açtık. İstanbul biraz daha olgun bir pazar ama dünyaya kapılarını yeni yeni açıyor. Türkiye'nin fenomen bir inşaat sektörü var. Türkiye'de inşaatlar çok çabuk ilerliyor.
Avrupa'da iki yılı kamu soruşturmasında geçirip, sonuçta hiçbir şey yapamayabilirsiniz. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde sağlık, eğitim ve ulaşım alanlarında kolaylık ve fayda yaratan projeler talep ediliyor
Homeart
Yorum Yaz