- Mimarlık
- 21.09.2012 16:32
- Okuma Süresi: 01:50 dakika
Evlerin çatılarını yakın gelecekte kiremit yerine yeşil bitkiler kaplayacak!
Çok yakın bir gelecekte evlerimizin çatılarını kiremit yerine yeşil bitkilerle kaplı görürsek hiç şaşırmayın.
Çok yakın bir gelecekte evlerimizin çatılarını kiremit yerine yeşil bitkilerle kaplı görürsek hiç şaşırmayın. Bitkilerin köklerinden dışarıya uzanan elektrik kabloları biraz tuhaf görünebilir, ama evimizin çatısındaki bu çayırlık alanın elektrik üretmek amacıyla tasarlanmış olduğunu hayal edin. Aslında hayal değil, gerçek. Günümüzde artık bitkilerden elektrik üretilebiliyor. Bilim insanları, klorofillerdeki fotosentez proteinlerini kullanarak güneş ışığını elektrik akımına dönüştürmeyi başardı. Uzmanlar şimdilerde bitkiler tarafından üretilen bu elektriğin günlük hayatta pratik olarak kullanılabilmesi yönünde araştırmalarını sürdürüyor. Bu yeşil enerji, çok yakında hayatımızda yeni bir çığır açacağa benziyor. Kendi elektrik kaynağımızı kendimiz yetiştirirken, aynı zamanda sera gazlarının atmosfere yayılmasını da önlemiş olacağız.
İnsanoğlu yıllardır yakıt bulabilmek amacıyla toprağı kazıyor ve bulduğu yakıtı enerji elde edebilmek için kullanıyor. Toprakta yaşayan bitkileri de elektrik jeneratörü potansiyeli olduğunu kim bilebilirdi ki? Belki de çok yakın bir gelecekte, evimizdeki birçok elektrikli alet, bitkilerden elde edilen elektrik akımı ile çalışacak. Bitkiler, güneş ışığını büyümeleri için gerekli olan enerjiye kolayca dönüştürebilme özellikleri ile dünyanın en iyi elektrik üreten güneş gözeleri sıfatını almayı hak ediyor. İşte bitkilerin bu özelliğinden yararlanmak isteyen bazı bilim insanları ağaçlardan sağlanan elektrik gücü ile çalışan uzaktan algılama sistemleri ve çim, su kamışı gibi bitkilerin köklerinden açığa çıkan elektronları toplayarak elektrik akımı üretmeyi planlamış. Üretilecek bitki kaynaklı elektrik enerjisinin güneş gözelerinden ve rüzgar türbinlerinden bile daha yeşil olacağını savunuyorlar.
Hollanda'da bitki kullanılarak üretilen elektrik enerjisi şu an için 500 mili-watt/m2 civarında, yani şimdilik ancak bir cep telefonunu şart etmeye yeterli. Bu elektriği üretebilmek için araştırmanın yapıldığı binanın çatısında 16 m2'lik bir çim alan kurulmuş. Çalışma başladığından beri geçen 5 yılda, üretilen enerji 50 kat artırılmış. Elde edilen enerjinin miktarı şimdilik bir evi çekip çevirmeye yetecek kadar değil, ama çalışmalar hızla devam ediyor. Araştırma ekibinde fizikçi, çevre biyoteknoloğu, çevre teknolojisi uzmanı, elektrik mühendisi, botanik uzmanı ve mikrobiyologlar yer alıyor. “Plant Power” isimli Avrupa Birliği projesinden 4 milyon euroluk destek alan aynı ekip, bitki, yakıt hücrelerini ticari ürün haline getirmek için “Plant-e” adında bir de firma kurmuş. Hedefleri ise çok yakın bir gelecekte 3.2 W/m2 bitkisel elektrik üretebilmek. Bu hedefi tutturmak o kadar da kolay değil. Üzerinde de durulması gereken birkaç önemli husus var. Öncelikle toprağa daha fazla organik madde veren bitki türlerinin kullanılması gerekiyor. Örneğin şeker pancarı bu konuda çok etkin.
Ama gene de elektriğin bitkilerden üretildiği bu sistemin, küresel elektrik enerjisi ihtiyacını karşılama yolunda diğer yenilenebilir yeşil enerji kaynakları ile rekabet edilmesi için bir hayli yol alması gerekiyor.
Yorum Yaz