maritbet girişmaritbet
Safi Espadon Residence, kapalı mimariye kılıç çekti!

Safi Espadon Residence, kapalı mimariye kılıç çekti!

Denizcilik, gıda ve katı yakıt sektörlerinde 1965 yılından beri faaliyet gösteren Safi Holding, kurduğu Safi Gayrimenkul şirketi ile inşaat sektöründeki ilk projesini hayata geçirdi. 50 milyon TL'lik yatırımla Kartal'da yükselen proje, mimari formuyla kendinden çok söz ettireceğe benziyor...

 

E-5 karayolunun üzerinde inşa edilen ve 136 konut ile 11 ticari bölümden oluşan 'Safi Espadon Residence'ın en dikkat çeken özelliği kılıç balığı görüntüsü... Kimine göre yelken formu olarak tanımlanan projede söz konusu mimari incelik, tüm evlerin Marmara Denizi'ni ve Adalar manzarasını görmesini sağlıyor. 120 metre yüksekliğinde, 3 blok halinde tek parça olarak uzanan 20 katlı projede Dome Mimarlık ekibinin imzası bulunuyor... 
 
Dome Mimarlık'ın kurucusu Murat Yılmaz tarafından tasarlanan 27 bin metrekare inşaat alanlı proje, Aralık 2013'te tamamlanacak. Klasik rezidans anlayışına meydan okuyan projenin ismi, görüntüsünden yani Kılıç Balığı'ndan (Espadon) geliyor. Türk insanının en az Avrupalılar kadar güzel mekanlarda yaşamayı hak ettiğini belirten mimar Murat Yılmaz, yapıları "cansız canlılar" olarak tanımlıyor. Günümüzde global mimariden yavaş yavaş özgün mimariye doğru bir geçiş olduğunu anlatan başarılı mimar, kişiye özgü tasarımların yani tekrarı olmayan, kişiliği ve kimliği olan yapıların önümüzdeki döneme damgasını vuracağını belirtiyor. Murat Yılmaz, Espadon Residence'de insanları duvarların ardına kapatmayacaklarını, ayrı sosyal alanlar değil insanları sosyalleştirecek bir cadde kurduklarını söyledi... 
 
İşte Murat Yılmaz'ın gözünden Safi Espadon Residence'ın ayrıntıları ve mimarla yaşamın buluştuğu anın kelimelerle ifadesi... 
 
SİZ İSTANBUL'DA ÇOK KONUŞULACAK PROJELERE İMZA ATTINIZ, TRUMP TOWER, VİAPORT VENEZİA, METROPOL İSTANBUL, HOUSES SUİTES GİBİ GİBİ... KARTAL'DAKİ BU PROJEYE BAŞLARKEN ÖNCEKİ PROJELERİNİZDEN FARKLI OLMASI ELBETTE Kİ SİZİN BAŞLANGIÇ NOKTANIZDIR AMA SİZİ KILIÇ BALIĞINA YÖNLENDİREN NE OLDU? 
 
İşverenle yaptığımız toplantıda onların bize aktardığı beklentiler, her zaman bizi farklı hayaller kurmaya iter. Hem işverenin hem kamunun hem alıcının hem mimarının beklentilerini karşılayacak bir çözüm bulmak bizim tasarım felsefemizdir. Çünkü hepsinin iyi olduğu bir çözüm var ve onu aramak gerekiyor. Bu örnekte de işverenin ilk projesi olması ve bundan sonra yapacağı işlerdeki marka değerini güçlendirmek için güçlü bir tasarım isteğini ortaya koyması bize feyz verdi. Hayal dünyamız farklı kapılara açıldı. Kartal'daki arsanın en önemli özelliği denize bakması ve denizle olan ilişkisi. Bu nedenle projedeki yaşam birimlerinin hepsinin denizi görmesi, aslında projenin başarısını ortaya koyacaktı. Biz de kendimize bu hedefi koyduk. Tüm birimleri denize baktırmak ve aralarında şerefiye anlamında fark kalmaması ilk beklentiydi. İkinci beklenti ise organik bir canlıya yakın bir form ve kütle bulmak ve bunu projeyle birleştirerek kimlik kazandırmaktı. Yani yuvarlak, kare, eğri bina yerine bir canlıya benzeyen, adeta canlı gibi, dokunsan yürüyecek, ağzını açıp konuşacak bir canlıya benzeyen bina, ruhu olduğunu hissettirecek. 
 
Binlerce hayal ürünü ortaya çıktı bunu şekillendirmeden önce. Bir kısmını kağıda döktük, 3 farklı yaklaşım üzerinden değerlendirme yaptık. Hepsi organik yapılardı ama işverenin de bizim de en fazla beğendiğimiz bu form oldu. Onun biraz kütlesini, dokusunu oturtmaya başlayınca fikir kendini gösteremeye başladı ve böyle güzel çalışma ortaya çıktı. Tabii herkese kendi çocuğu güzel gelir ama baktığımızda baştan yapmaya çalıştığımız imajın oturduğunu, farklılığının kabul edildiğini görüyoruz, bu da bizim için çok önemli. Satış başarısı da bu hedefin piyasa ve işveren tarafından teyit edildiğini gösteriyor ki bizim için inanılmaz keyifli bir durum. 
 
ŞEREFİYE FARKI OLMAYACAK DEDİNİZ. BUNU BİRAZ AÇALIM MI? 
 
Şu anda 136 dairenin hepsi denizi görüyor. Genelde binalarda kuzey güney, denizi gören görmeyen gibi şerefiye farklılıkları vardır ama bu bizim projemizde yok. Hepsi güneye bakıyor, hepsi denizi görüyor. Elbette bulunduğu katlardan kaynaklanan küçük şerefiye farkları vardır ama onun dışında ön arka gibi bir mantık yok... Espadon Residence'de biraz detaylara inelim isterseniz. Kat bahçeleri olan projeler bugünlerde gündemde örneğin. Sizde de teraslar ve kat bahçeleri var... Aslında bu projeyle ilgili asıl anlatılması gereken nokta, sosyal hayata, yaşama dair mesajları. Mesela yapımızın alt katı komple podyum olarak tasarlandı. Biz insanları duvarların ardına kapatmıyoruz, ayrı sosyal alanlar değil bir cadde kuruyoruz, bizim sosyal donatı alanımız projemiz. Şu anda insanlar farklı bir yaşam kültürü arıyorlar. Aslında aranılan farklı yaşam kültürü eskiye dönmeyi amaçlıyor. Siteler yapıyoruz, etrafını duvarlarla örüyoruz, güvenlik içinde korunaklı alanlar ortaya koyuyoruz. İnsanları izole ediyoruz. Çevredekiler farklı, siz farklısınız diyoruz. Ama sosyal anlamda bu insanların birbirinden kopmasına neden oluyor. Bugünlerde çok büyük bir kesim ki bunlar gelir düzeyi yüksek, kültürel beklentisi fazla olan insanlar, Bağdat Caddesi'nde Nişantaşı'nda yaşamak istiyor. 
 
ALT KATTAKİ TİCARİ ALANLAR PROJENİN DEĞERİNİ DE YAŞANIRLIĞINI DA ARTIRIR 
 
İşte biz de 5 yıldır bu duruma çare bulmaya çalışıyoruz. Çözümü sokak -cadde yaşamı. Bağdat Caddesi'nde Nişantaşı'nda ticaret var. Sokaktaki mağazalar üçüncü şahıslara açık ve siz onun üzerinde yaşıyorsunuz. Biz de bu konseptin daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Yatırımcılarımıza bu konuyu aktardığımızda, başta bu husustan emin olamadılar, alt katta ticari alanlar projenin değerini düşürür mü diye çok sorguladık. Biz de tersi örnekleri gösterdik. Bu tür alanların değerine katkı yaptığını anlattık. Altta restoranın, kuru temizlemenin, fitnessin olması değerine katkı yapıyor. insanlar orada sosyalleşiyor. Kafede oturup komşularıyla tanışıyor, birlikte oluyor. Oradaki projeler de bunun örneği yoktu, biz yaptık. E5 çevresi sitelerle dolu ama yürüyecek yeri yok, yemek yiyecek yeri yok.. Konseptimizin doğruluğunu, iyi markaların gösterdiği teveccüh de ortaya koydu. Ben buna fazlaca inanıyorum, bu çalışma bittiğinde, yaşam başladığında mimarisi olan farklı bir yaşam alanı olarak Espadon ön plana çıkacak. Espadon Residence, İstanbul'da geleceğin projelerinden biri olacak. 
 
YÜKSEK KATLI BİR PROJEDEN BAHSEDİYORUZ. KENTİN ARSA SORUNU BU TÜR BİNALARI BİR NOKTADA ELZEM KILIYOR. SİZİN YAŞAMA KONUSUNDAKİ TERCİHİNİZ BU TÜR YÜKSEK BİNALAR MI? 
 
Ben çocukluğumda Anadolu'da büyüdüm. Altımızda üstümüzde insanlar yoktu, şimdi de bunu özlüyorum. Çocukluğumuzdan gelme bir özgürlük hayali bu. Bu tür yüksek yapılar, yoğunluklar arttıkça sosyal bağlar kopuyor nedense. Bir villada yaşadığınızı düşünün, insanlar orda birbirleriyle daha iyi iletişim ve ilişki kuruyorlar ama üst üste yaşam söz konusu olduğunda kimse birbirini görmek istemiyor. Neden? Bir şekilde birbirlerine rahatsızlık verdikleri için. Yandaki komşunun yemek yaparken, müzik dinlerken vs gürültüsü sizi rahatsız ediyor örneğin. Rahatsızlık söz konusu olunca iletişim zorlaşıyor. Oysa yükseklerde yaşam dünyanın bir gerçeği, nereye gidecek, insanlar medenileştikçe daha da artacak. Bunun bir bedeli var, hepimiz bu bedeli ödemeye niyetliyiz ki bu kentte yaşıyoruz. İşte bu nedenle yüksek yapılarda sosyallik sorununu aşmanın yolunu bulmak gerekiyor. Hem böyle yüksek hem de sosyal olacak bir çözümü aramalıyız. Bundan kaçamıyoruz. Yüksek yapılaşmanın içinde eski sosyal iletişimi kurarsak doğruya biraz yaklaşmış oluyoruz. 
 
Biz Espadon'da bunu tabanda aşmaya çalıştık. Tabii ki insanın ruh hal farklı, kendi ruhunu korumak için kendi içinde duvarlar örüyorsa yapılacak bir şey yok. Ama insan yalnız yaşayamıyor, öyleyse bir şekilde kapılarını açması gerekiyor. 
 
YALAN DÜNYA'DAKİ YAŞAM KONSEPTİ DOĞRU BİR KONSEPT 
 
O zaman komşunuz kahve için olur olmaz saatte kapınızı çalmasın ama aşağıdaki kafede gördüğü zaman oturup birlikte kahve içebilmelisiniz. Mimar olarak bizim yapmamız gereken şey bu, iletişimi rahatsızlık vermeyecek boyutta sürdürmek. İnsanların aynı sitede bile yaşasalar şehir içinde karşılaşmaları mümkün değil. Eskiden mahalle kültüründe aynı marketten, aynı kasaptan alışveriş yapılırdı. Sizi yeni komşularınızla o manav, kasap tanıştırırdı. Biz sırf bu yüzden Ortaköy'den yıllardır ayrılamıyoruz. Tüm esnafı tanıyoruz, onlar sayesinde pek çok insanı tanıyabiliyoruz. Senarist Gülse Birsel'in Yalan Dünya dizisindeki yaşam konsepti en doğrusu. Alt katta kafeler, sosyal alanlar var, üstünde konutlar ve yaşam devam ediyor. 
 

ELBETTE BİR BABA İÇİN ÇOCUKLARI ARASINDA AYRIM YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL AMA OBJEKTİF BİR DEĞERLENDİRME YAPSANIZ, BU PROJEYİ DİĞER ESERLERİNİZDEN AYIRAN, SİZİ HEYECANLANDIRAN NE TÜR DETAYLARI VAR? 

Proje süresince işverenle yaşadığınız süreç önemli oranda o esere yansıyor. Bir şekilde bizden proje yapmamızı isteyen herkes ene iyisini istiyor, en iyi tasarımı bize yap diyor, bu çok zor bir durum. Bunu ancak bir örnekle anlatıyorum belki soruya cevap olur: Bütün çocuklar güzeldir ama sizin çocuğunuz en güzelidir... Projeler o işverenle oluşturduğumuz bir ürün, artısı eksisi ortaya koyulan bir ürün. Bu iletişimle yakından ilgili. İşverenle ne kadar iyi iletişim kurarsanız, ne kadar feyz alırsanız o kadar keyifli ve iyi bir ürün çıkıyor. Espadon bu anlamda iyi iletişimi kurduğumuz bir ürün. Bu iletişim arttıkça aşk evliliği dediğimiz şey var ya, o zaman ürün de güzelleşiyor. 

Mimarlık her açıdan sanatla yaratıcılıkla ilgili.... Siz aslında iyi ürünün tarifini bir miktar yapmış oldunuz ama yine de sormak istiyorum. Çünkü kimi mimarlar için iyi ürün, sanatsal yanı ağır olan ürünler. Ama bu tür ürünler de bazen satış başarısını gerektiğince yakalayamayabiliyor. Sizin gözünüzde iyi ürün nedir? 
 
Evet hem yatırımcının istediğini, hem alıcının istediğini, hem kamunun hem mimarın istediğini karşılamaya çalışan ürün iyi üründür. Konuyla ilgili herkesin bir isteği var. Günümüzde birini seçmek zorundasınız gibi bir algı var ama bu doğru değil. Herkesin beklentilerini bir düzeyde karşılayacak bir ürün vardır diyoruz. Doğaya bakın, yaratan bir araya gelmesi imkansız sandığınız şeyleri yan yana koyabiliyor. Bu projelerde de olabilir, farklı oranlarda olur ama olur. Herkes yüzde 100 ister, sonuçta birinin 95 derece, birinin 88, diğerinin 64 derece isteği gerçekleşir. 
 
SON OLARAK BATIDA YÜKSELEN MİMARİ TRENDLERİ DEĞERLENDİRİR MİSİNİZ? 
 
Son iki yıldan bu yana dünyada gördüğümüz eğilimler yaşamla iç içe olan tarzlar. Bizim projelerimiz ve insana bakış açımız da bu doğrultuda. Geleceğin mimarisi değişiyor. Biz de bir projede edindiğimiz tecrübeyi diğerine taşıyoruz. Buradan edindiğimiz en temel faktör, insanların yaşamak istemesi, insanlar önceden kapalı ve güvenlikli sitelerde yaşamayı tercih ederken artık çevresi açık, yaşamın içinde yer alan projelerden yana tercihlerini kullanıyorlar. Bir kasabadaki gibi diğer insanlarla tanışmak, beraber olmak ve sosyalleşmek istiyorlar... Her yapının bir karakteri ve kimliği olmalı. Yeni trend bu anlayışa doğru gidiyor. Biz de kopyadan ve tekrardan uzak durmaya çalışıyoruz. Her bir yapıya farklı bir kişiliği, kimliği olan insan gibi davranmaya çalışıyoruz. Son yıllarda konutta yeşil binalar trend olmaya başlandı. 
 
SİZ PROJELERİNİZE BUNU NASIL YANSITIYORSUNUZ? 
 
Enerji hem geçmişte hem de günümüzde dünyanın en büyük problemleri arasında yer almıştır. Yeşil binalar dediğimiz bu konsept her zaman gücü daha da artarak hayatımızda olacak ve tasarımları da etkileyecek. Dome, doğal mekan anlamına geliyor. Ben ileride tüm mekanların doğaya yaklaşmaya çalışacağını düşünüyorum. En az enerjiyle, doğaya zarar vermeyen mekanlar yapılacak. Hatta bu yapıların doğaya katkı bile sağlaması lazım. O zaman istediğiniz kadar yapı yapabilirsiniz.
 
FABRİKA BİNASININ YERİNDE YÜKSELİYOR 
 
Safi Espadon'un ilk projeleri olduğunu söyleyen Safi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Safi, "Epos" Gayrimenkul'ün yaptığı araştırmaya göre yeni proje için Kartal'ı belirledik. Bölge çok hızlı gelişiyor ve biz de çok nitelikli bir proje ile buna katkı sunuyoruz" dedi. 
 
Projenin, Kartal E-5 üzerinde metroya çok yakın bir yerde yapıldığını vurgulayan Safi, "Kentin başka yerlerinde arsalarımız var ama Kartal'daki arsayı satın aldık. Fabrika binası vardı onu yıktık. Bölgeye değer katacak çok iyi bir mimariye sahip projeyi hayata geçiriyoruz" şeklinde konuştu. 
 
Projede stüdyo, 1+1, 1,5+1 ve 2+1 olmak üzere farklı daire tipleri mevcut. Daire büyüklükleri 59 ile 160 metrekare aralığında değişiyor. Projede daireler birleştirilerek 7+1 konut oluşturulabiliyor. Projede ayrıca modern ofis anlayışı ile tasarlanan birleştirilebilen alanlar ile iş ortamı için ihtiyaca uygun metrekare seçimi yapılabiliyor. Kadıköy-Kartal metro hattının hemen önünde konumlanan "Safi Espadon Residence" aynı zamanda dünyanın en büyük Adliye Sarayı olan Kartal Adliye Sarayı'nın yakınında yer alıyor.
 
İndergi

Yorum Yaz

Benzer Haberler

Bakan Karaismailoğlu: "İstanbul'da metroları yaz aylarında açmaya başlayacağız"
  • 18.04.2022 16:29

Bakan Karaismailoğlu: "İstanbul'da metroları yaz aylarında açmaya başlayacağız"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, "İstanbul'da yaz ayları itibarı ...

Kartal’da yıkılan binaların yerine yeni yapılan binaların yapımı tamamlandı
  • 25.12.2019 11:11

Kartal’da yıkılan binaların yerine yeni yapılan binaların yapımı tamamlandı

Kartal’da çöken Yeşilyurt apartmanı ile çökme riski taşımaları sebebiyle yıkılan ...

Kartal’da yıkılan binaların yerine inşa edilen binalarda sona gelindi
  • 24.08.2019 11:51

Kartal’da yıkılan binaların yerine inşa edilen binalarda sona gelindi

Kartal’da 6 Şubat tarihinde çöken bina ve çevresindeki yıkılan binaların yerine ...

Aydos orman yangını havadan görüntülendi
  • 11.07.2019 10:09

Aydos orman yangını havadan görüntülendi

Kartal Aydos’ta ormanlık alanda bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın nede ...

Gebze-Halkalı banliyö tren hattı hizmete girdi
  • 12.03.2019 16:21

Gebze-Halkalı banliyö tren hattı hizmete girdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gebze-Halkalı banliyö tren hatlarının açılış ...

'Kentsel dönüşüme milletçe sahip çıkmamız lazım'
  • 09.02.2019 15:24

'Kentsel dönüşüme milletçe sahip çıkmamız lazım'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kartal'da çöken binanın enkazından kurtarıla ...