İstanbul Tasarım Bienali’ne dünya ülkelerinden yoğun ilgi!
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl ilki gerçekleştirilen ve şehri uluslararası bir tasarım vitrinine dönüştüren İstanbul Tasarım Bienali, kapılarını açtığı 13 Ekim’den bu yana yoğun ilgi görüyor
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl ilki gerçekleştirilen ve şehri uluslararası bir tasarım vitrinine dönüştüren İstanbul Tasarım Bienali, kapılarını açtığı 13 Ekim'den bu yana yoğun ilgi görüyor. Açılışından bu yana 300'ün üzerinde uluslararası basın mensubunu ağırlayan İstanbul Tasarım Bienali dünyanın önde gelen pek çok yayın organında geniş yer buldu.
İstanbul Tasarım Bienali, açılış haftasında, ABD, Almanya, Avusturya, Belçika, Brezilya, Fransa, Hindistan, Hollanda, Hong Kong, İngiltere, İspanya, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada ve Rusya gibi ülkelerin önde gelen gazetelerinin temsilcileri ve tasarım eleştirmenleri olmak üzere 300'ün üzerinde basın mensubunu İstanbul'da ağırladı. İstanbul Tasarım Bienali, şu ana dek New York Times, Financial Times, Wall Street Journal, Forbes.com, Der Spiegel, Die Tageszeitung gibi pek çok yayın kuruluşunda geniş yer buldu.
New York Times gazetesinde, tasarım yazarlarından Alice Rawsthorn tarafından İstanbul Tasarım Bienali küratörlerinden Joseph Grima ile yapılan röportaj, 9 Eylül tarihinde yayımlandı. Rawsthorn, “Adhokrasi, tasarımın hızla değişen rolü hakkında devam eden tartışmaya yapıcı bir katkıda bulunabilecek ve alışılmadık derecede tutkulu bir çaba. Eğer başarılı olabilirse, İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen İstanbul Tasarım Bienali, küresel tasarım takvimine dinamik bir ilave olarak eklenebilir” görüşlerini vurguladı.
Wall Street Journal gazetesinin 5 Ekim tarihli sayısında Thorsten Gritschke imzasıyla yer alan makalede ise, küratörlüğünü Emre Arolat ve Joseph Grima'nın üstlendiği İstanbul Tasarım Bienali'nin, kusurluluk temasını bir ilham kaynağı olarak kullandığı ve çeşitli tasarım disiplinleri üzerinde bir konuşma noktası olarak yeniden keşfettiği vurgulandı.
9 Ekim tarihinde Almanya'nın önde gelen gazetelerinden Der Spiegel'de yayımlanan Tobias Becker imzalı röportajda İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Özlem Yalım Özkaraoğlu'nun, İstanbul Tasarım Bienali'nin, dünyadaki diğer bienallerin aksine, sadece turistik bir amaç taşımadığı, Türkiye'de toplumsal hayatı yakından etkileyen çeşitli sorunlara çözüm arayan bir platform olduğu sözlerine yer verildi. Haberde Özkaraoğlu'nun, İstanbul Tasarım Bienali'nin özellikle Batı Avrupa'nın Türkiye'deki tasarıma yönelik algısını değiştirmeyi hedeflediğine dair yorumuna da dikkat çekildi.
İstanbul Tasarım Bienali'ni açılış haftasında ziyaret eden tasarım eleştirmenleri de bienalden övgü dolu sözlerle bahsettiler. İngiliz Telegraph gazetesi yazarı David Nicholls, İstanbul'un ilk Tasarım Bienali'nin gelecek için mükemmel bir temel oluşturduğunu, tasarım odaklı iş kollarının bienal ile birlikte ekonomiye artan katılımını görmeyi merakla beklediğini ve İstanbul'un bu sayede gitgide daha cazip ve dinamik bir şehir haline geldiğini aktardı.
İngiliz The Guardian gazetesinden Justin McGuirk, İstanbul Tasarım Bienali'nin küresel kültür ağına son derece başarılı bir giriş yaptığının altını çizerek; “bienalin yalnızca tasarımın değişen doğasına odaklanarak değil, aynı zamanda İstanbul'un farklılaşan yüzünün tartışıldığı bir platform da oluşturarak, ilk andan itibaren rüştünü ispat ettiğini” vurguladı.
Wall Street Journal yazarı Helen Kirwan-Taylor ise, Istanbul Tasarım Bienali'nin İstanbul'un enerjisi ve yükselen tasarım piyasası hakkında keyifli bir deneyim sunduğunu, etkinliğin yalnızca yerleşik markaları değil, aynı zamanda tasarım öğrencilerinin üretimlerini ve yeni ortaya çıkan tasarımcıları da keşfetme olanağı yarattığını belirtti. Kirwan-Taylor, ayrıca Türk tasarımlarının, eski ve yeniyi özgün ve son derece ilginç biçimde harmanlamayı başardığını sözlerine ekledi. Bu üç eleştirmenin yazılarının önümüzdeki günlerde Telegraph, The Guardian ve Wall Street Journal'de yer alması bekleniyor.
İngiltere'nin bir diğeri önemli gazetesi Financial Times'ın 13 Ekim tarihli sayısında, batı ve doğu ile yeni ve eskiyi bir arada barındırabilen İstanbul'un tasarım ve tasarımcılarla olan ilişkisini ele alan Rin Simpson imzalı makalede, İstanbul Tasarım Bienali küratörlerinden Joseph Grima'nın “Neden İstanbul? (Çünkü) Istanbul adeta patlama biçimindeki büyüme hızı ve her şeye rağmen taşıdığı iyimserlik duygusuyla derin bir dönüşüm geçiriyor” cümlesinden hareketle İstanbul Tasarım Bienali'nin önemine ve varoluş sebebine değinildi.
16 Ekim tarihli New York Times T Magazine'de yer alan Shonquis Moreno imzalı haberde, Kusurluluk temasına İstanbul kadar mükemmel biçimde anlam yükleyebilecek pek az şehir olduğuna dikkat çekilerek, İKSV tarafından gerçekleştirilen ilk İstanbul Tasarım Bienali'nin 46 ülkeden 300'den fazla tasarımcı ve mimarın projelerini bir araya getiren iki sergisi ve kataloğuyla, tasarımın zenginliğini ve her an her yerde olma durumunu gözler önüne serdiği belirtildi.
ABD kökenli dünyaca ünlü Forbes dergisindeki 16 Ekim tarihli “Neden bu sonbaharda İstanbul ziyaret edilmeli: İstanbul Tasarım Bienali” başlıklı yazısında Ann Abel'in şu yorumlarına yer verildi: “İstanbul bu sonbaharda tasarım ve şehir planlama konularına ilgi duyanlar için yepyeni bir heyecan sunuyor. Tarihsel mirası gelişmekte olan tasarım sahnesini sıklıkla gölgede bırakan İstanbul'un, İstanbul Tasarım Bienali'nin iddialı iki sergisi ve geniş kapsamlı programı sayesinde gündem oluşturabileceğini gösteriyor.”
Alman Die Tagezeitung gazetesinin 16 Ekim tarihli sayısında yayımlanan makalesinde Ingo Arend, ilk İstanbul Tasarım Bienali'nin, tasarımın yalnızca gereğinden fazla üretime hizmet eden estetik bir bileşen olmadığına dair güçlü bir kanıt oluşturduğunu belirtti. Arend ayrıca, bienaldeki fikirlerin en büyük başarısının, tasarımı, topluma sosyal ve ekolojik bir reform süreci olarak sunması olduğunu söyledi.
Mimarlık ve tasarım alanlarının önde gelen mecralarından Dezeen dergisinin baş editörü Marcus Fairs, 18 Ekim tarihli haberinde, İstanbul Tasarım Bienali açılışında İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı'nın “İstanbul'un tasarıma diğer şehirlerden daha fazla ihtiyacı var'' sözlerini manşete taşırken, Eczacıbaşı'nın, ‘Designed in Turkey' tabirinin arzu edilen bir nitelik haline gelmesiyle İKSV'nin bu alandaki misyonunu tamamlamış olacağı sözlerine de yer verdi. Dezeen'de İstanbul Tasarım Bienali'nin açılışından bu yana küratör ekipleriyle yapılan röportajlar ve sergi projeleriyle ilgili detaylı haber ve yorumlar yer almaya devam ediyor.
AD India dergisi yazarı Nonie Niesewand ise İstanbul Tasarım Bienali deneyimini şu sözlerle aktardı: “Bugüne kadar ziyaret ettiğim fuarlar ve bienaller arasında, İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından gerçekleştirilen ilk İstanbul Tasarım Bienali kadar provokatif olanına hiç rastlamamıştım. Bu bienalde ilgi çekici nesneler, sandalyeler, kaideler üzerinde sergilenen lambalar ya da paparazzilere poz veren ünlü tasarımcılar yok. Bunun yerine İKSV, 21. yüzyıl yaşamının tasarımcı, mimar, politikacı, kent planlamacı ve tüm kent sakinleri tarafından görülmesi gereken detaylı bir planını sunuyor.” Kapsamlı bir İstanbul Tasarım Bienali dosyası AD India'nın Kasım sayısında yer alacak.
İstanbul Tasarım Bienali, açılış haftasının hemen ardından tasarım dünyasının online mecralarından Designboom, Domus, LS:N Global, It's Nice That ve Wallpaper* da birçok farklı haberle geniş şekilde yer almaya devam ediyor. Bienal haberlerinin önümüzdeki dönemde Metropolis, Dwell, Blueprint, Architectural Record, Elle Decoration, Disegno, Conde Naste International, Stylus, Interni, Abitare, DDN, AD Spain, AD France, Form, Designlines, Interior Design, TL, Objekt, RUM gibi farklı ülkelerden birçok tasarım mecrasında yer alması bekleniyor.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından, Eren Holding, Koray Şirketler Topluluğu, Vestel ve VitrA eş sponsorluğunda gerçekleştirilen İstanbul Tasarım Bienali, Emre Arolat ve Joseph Grima küratörlüğünde, iki farklı sergi mekânında 46 ülkeden 300'e yakın tasarımcı ve mimarın 100'ün üzerinde projesini bir araya getiriyor. İstanbul Tasarım Bienali, 12 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerle buluşacak iki serginin yanı sıra, kentin farklı noktalarına yayılan çeşitli etkinlikleriyle, İstanbul'u bir tasarım kentine dönüştürüyor.
Yorum Yaz