Emre Arolat’ın ses getiren projeleri!
MimarEmre Arolat, projelerinde çevre ile bütünleşecek tasarımlar hazırlamaya özen gösterdiğini belirterek, “Mümkün olduğu kadar araziyle hemhal olan, çevredeki dokuları çok fazla bozmayan, arazinin içindeymiş gibi duran yapıları seviyoruz" dedi
Arolat, yaptığı konuşmada gerek Türkiye gerekse uluslararası alanda ses getiren projelerini paylaştı.
Mimar Emre Arolat, projelerinde çevre ile bütünleşecek tasarımlar hazırlamaya özen gösterdiğini belirterek, “Mümkün olduğu kadar araziyle hemhal olan, çevredeki dokuları çok fazla bozmayan, arazinin içindeymiş gibi duran yapıları seviyoruz. Kent planlaması üzerine birçok çalışmamız var. Başbakan ile konuşma fırsatı yakaladığım bir gün kendisine üçüncü köprünün şehrin kuzeyine yapılmasının ne kadar yanlış bir karar olacağını anlattım. ‘1.5 trilyonun var mı? Köprüyü güneyde yaparsak 1.5 trilyon fark ediyor' dedi. Bu da benim işim değil tabii ki” dedi.
‘Yoğunluğu azaltmak gerek'
Konuşmasına, kentsel tasarım üzerine düşüncelerini paylaşarak devam eden Arolat, “Kente, büyük projeler yapmak gerekir. ‘Ali Sami Yen park olsun' diyorlar. Ben de isterim. Herkes parkın parasını verecekse olsun. Ancak içinde yaşadığımız kapitalist üretim-tüketim süreçlerinin olduğu dünya, biz mimarları bu işin içinde birer ajan haline getiriyor. Bu ajanlığı iyiye kullanabilirsiniz. Sorumluluğumun bu yönde olduğunu düşünüyorum. Yani halkın tümüne açık alanlar yapabilirsiniz. Biz de projelerimizi kent planlamanın inceliklerine göre yapıyoruz” diye konuştu.
İstanbul'daki yoğunluk problemine dikkat çeken mimar Arolat, “Kent yoğunluğunu doğru çözmek gerek. Eviniz Çekmeköy'de, iş yeriniz Zincirlikuyu'da ise ne yaparsanız yapın trafik sorununu çözemezsiniz. Paris'te, New York'ta kaç kişi işe özel arabasıyla gidiyor? Kent planlanması kolay öngörülebilir bir şey değil. Kent tasarımı mikroorganizma gibi.
Her şey birbirine bağlı. Çok iyi düşünülmesi gerekiyor. Dünyada henüz kenti çok iyi tasarlayabilmiş hiçbir mimar yok. Her şeye rağmen en iyi tasarlanmış kentler, kendiliğinden büyümüş, kendi dinamikleriyle ortaya çıkmış kentler. Onlar da ortaçağ kentleri ki oralarda da kimse evinden işine Mercedes ile gitmeye çalışmıyor” dedi.
‘Zorlu Center kentsel merkez olacak'
Diğer taraftan Zincirlikuyu'daki eski Karayolları arazisi üzerine inşa edilen “Zorlu Center Rezidansları”nın proje sorumlusu olarak, söz konusu alanın İstanbul'a olumlu katkıda bulunacağını söyleyen Arolat, şöyle konuştu:
“Proje sorumlusu olarak söylüyorum. Bu proje tepe tepe kullanılacak. Biz değilsek de, çocuklarımız, torunlarımız kullanacak. İstanbul'un yeni kentsel merkezi olacak. Yeşil alan bağlamında orası bakımsız ve sıhhi olmayan bir alandı. Şimdi çok daha bakımlı, çok daha az problem taşıyan bir yer olacak. Ayrıca ortasında kocaman bir kentsel mekan var, oraya herkes girebilecek. Kapalı bir alışveriş merkezi yapmak yerine, yeni bir meydan yapıyoruz. Ayrıca yapıların üzerindeki kabuklar yeşillendiriliyor. Zorlu Center'ın İstanbul'a olumsuz değil, olumlu katkısı olacağına inanıyorum.”
ARSA YATIRIMIYLA EĞİTİM DEVİ OLDU
Eski bir matematik öğretmeni olan Arel Koleji'nin sahibi Kemal Gözükara, 1983 yılında satın aldığı 260 bin metrekarelik arsa üzerinde inşa ettiği Arel Koleji ile bugün Türkiye'nin önemli eğitimcilerinden biri haline geldi. O dönemde satın aldığı arsa ile gelinen noktada iyi bir yatırım yaptığının ortaya çıktığını ifade eden Kemal Gözükara, “Aslında eğitimciyim, 1973'te istifa ettim. Sonra ticarete atıldım ve burayı satın aldıktan sonra arsaya Arel Koleji'ni kurdum” dedi.
Yeni eğitim binaları için de yatırım yaptığını anlatan Gözükara, Yeni Bosna'da inşa ettiği okul projesinde anaokulu, ilköğretim ve liseden oluşan yeni binanın her katında 18 derslik, 1 adet laboratuar bulunduğunu söyledi. Okulda toplamda 75 adet derslik 10 adet laboratuar, 100 kişilik seminer salonu, resim-müzik odaları, 650 metrekarelik çok amaçlı kullanılabilen kapalı oyun alanı ile birlikte iç bahçelerin bulunduğunu anlatan Gözükara, 2 bodrum ve 4 normal kattan oluşan binanın 4 bin 800 metrekarelik arsa üzerinde 2 bin metrekarelik taban alanı üzerinde toplam 15 bin metrekare kapalı alana sahip olduğunu ifade etti. Gözükara, proje için 10 milyon lira yatırım yaptığını vurguladı.
Tepekent'te arsa bağışladı
Yeni Bosna dışında Sefaköy'de de yatırımları bulunduğunu ifade eden Gözükara, bölgede Tepekent kampüsünü kurduğunu söyledi. Tepekent'te 80 bin metrekarelik kapalı alanda Arel Üniversitesi'ni hayata geçirdiğini ifade eden Gözükara, şunları vurguladı:
“Tepekent'in tapusunu bedelsiz olarak üniversiteye verdim. Arsanın değeri çok yüksek. Ayrıca kampüsün içine öğrenci yurdu olarak kullanılan 21 villa yaptım. Öğrenciler de o villalarda çok uygun fiyatlarla kalıyor” dedi.
5 yıldızlı otel arsası arıyor
Kemal Gözükara, eğitim dışında turizm sektörüne de girmek istediğini belirterek, 5 yıldızlı otel arsası aradığını söyledi. İstanbul'da iyi bir lokasyon, özellikle boğaz hattında otel yatırımını gerçekleştirmek istediğini dile getiren Gözükara, “Sahilde bu yatırımı hayata geçirmek istiyoruz. Üniversitemizde ilgili bölümde eğitim gören öğrencilerimiz için de iyi bir staj imkânı sunacağız” dedi.
Milliyet
Yorum Yaz