Emre Özberk, Paspas’ın Bahçeleri ismi ile minyatür bahçe markası kurdu!

Görkemli bir ardıç ağacı, dalından sallanan bir salıncak, gölgesinde de bir masa, iki sandalye... Yazın son günlerini geçirmek için ideal bir ortam. Tabii eğer bir parmak boyundaysanız... Çünkü bu saydıklarımın tamamı bir kedinin mama kabına sığacak boyutlarda. Yaklaşık altı yıldır Uzakdoğu kökenli bitki sanatlarıyla ilgilenen mimar Emre Özberk, yetiştirdiği minyatür bitkilere kendi tasarladığı bahçe mobilyalarını ekledi ve “Paspas'ın Bahçeleri” markasını oluşturdu. Özbek, kedisi Paspas'tan ilham alan küçük ölçekli bahçelerin hikayesini anlattı.

 

 

Küçük objelere olan ilgim üniversitede aldığım maket dersleriyle başladı. “Paspas'ın Bahçeleri” hem doğaya olan ilgimin hem de sahip olduğum mimarlık ve tasarım formasyonunun bir araya gelmesiyle oluşan bir proje. 14 yıldır mimarlık yapıyorum. Doğaya karşı çok büyük bir hayranlık duyduğum için beş-altı yıldır da Uzakdoğu kökenli bitki sanatlarıyla ilgileniyorum. Her şey kendi minyatür ağaçlarımı yetiştirmeye başladıktan sonra bu ağaçların etrafındaki minik mekanların ne kadar büyüleyici olduğunu farkettim. Sonra da elde hazırladığım ahşap mobilyalar ve ek bitkilerle bu mekanları görünür kılmaya çalıştığım minyatür bahçeler tasarladım.

 

 

Tüm bitkiler canlı. Kullandığım mobilyaların da tamamı ahşap. Hepsini elde üretiyorum ve prensip olarak doğal olmayan hiçbir objeyi kullanmıyorum. Böyle bir bahçeye sahip olduğunuzda bitkileri sulamanız, ağaç dallarını budamanız ve çimleri düzenli olarak biçmeniz gerekiyor. Yani Paspas'ın Bahçeleri gerçek bir bahçe ile kullanıcısı arasındaki ilişkiyi daha küçük bir ölçekte yaşayabilmenizi sağlıyor. Her ağacın etrafında minik bir dünya var. Bahçenizle ilgilenirken kısa bir süre için gerçek dünyadan kopup bu minik dünyanın parçası olabiliyorsunuz.

 

 

Bazen bir türe ait 25-30 bitkiden yalnızca bir tanesi bahçelerimde kullanılmaya aday olabilecek uygun fiziksel kriterleri taşıyabiliyor. Tasarım yaparken mümkün olduğunca yalın, türlerinin minik arketipleri gibi görünen mobilyalar elde etmeyi hedefliyorum. Bahçelerin hazırlanma süresi kullandığım ağacın cinsine ve mobilyaların çeşitliliğine bağlı olarak iki-üç gün ya da bir-iki hafta sürebiliyor.

 

 Bir çeşit bonzai mi demek lazım tasarımlarınız için?

 

Bonzai'de tek bir minyatür ağaç odak noktasıdır ve tüm gayret o bitkiyi en mükemmel forma kavuşturmak içindir. Minyatürleştirilen bitki neredeyse bir heykel gibi sergilenir. Paspas'ın Bahçeleri'nde ise asıl olan minyatür ağaçların etrafında var olan mekandır. Sonuçta ortaya çıkan çimlerini biçeceğiniz, sulayacağınız, budayacağınız size ait minik bir dünyadır.

 

 

 

Bahçelerimi evleri ya da ofisleri için sipariş edenler olduğu kadar hediye olarak alanlar da var. Evlilik teklifi, yıldönümü, doğum günü, iş değiştirme hediyesi veya bebek hediyesi olarak da özel bahçeler hazırlıyorum. Bahçelerden edinmek isteyenlerin, beğendikleri modeli e-mail ile bildirmeleri yeterli.

 

 

Ağaçları çoğunlukla iklimimize uygun bitkilerden seçiyorum. Ardıç, şimşir, berberis ve mazı başta olmak üzere, bonzai için uygun özelliklere sahip, bakımı nispeten kolay olan bitkileri tercih ediyorum. Direkt güneş ışığı almayan aydınlık ve havadar mekanlar bahçelerim için en doğru yerler.

 

 

 

Evet, “Paspas'ın Bahçeleri” ismini dünyanın en güzel Norveç orman kedilerinden biri olan kedimiz Paspas'tan alıyor. İlk minyatür bahçeler şu an hayatta olmayan sevgili kedimiz Paspas'ın mama kaplarında doğdu. Paspas, bahçelerin tanıtımında modellik yaparak projenin en önemli destekçilerinden de olmuştu. 2002-2011 yılları arasında yaşadı. Çok sakin, merhametli ve herkes tarafından sevilen bir kediydi. Paspas'ın çevresine yaydığı huzuru bahçelerime yansıtarak anısını ve adını yaşatmaya çalışıyorum.