Queen Central Park ile Bomonti'ye 'Highlife' konsepti
Tago Architects tarafından tasarlanan Queen Central Park, İstanbul'un şehir merkezinde bir yaşam önerisi sunuyor.
İstanbul'un modern yüzünün temsil edileceği, yenilikçi ve yüksek kalitede bir yaşamı hedefleyen proje, ‘HIGHLIFE' konseptiyle kullanıcıların şehir hayatından beklentilerini, tüm olanakları bir arada sunan sosyal donatılar ile karşılayacak.
Tago Architects tasarımı, inşası 2018 yılında sona ermesi planlanan yüksek yapı projesi Queen Central Park, çeşitli daire tipleri ve aynı daire tiplerinin farklı büyüklüklerde tasarımı ile kullanıcıya seçme olanağı vermesi, ticari alandan uzaklaştırılarak düzenlenen peyzajla bütünleşmiş sosyal alanlarının vaat ettiği kaliteli şehir yaşamı ile dikkat çekiyor.
DENİZ VE ŞEHİR MANZARASINA SAHİP
Sinpaş Gyo ile Tago Architects işbirliğinden doğan yenilikçi tasarım, diğer rezidans yapılarından farklılaşarak sahip olduğu İstanbul Boğazı ve Haliç manzarasını balkon tasarımı ile değerlendirmesiyle kullanıcıları için doğal havalandırma imkanı sunuyor. Özellikle Haliç olmak üzere geniş bir deniz ve şehir manzarasına hakim olan Queen Central Park, insan akışının yol seviyesine etkisi düşünülerek yaya hareketleri desteklenmiş ve yapı-kullanıcı bütünlüğü sağlanmış bir proje olmasıyla önem kazanıyor.
Şehir içindeki algısı farklı ölçeklerde değerlendirilerek tasarlanan ticari işlevli zemin katı ve 48 konut katı, 10 bodrum katıyla beraber olmak üzere 50 katlı Queen Central Park'ta, yüksek yapıların genel karakteristiğindeki algılayan ve algılanan ilişkisi dört ana boyutta ele alınmış. Algılanan haliyle sokak ilişkisi, komşuluk/bağlam etkileri ve silüet etkisi; algılayan gözünde ise hakimiyet etkisi ön plana çıkarılmış.
Bundan yola çıkarak, sokak ölçeğinde yaya kullanıcı tarafından algılanan yüzü yumuşak hatlar ile sokak dokusunda insan doğasıyla uyumlu tasarlanmış, mahalle ölçeğinde fon oluşturan bir tırmanışla yükselip algılanan ölçeğinde sürprizli bir taç ile sonlandırılmış.
Yorum Yaz