Sapphire İstanbul'un 8. tepesi olacak!

 
Mimari tasarımı ve sunduğu hizmetlerle lüksü yeniden tanımlayan İstanbul Sapphire, hacimli mekanlarda, İstanbul siluetinin bir parçası olarak yaşamak isteyenlere merhaba demeye hazırlanıyor. Dünyanın sayılı konsept projeleri arasında yer alan İstanbul Sapphire, geçmişi, bugünü ve geleceği içerisinde barındırıyor. Her üç katta bir yer alan dikey bahçe ve balkonlarıyla özlem duyulan sıcak komşuluk ilişkilerine, balkonlu ve bahçeli bir yaşama yeniden kapı açarak geçmişi içinde yaşatıyor. Sahip olduğu sıra dışı tasarım, üstün teknoloji ve sunduğu hizmetlerle de bugünü geleceğe taşıyor.

2007 yılında Dubai'de düzenlenen gayrimenkul sektörünün en önemli fuarlarından CityScape'te “Geleceğin Projeleri” kategorisinde ödül kazanan Sapphire İstanbul, Türkiye'nin ilk çevre dostu gökdeleni unvanıyla İstanbul Levent'te inşa ediliyor. Gökyüzü bahçeleri ve 163 metrede golf alanıyla dünyanın en seçkin projeleri arasında yerini alacak olan Sapphire İstanbul'da, şehrin merkezinde, İstanbul manzarası eşliğinde, doğal hayattan ve yeşilden uzaklaşmadan yaşamak da mümkün olacak.
Sapphire İstanbul'un sahibi Kiler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kiler'e göre, sadece Türkiye'de değil dünya çapında adından söz ettirecek olan Sapphire İstanbul Levent, farklı mimarisi, sunduğu standartlarla İstanbul'un yeni simgeleri arasında olacak…

İstanbul Sapphire Satış ve Pazarlama Müdürü Yasemin Çamlıbel ise projenin oluşum sürecini İNDERGİ'ye şöyle aktardı:
“Kiler Holding olarak yola çıkarken büyük bir proje için kolları sıvadığımızı biliyorduk. Tasarımın ve mimarinin en iyisi, fikir ve uygulamaların ilki, teknik ve kalitenin vazgeçilmezleri, İstanbul Sapphire projesine başlarken aklımızdan çıkarmayacağımız unsurlardı. Bu nedenle alanında kendini kanıtlamış isimler ve kurumlar ile anlaşıp, ortaya parmakla gösterilen bir örnek çıkarmak üzere karar verdik. Yurt dışında birçok rezidans binası inceledik ancak aklımızda olan diğer projelerden farklı, özgün bir stile sahip bir yaşam alanı oluşturmakdı.. Tabanlıoğlu Mimarlık, İstanbul'un simgesi haline gelecek olan İstanbul Sapphire'in çizimlerini paylaştığı zaman bizler de aynı heyecan ile başka projelere bakmadan İstanbullulara yeni bir yaşam tarzı sunmak üzere hızla yol aldık.
Kentin en yüksek binası olmasına rağmen saydam bir yapı olması sayesinde İstanbul Sapphire'in çevresi ile uyumla bütünleşerek, baskın bir öğe olarak değil aksine zarif bir biçimde, var olan kent dokusu içinde yerini alması planlandı.
Bir yaşam alanı olarak kentin merkezinde, çevre ve doğa ile uyumlu, insan ölçeğine saygılı bir yapı olarak çağdaş ve sürdürülebilir mimarlığın İstanbul'da öncü örneklerinden olan Sapphire İstanbul aynı zamanda ilk konut kulesi olarak 21.yüzyıl tarzını hayatımıza taşıyacak”

 

HEM ÇEVRECİ HEM LÜKS!
İstanbul Sapphire ülkemizin ilk çevre dostu gökdeleni olacak. ‘Çift cam cephe' sistemi sayesinde enerjiden yüzde 25 oranında tasarruf sağlanacak. Dışarıdan gelen doğal havanın da kullanılması, binada yaşayanlar için tamamen doğal bir ortam sağlayacak. Rezidanslarda tavan yüksekliği dört metre olacak.
Kiler, hem çevreci bina inşa etmek, hem bu lüksü sağlamanın kendilerine yüzde 20'den fazla ek maliyet getirdiğini, ama böylesi değerli bir proje için hiç bir maliyetten kaçınmadıklarını söyledi. Projenin yatırım maliyeti 200 milyon dolar olarak açıklandı.

 

YATAYI DİKEYE TAŞIDIK
  Nahit Kiler ise projesini şu sözlerle anlatıyor:
“Huzur, görkem ve asaletin simgesi olacak. İstanbul'da yüksek katlı birçok gökdelen olacak ancak biz yıllar geçtikçe değerini artıracak, adından söz ettirecek, gerek mimarisi gerek koyduğu standartlarla farklı bir proje geliştirdik. İstanbul'a kalıcı bir imza atmak için yola çıktık. Yıllardır insanlarımız bahçelerde yaşamak için şehrin dışına kilometrelerce uzaklara taşındılar. Yatayı dikeye taşıdık. Biz onlara şehrin merkezinde, kentin kalbinin attığı yerde bahçelerde yaşayabilecekleri, komşuluk ilişkilerinin tekrar gelişeceği sıra dışı bir yaşam olanağı sunuyoruz.”

 

200 METREDE CAMI AÇIN
4. Levent Metro'suna bağlantısı bulunan proje, 261 metre ve 64 kat yüksekliğe sahip. Alışveriş merkezi ve rezidanstan oluşan projede, ofis katına yer verilmeyerek trafik sorununun en aza indirilmesi amaçlanmış. Biskon Yapı yetkilileri “İçeride yemyeşil bir hayat başlayacak, tamamen insana dokunan bir proje geliştirdik” derken, rezidansın her 3 katında bir gökyüzü bahçeli evler bulunduğunu söylüyor. Rezidansların her 3 katında bir toplam 21 adet ‘gökbahçe' yer alacak.
Bina birbirinden bağımsız iki cam cepheden oluşuyor. Böylece iç mekanlar, dışta oluşturulan ikinci cam cephe ile olumsuz meteorolojik koşullardan ve sesten korunuyor. 200 metrede camınızı açabilir, balkonunuza çıkabilir ve İstanbul'un muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz. Tabanlıoğlu Mimarlık ortakları Melkan Gürsel ve Murat Tabanlıoğlu ise yükselen her katın manzaradan daha fazla yararlanma olanağı sağladıklarını belirterek, projenin mimari özelliklerini şu şekilde tanımlıyor:
 

“Dünyada ve Türkiye'de yüksek binalar çoğunlukla bir çekirdek etrafında gelişen dairesel bir formdan oluşmakta, Sapphire'de ise bu genel yaklaşım tercih edilmedi; tasarım aşamasında kuzey ve güneyde yer alan iki çekirdeğin etrafında oluşan narin bir dikdörtgen form öngörüldü, statik değerlendirmeler neticesinde bunun olabilirliği tespit edildi. Bu form aynı zamanda boğaz ve tarihi yarımada yönünde geniş bir vista kazandırdı. Binanın dışarıdan okunabilmesini sağlayan şeffaf cephe, içeriden de dışarıya bakıldığında renk filtresi olmadan berrak bir bakış kazandırdı. Alt katlarda yer alan alışveriş bölümünün üzerini kaplayan şeffaf çatı, cephe ile bütünleşerek devamlılığı sağlandı. Ön ve arka cephelerde uygulanan cam kabuk, yalıtımlı bir ortam hazırlayarak, ısıtma ve soğutma giderlerinin azaltılmasını ve ekolojik bir ortam sağlanmasını amaçlıyor. Kente bir meydan kazandırmak amacıyla bina geri çekildi, bu meydana doğru uzayan transparan konsol sayesinde alışveriş merkezine giriş yumuşatıldı. Alışveriş alanı havaalanlarında olduğu gibi geniş tek bir mekan olarak algılanıyor. Konutlar üst üste konumlandırılmış dört farklı zon olarak tasarlandı, yükselen her kat manzaradan daha fazla yaralanma imkanı kazandı.

İstanbul Sapphire'in yüzeyini kaplayan cam örtü yumuşak bir kıvrımla, yatay olarak binanın eteği şeklinde uzayarak cafe, bar, restorant ve dükkanların yer aldığı alanın üzerini, saçağa dönüşerek örtmekte. Doğal ışıktan optimum yararlanılan bu alan, çok katmanlı, hareketli, tek bir büyük mekan olarak algılanıyor. İstanbul'un mimari haritasında özgün bir 21. yüzyıl ürünü olan bu yapının ‘çağdaş tasarım' konseptini destekleyen AVM kurgusu, Türkiye'nin üretim gücünü uluslararası arenaya taşıyan isimlere kendilerini en iyi biçimde ifade edebilecekleri mimari bir zemin oluşturacak. Özgün tasarımlara ev sahipliği yapacak alışveriş ünitesinden başlayarak yükselen, Boğaz'dan kenti çevreleyen ormanlara kadar İstanbul'a 360 derece hakim manzarasını en üst katında yer alan seyir terasını tüm kentliye açan İstanbul Sapphire, kamusal alanın yenilikçi bir uzantısı olacak.”

 

BOĞAZA KARŞI GOLF KEYFİ
Türkiye'nin en yüksek golf alanı İstanbul Sapphire'de olacak. 163 metre yükseklikte; otuz beşinci katta bulunan bin 100 metrekarelik pratik alanında Boğaz manzarasına karşı golf oynamanın ayrıcalığını sunacak olan proje, 30 metre yükseklikte havuzla birlikte tüm ayrıntıların düşünüldüğü spor kompleksine de sahip. Ayrıca 150 metrekarelik havuzun yanı sıra jakuziler, masaj odaları, saunalar, güneşlenme ve dinlenme alanları, fitness, cardio ve gym alanı ile pilates, yoga ve dans uygulamalarının yapılabileceği stüdyolar mevcut. Türkiye'nin ve Avrupa'nın ‘en' yüksek binası İstanbul Sapphire'in Çarşı'sı ‘İstanbul'un yeni geleneksel çarşısı' konseptiyle tasarlandı. Sapphire Çarşı, İstanbul'u İstanbul yapan öğeleri yansıtacak. İstanbul'un tarihsel çarşı yolculuğunda Kapalı Çarşı, Mısır Çarşısı, Karaköy, Beyoğlu, Taksim, Şişli ve Levent güzergâhının sonunda yer alan Sapphire Çarşı'nın yerli ve yabancı turistler için de ilgi çekici bir atmosfere sahip olması hedefleniyor.

 

İSTANBUL'UN EL YAPIMI TEPESİ
Jones Lang LaSalle Türkiye Başkanı Avi Alkaş, Sapphire Çarşı'nın konseptini oluştururken plastikleşmeden ve salt taklide kaçmadan İstanbul'a atıfta bulunmak istediklerini açıkladı. Alkaş, “Bu proje ile İstanbul'a el yapımı 8. tepe eklemiş oluyoruz” diyor. Projede seyir terası olarak konumlanan, 236. metredeki Sapphire Tepe, İstanbul'un güzelliklerini kentin en yüksek noktasından izleme fırsatı sunacak.
Sapphire Tepe'de yer alan seyir teleskoplarıyla İstanbul 360 derece seyredilebilecek. Ayrıca teleskopların içerisinde yer alan özel bir teknoloji sayesinde İstanbul'a özgü tarihi olayların (İstanbul'un fethi, gemilerin karadan yürütülmesi, vb.) canlandırmasını da seyretmek mümkün olacak. Rezidans dairelerde hayat eylül ayında başlayacak.

4 ayrı sembolle eşleşti
İstanbul Sapphir'de rezidanslarda kullanılan malzemeler, 4 ayrı sembolle eşleştirildi.
DORUK; yeniden doğarak zirveye ulaşmanın zaferiyle dinlenmek, kendini bulmak, gücü huzurda keşfetmek için esenlik ve inceliğin yansımalarını…
LAV; sıcaklığı ve akışkanlığı ile enerjinin dışa vurumunu…
TOPRAK; sürekliliğin imgesi olarak alçakgönüllülüğe ve cömertliğe sahip olmanın samimiyetiyle, güven ve ait olma duygusunu…
MAGMA; her an açığa çıkmayı bekleyen saklı gücün ve derinliğin sürprizini sembolize ediyor.
Yasemin Çamlıbel yaptıkları  küçük çaplı araştırmaya göre, İstanbul'a gelen turistlerin sadece yüzde 20'sinin Büyükdere caddesine geldiğini belirterek, “ Tarihi, kültürel ve aynı zamanda modern bir yapısı olan İstanbul'un gelişimi, değişim alanı olan Büyükdere caddesi civarında gerçekleşiyor. Bu nedenle biz İstanbul Sapphire'i modern İstanbul dediğimiz bu bölgenin simgesi olarak konumlandırıyoruz. Bölgede artacak olan turist sayısı, yeni yatırımların yolunu açacaktır. Dolayısıyla büyüyen. her bölgede olduğu gibi çevre bölgelerin metrekare fiyatlarına da etki edeceğine inanıyoruz” diyor.

 

* 11 bin 339 metrekare arsa üzerine kurulu.
* 235 metre yüksekliğinde ve toplam 64 katlı, zemin üstü 54 kattan oluşuyor. Her biri 9 kattan oluşan 4 farklı yaşam kuşağı bulunmaktadır. Her 3 katta bir bahçeli daireler, her 9 katta ise ortak alanlar ve mekanik alanları var.
* Türkiye'nin ilk çevre dostu özellikli gökdeleni. Bu özelliği borçlu olduğu donanımlardan biri, doğal havalandırma sistemi. Cam bir örtü ile korunan binanın hava sirkülasyonu, her 3 katta bir bulunan, hareketli, kontrol edilebilir menfezler yardımıyla sağlanıyor.
* 6 katı otopark. 4 katı alışveriş, 2 katı konuta ayrılacak şekilde tasarlanmış. Toplam 1000 araçlık otopark alanı, her daireye ortalama 2 araçlık otopark imkanı sunuyor.

* 35 bin metrekare inşaat alanı olarak tasarlanan alışveriş merkezi 6 kattan ibaret olup, cafe, bar, restoran, dükkanlar ve bir de hipermarketin bulunduğu konseptte hazırlanacak.
* 157 adet lüks konuttan oluşuyor. Kat yüksekliğinin 4 metre olduğu dairelerin tümü doğal ışık alıyor.
* Her 9 katta bir, oluşan konutlar arasındaki yaşam alanlarının 5'inci katında mekanik kat, 4'üncü katında konut lobisi, 3'üncü katında yüzme havuzu, 2'inci katında SPA, 1'inci katında ise bar, lounge ve restaurant bulunuyor. 34 metre yükseklikteki havuz ile 163 metre yükseklikteki golf pratik alanları, ev sahiplerine hizmet verecek.
* Çift cam cephe sistemi sayesinde enerjiden yüzde 25 oranında tasarruf sağlanıyor.
* 21 adet “gökbahçe” rezidans sakinlerini yeşille buluşturuyor.
* Yüksekliği ile İstanbul'da ve Avrupa'da birinci, dünyada ise 97'nci sırada bulunuyor.
* Rezidans ünitelerinin büyüklüğü 120 ila 550 metrekare arasında değişiyor.
* Sapphire Çarşı 51.000 metrekare inşaat alanına, toplam 30.500 metrekare kiralanabilir alana sahip.
* 2 bin metrekarelik sosyal yaşam alanı olan Lobby Lounge'da ev sahipleri özel toplantılarını, kutlamalarını ya da çeşitli davet organizasyonlarını yapabiliyorlar.