DOME Mimarlık’ın patronu Murat Yılmaz’dan sektör değerlendirmesi!
DOME Mimarlık’ın patronu Murat Yılmaz’dan emlaktasondakika.com'a özel açıklamalar..
Son günlerini yaşadığımız 2012 yılı, inşaat sektörü açısından sancılı, üretken ve birazda beklentilerin tam oluşmadığı bir yıl olarak belleklerde yerini almak üzere. 2011 yılının büyüme rakamları ile 2012 yılı ile tamda kıyaslanmaya başlarken VaryapMeridian, Vialand, TrumpTower, Arterium, ViaportVenezia, ViaportHouses&Suites gibi birçok başarılı projeye imza atan Dome MimarlıkKurucu Ortağı Murat Yılmaz geçtiğimiz yılı, bu yılı ve gelecek 10 yılı değerlendirdi. Yeni çıkarılan mütekabiliyet, 2B ve kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen afet yasası ile kamu kesiminin üzerine düşen görevi yerine getirdiğini dile getiren eden Yılmaz, 2012'nin sektörel açıdan milat olduğunu kaydetti.
Karamsar ve belirsiz geçen 2011 yılından sonra sektörün sorunları tam olarak çözülemese de yılın ortalarından itibaren peş peşe yürürlüğe giren kanunlar, bu durumun azalmasına katkıda bulundu. Bu konuda iddialı bir söylem yakalayan Mimar Murat Yılmaz, yeni çıkarılan kanunlarla Türkiye'nin gelecek 20 yılının şekilleneceğini kaydetti. Bu gelişmelerin her alanı etkileyeceğine değinen Yılmaz, 2023 yılında İstanbul'un bir Londra olmasını kendisinin 10 yıllık hayali olduğunun altını çizdi.
Herkes yenilikleri iyi okumalı
Üç yeni kanunla belirsizliklerin ortadan kalktığını ima eden Yılmaz, 2013 ve 2023 yılları için heyecanlandığını belirterek, “2012 öncesi sektörel anlamda birçok şeyi nasıl yaşacağımızı konuşurken yıl içinde çıkan kanunlarla bunların nasıl gerçekleşebileceğine şahit olduk. Kamu kesimi üzerine düşeni yaptı ve kanuni altlıkları oluşturdu. Pazarlama, mimari proje hazırlama, proje geliştirme konuları başta olmak üzere her açıdan yeni bir sayfa açılıyor. Herkes bu sayfayı iyi okumaya ve anlamaya çalışmalı. Doğrusunu isterseniz değişimin başladığı noktadayız” dedi.
Adadan parsel bazına geçiş var
Ofisinin bu yıl orta ve büyük ölçekteki arsalarda proje geliştirdiğini söyleyen Yılmaz, yılsonuna doğru daha büyük ölçekli, parsel bazında projelere yöneldiklerini kaydetti. 2013'te daha çok bu tür projelere eğileceklerini dile getiren Yılmaz, bir yıldan bu yana yaptıkları çalışmanın artık proje olarak masasına geldiğini söyledi.
Mahalle çalıştayı üzerine
Yılmaz, çalışmalarını şöyle özetledi:
“Bizim adabazlı çalışmalara örnek olarak daha önceden başladığımız bir sivil toplum hareketi vardı. Belli periyotlarla bir araya gelerek belli bölgelerde beyin fırtınası yapıyorduk. Mahalle adıverilen çalıştaydaİstanbul ölçeğinde büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yapmayı düşündüğü, ‘yapılırsa ne olur' diye düşünülen bir çalışmaydı bu.‘Nasıl dönüşür, dönüşürse ne olur' sorularına kafa yorduk. Pendik, Okmeydanı, Kartal gibi bölgelerin yasal altlıkları bile oluşmadan birerkentsel dönüşüm projeleri hazırladık.Bu çalışmaları belediyelere sunduk. Yapılan çalışmaların toplum, kamu ve bölge halkı için faydalı çalışmalar olabileceğini gördük. Ümitlendik. Çıkarılan yasalar ile ürünlerimiz ve hayallerimiz proje olarak yeniden masamıza geldi” diye konuştu.
Okmeydanı'na kentsel dönüşüm dokunuşu
Bu duruma örnek veren Yılmaz; “Şu anda bu çalışmaların örnekleri var. Bunun ilki Okmeydanı'nda Beyoğlu Belediyesi'nin açacağı bir ihale. Burası için Mahalle çalıştayındadaha önce pilot bir çalışma yapılmıştı. Belediye, bölgedeki hak sahipleri hakkında çalışma yapmış. Şimdi bizlere de yaptığı çalışma çerçevesinde ne verebileceğimizi soruyor. TOKİ modeline benzeyen bir çalışma bu. Sorunları kentsel dönüşüm yasası ile çözmüş.Orasının tekrar yapılanması için bir proje yapıyoruz şimdi. Bunun gibi hemen hemen tüm belediyelerin projeleri var. 2013'te en az 5-10 tane kentsel dönüşüm ihalesi olacak. Mimarlar ve yatırımcılar buna hazırlanacaklar. Bu, şehrin yenilenmesi için bir fırsat” şeklinde konuştu.
Üç yasa ile kentler yenilenebilecek
Üç yasanın bir arada çıkmasını çok önemli gören Yılmaz, “Bu yasalarla kentler komple planlanabilecek, arsalar oluşturulabilecek ve pazarlanabilecek. Gelecek 20 yılda Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya'dan ciddi bir talep göreceğiz. Bu ilgi 5 yıldır vardı ama yasa olmadığı için bir adım atılamıyordu” dedi.
Yasaların mimariyi yakından etkilediğinin altını çizen Yılmaz, “Bu yasaların çıkarılması iki açıdan mimariyi etkiledi. İlki, mimarların parsel bazından ada, hatta bölge bazında yaşam tasarlamaya başlanması. Bu yeniliklere karşı mimarların kendilerini hazırlaması gerekiyor. Diğer etken ise tasarımın boyutu yatırımcının hayal gücünü aşmaya başlaması. Kentsel dönüşüm yasasından sonra merkezdeki herkes kaliteli ve iyi ürün beklemeye başladı. Bunun ilk ayağını da tasarım oluşturuyor. İyi bir tasarımla ürünün fiyatı yükseliyor. Yatırımcı ve müteahhitler bunu gördü. Doğru, satılabilir, kaliteli ve yaşam kalitesi yüksek projeler talep etmeye başladılar. Mimarlar da hünerlerini gösterme şansını yakaladı. Artık bizden iyi ve güzel projeler isteniyor. Masaya oturduğumuzda önceden rakamlar konuşulurdu artık konsept konuşuluyor. Bu durum tamda mimarların hayal ettiği bir şey” diyerek sözlerini noktaladı.
Üretilemeyen tek şey arsa
Son beş yıldan beri İstanbul'da arsa üretmenin kendilerini zorladığını söyleyen Yılmaz,kentsel dönüşüm yasası ile bu durumun çözüleceğini dile getirdi. Kent merkezinde ve sirkülâsyonuiyi arsa bulmak için yatırımcıların Avrupa yakasında Beylikdüzü, Anadolu yakasında da Tuzla'ya kadar arayışta olduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu bölgelerde iyi arsa bulmak, merkezden uzak olanların bağlantılarını kurgulamak ve satmak gerçekten zor. Herkes merkezdeki arsalara yöneliyordu. Kentsel dönüşüm bunun önünü açtı. Merkezde yoğun kullanılmayan arsaların yeniden kullanılabilir hale gelmesi, hem arsaların mevcut kullanıcılarıhemde kamu açısından daha verimli kullanılır halegelmesi bizim 2013'teki işimiz gibi görünüyor” dedi.
Artık yaşam merkezi kurgulanacak
Bağdat Caddesi, Nişantaşı ve İstiklal Caddesi'nden başka bir yaşam merkezi yok. Çünkü mimarlar parsel bazında çalıştıkları için yaşam alanlarını tasarlamıyorlardı. Bakın gelecek 10 yıl içinde İstanbul'da en az 3-4 tane yaşam merkezi oluşacak.
2013'te neredeyiz?
10 yıldır tasarladığım bir fikir var. 2023'te İstanbul Londra gibi olacak. Londra finans ve politikanın merkezi idi. İstanbul 2023'te İstanbul Avrupave Ortadoğu'nun merkezi olacak, bu durum her şeyi etkileyecek. Şu anda çevremizdesavaşılan her yer bizim gitmemiz ve imar etmemiz gereken yerler olacak. İyi gidersek İstanbul 2023'te yaşamaktan gurur duyacağımız bir kent olacak.
Murat Yılmaz'ın emlaktasondakika.com'a yaptığı özel açıklamalar için tıklayın!
Yorum Yaz