maritbet girişmaritbet
Aydan Çelik: Çizimler varlığını TOKİ’ye borçlu!

Aydan Çelik: Çizimler varlığını TOKİ’ye borçlu!

Dün biten Tasarım Bienali’nin ardından şehir, kusurlarımız ve kentsel dönüşüm hakkında tasarımcı Aydan Çelik ile sazlı, sözlü, çizgili bir sohbet yaptık

 

Fırtına gibi esen bir Tasarım Bienali geçti İstanbul'dan. Küratörlüğünü Emre Arolat ve Joseph Grima'nın üstlendiği, ilki bu yıl gerçekleştirilen İstanbul
 
Tasarım Bienali'nin teması aslında tastamam İstanbul'u ifade eden, İstanbul'un hal-i pür melalini özetleyen “Kusurluluk / Imperfection” başlığını taşıyor. Tasarım bienalinin küratörleri de temayla olan karşılaşmalarını şöyle anlatıyorlar: “Bir temanın içeriğini incelemek için İstanbul'dan daha iyi bir şehir olamaz, çünkü sonsuz katmanları olan bu şehir sürekli gelişen kentsel, sosyal ve kültürel değişimin getirdiği bir canlılığa sahip. Bir şehir olarak İstanbul kusursuzluktan çok uzak, buna karşın dünyadaki en enerji verici ve en hareketli şehirlerden birisi. Bu şehrin kendine has özelliği, bu kusurluluğun doğurduğu belirsizlik ve geçicilik durumu...”
 
Tam da Tasarım Bienali'nin fırtına gibi estiği günlerde, tasarım ve yaratıcılık adına son derece önemli işler izlerken, gerçek hayat gerçek ‘kusurlarla' sürüp gidiyordu. Bu süreçte İstanbul'un kentsel dönüşüm yasası kapsamında bir dizi yenilenme projesine teslim olmasına tanıklık ettik hep birlikte. Tanıklık bugün de, merakla, kuşkuyla, kentin geleceğinin neye benzeyeceğine dair sorularla devam ediyor.
 
Sözümüze Tasarım Bienali ile başladık, uzatmadan bağlayalım. Bienal kapsamında sergilenen ve dikkatimizi en çok cezbeden işlerden biri de İstanbul Modern'de yer alan Musibet sergisindeki ‘İnşaat ya Resulullah' adlı çalışma oldu. Nasıl olmasın, son günlerde hem İstanbul'un hem de Türkiye'nin gündeminde epeyce yer işgal eden kentsel dönüşüm ile gerçekte yapılmak isteneni üç sözcükle özetleyiveriyordu bu çalışma. Bienalin temasında işaret edilen “Kusurluluğun doğurduğu belirsizlik ve geçicilik durumu”na da göndermeleri olan bu işin sahibi, Taraf 'ın eski yazarlarından, çizer, bisikletsever, tasarımcı Aydan Çelik olunca hiç vakit kaybetmeden kapısını çaldık. Aydan Çelik, bu söyleşide sözlerinden çok muzip çizgilerini konuşturmayı tercih edince ortaya sazlı, sözlü, çizgili bu sohbet ortaya çıktı...
 
 
Bienalde sergilenen işinin kentsel dönüşüm adı altında sunulan, aslında bir kentin hoyratça inşaat alanına çevrilmesiyle ilgili mevcut uygulamaya dair çok net bir durum tesbiti yaptığını gördük. Bu iş nasıl ortaya çıkmıştı kısaca hikâyesini dinleyebilir miyiz senden?
 
“İnşaat Ya Resulullah” sözünü ilk defa Tanıl Bora'dan duydum. Birkaç yıldır Birikim dergisine çiziyorum. Doğal olarak bazı dosya konularından önceden haberim oluyor. 2011 Ağustos'u filandı sanırım, Tanıl adı bu olan bir dosya hazırladıklarını söyledi. Ben de oradan ilham alarak bu işi yaptım. İki gökdelen arasına İnşaat Ya Resulullah diye bir mahya gerdim. O da Ekim 2011'de çıkan 270. sayının kapağı oldu.
 
Aradan bir yıl geçti geçmedi. 1. Tasarım Bienali'nde Musibet adını taşıyan ve tam da bu konuları kendine mesele eden bir sergi açılacağını öğrendim. Başvuruda bulundum ve proje kabul edildi. Tam bir yıl sonra bu kez İstanbul Modern'de 15 metrekarelik kocaman bir iş halinde görücüye çıktı. Her biri dört metrelik gökdelen maketleri arasına gerçek bir mahya gerdik. Bir de işin ismine “Neo MuhafazKÂR'lığın Şaküli Düşleri” gibi bir ekleme yaptık.
 
İstanbul'da yaşayan bir çizer ve yazar olarak bu tartışmaların ve bu kentin geleceğini nasıl görüyorsun?
 
Mahzar Alanson'un İstanbul'da yaşayanlar, İstanbul'u yaşayamazlar diye bir lafı vardı. Bu şehrin geleceğini, kelimelerle değil de “hayatta en hakiki mürşit” dediğim çizgi ile anlatsam...
 
2009'da Taraf 'ın meşhur 20 soru anketinde ‘Nerede yaşamak isterdiniz' sorusuna şöyle bir cevap vermişsin “Güneşli, karpuz kabuklu şehirde, yani İstanbul'da. Ve çok şükür orada yaşıyorum''. Bugün bu soruya cevabın ne olurdu?
 
O karpuzlar artık GDO'lu korkarım. İstanbul'u kelimelerin hoyratlığıyla incitmek istemem. O kadar çok incindi ki, iyisi mi bu soruya da bir çizimle cevap vereyim...
 
Çizimler varlığını TOKİ'ye borçlu
 
Kentsel dönüşüm tartışmalarının en önemli aktörü bugüne dek hep TOKİ'ydi. Ancak Maslak 1453 projesiyle gündeme gelen Karadenizli işbilir müteahhit Ali Ağaoğlu, konunun baş aktörü olmaya soyunuverdi. Ortalık bir süre Maslak 1453 reklamlarından ve tartışmalarından geçilmedi. Örneğin şöyle bir haber bile okuduk: Fatih Ormanı'nın Maslak 1453 projesi kapsamında “Ağaoğlu'na mı devredildiği” tartışmaları sürüyor. Ortaya çıkan bir otopark fişi tartışmaları başka bir boyuta taşıdı. Buna göre orman alanının işletmesinin Ağaoğlu'na devredilmiş olabileceği belirtiliyor... İnşaat ya Resulullah, aslında biraz da mevcudiyetini sayın Ağaoğlu'na borçlu bir iş oldu sanırım. Ataşehir'deki bu camiyi bu çalışmanın yani sergideki işinin öznesi yapmayı nasıl düşünmüştün?
 
Bir soyutlama düzeyinde bakarsak bu iş ve Birikim'in o sayısına yaptığımız diğer çizimler, varlığını TOKİ'ye, Ağaoğlu gibi müteahhitlere ve hatta askerî darbelere borçlu. Dediğim gibi soyutlama düzeyinde bakarsak öyle. Ama geçen bir yıl içinde enteresan bir şey oldu. Ağaoğlu Ataşehir'e adı Mimar Sinan olan bir cami yaptı. Mimari olarak herhangi bir özgünlük içermemesi bir yana, caminin arkasındaki dev gökdelen öyle azametli ki, camiyi eziyor alenen. Üstelik güneş battıktan sonra gökdelenin ışıkları açılıyor ve Ağaoğlu tabelası adeta bir mahya gibi görünüyor. Bienal kitabı basılmadan bir iki gün önce yanda gördüğünüz Neslihan Albayrak fotoğrafını baskıya yetiştirdik.
 
O çizimi yaptığımda bu cami henüz açılmamıştı. Dolayısıyla bir soyutlama söz konusuydu. Ama Oscar Wilde bir kez daha ironisiyle çıkageldi: “Hayat, galiba sanatı taklit ediyor.”
 
Ya da Picasso'nun Guernica'ya bakıp “Bunu siz mi yaptınız” diyen nazi subayına verdiği cevap gibi: “Hayır siz yaptınız” Bazı dostlarım dindar insanların bu işten incinebileceğini söyledi. Asla böyle bir derdim yok. Olamaz da. Tam tersine, bence Ağaoğlu'nun yaptığı o camiden incinmeleri lazım. Zaten İhsan Eliaçık gibi dindar entelektüeller bunu dile getiriyor.
 
Özgür Duygu Durgun/Taraf

Yorum Yaz

Benzer Haberler

Samsun Toybelen'de dükkanların teslimi başlıyor
  • 09.12.2024 10:06

Samsun Toybelen'de dükkanların teslimi başlıyor

TOKİ'nin Samsun'un Atakum ilçesinde 700 dönüm alanda yaptırdığı Toybelen Küçük S ...

TOKİ, Gülderen Mahallesi'nde 2 bin 681 konut tamamladı
  • 18.11.2024 11:08

TOKİ, Gülderen Mahallesi'nde 2 bin 681 konut tamamladı

Depremde ağır yıkıma uğrayan Hatay'da 26 binden fazla konut ve iş yeri hak sahip ...

Gaziantep'te 19 binden fazla deprem konutu teslim edildi
  • 11.11.2024 10:59

Gaziantep'te 19 binden fazla deprem konutu teslim edildi

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerin ardından başlatılan kalıcı ...