“Kentsel dönüşümü yaparken öğreneceğiz”
Mimar Murat Arif Suyabatmaz, son dönemin sıkça konuşulan ve çalışmalarına başlanan kentsel dönüşüm projelerini destekliyor
Mimar Murat Arif Suyabatmaz, son dönemin sıkça konuşulan ve çalışmalarına başlanan kentsel dönüşüm projelerini destekliyor. Bu dönüşümü yapmanın değil, nasıl yapmak gerektiğinin tartışılması gerektiğini belirten Suyabatmaz, “ Kentsel dönüşümü yaparken öğreneceğiz” diyor.
Arif Suyabatmaz'ın mimarlık yolculuğu anne ve halasının açtığı yolda başladı. Çocuk yaşlarda sanata, özellikle resme olan ilgisiyle dikkat çeken Suyabatmaz'ın, mimariyle ilgili hiçbir fikri yoktu. Ancak ünlü ressam olan halası ile annesi onun adına karar vermişlerdi. Ressam halası Tiraje Dikmen bir gün Suyabatmaz'a “Resim yapmaya devam edebilirsin ama hayatını kazanacağın bir meslek edinmelisin” dedi ve bundan sonra uzun yıllar sürecek başarılı bir meslek hayatının ilk adımı atıldı. Mimar Sinan Üniversitesi'nde eğitimine başladıktan sonra hiçbir meslekle ilgilenmediğini belirten Suyabatmaz, “Kendimi başka alanda ifade etme gereği hissetmedim. Tiraje halama komplo kurduğu için kızsam da gösterdiği yolun doğru olduğunu gördüm” diyor.
Uzun yıllar Viyana'da kalan Suyabatmaz, böylece merkez ülkelerdeki pratiği deneyimleme fırsatı buldu. Mimarlığın ötesinde yurtdışı deneyimiyle hayatı öğrendiğini belirten Suyabatmaz, mimarlık kariyerinin Viyana'da istediği gibi olamayacağını gördü ve Türkiye'ye dönme kararı aldı. Doğmadığı ve ortak kültürle büyümediği ülkede, bir yabancı olarak iyi bir yere gelmesinin kolay olmadığını söyleyen Suyabatmaz'ı ülkesine çeken tek sebep kariyer değil, aynı zamanda İstanbul'a duyduğu özlemdi.
Tecrübeye değil gençliğin enerjisine inanırım
1995 yılında Türkiye'de yeni bir sayfa açan Suyabatmaz, 2001'e kadar mimar Brigitte Weber ile ortak çalıştı. 2001 ile 2008 yılları arasında yolculuğunu tek başına sürdüren Suyabatmaz, daha sonra aynı zamanda öğrencisi olan Hakan Demirel ile ortak oldu. Henüz öğrenciliği yeni biten genç bir mimar ile ortak olma fikri belki başka bir mimar için çok da iyi bir seçenek değildi. Ancak Arif Suyabatmaz için tecrübeden çok daha değerli bir koşul vardı; o da gençliğin enerjisi ve kabiliyet. Hakan Demirel'in yanında çalışması yerine ortağı olmasını teklif eden Suyabatmaz, Demirel'e olan güvenini şöyle anlatıyor: “Hakan'ı birlikte çalışacağım tek insan olarak gördüm. Onun hem karakterine hem mesleki bilgisine güveniyorum. Hakan gibi birinin benimle aynı seviyede olması gerektiğini düşünüyorum.”
Daha iyisini nasıl yaparızı konuşmalıyız
Suyabatmaz, kentsel dönüşümün kesinlikle gerekli olduğunu söylüyor. Bu dönüşümü yapmanın değil, nasıl yapmak gerektiğinin tartışılması gerektiğini belirten Suyabatmaz “Neyi niye yıkıcağımızı ve daha iyisini nasıl yapacağımızı konuşmalıyız” diyor. Zamanın akmasıyla şehirlere müdahalenin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Suyabatmaz, “Kentsel dönüşümü yolda giderken yapmayı öğreneceğiz” diyor. İstanbul içinde çok sayıda kimlik olduğuna dikkat çeken Suyabatmaz, dönüşüm sırasında bazı bölgelerin korunmasının zaruri olduğunu dile getiriyor. Suyabatmaz, tarihi yarımadaya dokunulmaması gerektiğinin altını çiziyor ve ekliyor “Buraya yapılacak her müdahale durumu daha kötüye götürür. ”
Rezidansın sosyal merkezi var, şehirlerin yok
İstanbul başta olmak üzere birçok büyük şehirde karma projeler gerçekleştiriliyor. Konut projeleri artık sadece ev değil. Projeler içinde AVM'si, spor salonu ve ticari birimleriyle küçük bir şehir gibi tasarlanıyor. Durum böyle olunca bu evlerde yaşayanlar sitelerinin dışına çıkmadan hayatlarına devam edebiliyor. Aslında bir avantaj gibi görülen bu durum zaman içinde dezavantaja dönüşebiliyor. Dışarıya çıkamayan insanlar daha az sosyalleşiyor ve insan ilişkileri arasındaki mesafe her geçen gün artıyor. Suyabatmaz da bu durumun zaman içinde sorunlar doğurabileceğini belirtiyor ve izole edilmiş adalarda verilen olanakların aslında şehir mekanizması tarafından verilmesi gerektiğini dile getiriyor. Şehrin insanlara ortak kamu alanları oluşturmada yetersiz kalması nedeniyle bu tarz projelere talebin arttığını belirten Suyabatmaz, “İnsanların özlediği hayatı verecek adımlar tekil iradelerce atılıyor. Her rezidansın sosyal merkezi var ama şehrin yok” diyor.
Suyabatmaz, Bağcılar'da geliştirdikleri G Plus projesinde bu sorundan hareketle kamuya açık alanlar oluşturduklarını belirtiyor. 3 kule arasında kalan boşlukları kapalı alan olarak değerlendirmek yerine herkesin kullanıma açık olarak tasarladıklarını söylüyor. Bu yapının hem bölge sakinlerini, hem de proje dâhilinde yaşayanları olumlu etkileyeceğini düşünen Suyabatmaz, “Bu alanlar oluşturulurken sadece boşluk olmamalı. Aynı zamanda bölgeyi cazip kılmak adına ticaret ve eğlenceyi de işin içine katmak gerekli” diye konuşuyor.
Suyabatmaz, Demirel Mimarlık Ofisi ekibi şu sıralar Bağcılar'da yükselen G Plus projesiyle ilgileniyor. Ekip aynı zamanda yine Bağcılar'da ön çalışması olan 2 proje üzerinde çalışıyor. Toplam 80 bin metrekare alan üzerine inşa edilecek projelerden birinin karma konut projesi olması planlanıyor. Bunun yanında Bodrum'da bir konut projesi ile ressam atölyesi projesi devam ediyor. Ayrıca Zürih'te tek aile evi projesi üzerinde çalışılıyor.
Hayalim kamusal bir proje
Mesleğe başladığı yıllarda renovasyon çalışmaları yapan, bugün ise yaptığı projelerle hem Türkiye'de hem yurtdışında ödüller kazanan Suyabatmaz'ın hayalindeki proje ise kamusal bir yapı geliştirmek. Kâr amacı gütmeden ihtiyaçtan doğan zaruri bir yapı yapmak isteyen Suyabatmaz, “Vapur iskelesi, müze ya da bir okul projesi yapmak isterim” diyor.
Yarışa pistlerde devam ediyor
Arif Suyabatmaz'ın yarışı mimarinin yanı sıra pistlerde de devam ediyor. 4 senedir lisanslı olarak motor yarışlarına katılan Suyabatmaz, yurtdışında düzenlenen bir yarışmada 3'üncülük kazandı. Suyabatmaz'ın çocukluğu Büyükada'da geçmiş ve arabayla çok geç yaşlarda tanışmış. Atlı arabanın yeterli olması nedeniyle ailesinde kimsenin ehliyeti olmadığını belirten Suyabatmaz, ehliyetini 25 yaşında almış. Sonrasında arabaların giderek ilgisini çekmesiyle yarışlara merak salan Suyabatmaz, bu hobisini bir adım öteye taşımış. 5 yarışçı arkadaşı ile birlikte Türkiye'de motor yarışlarını desteklemek için bir şirket kurduklarını belirten Suyabatmaz, “Eşimi benim yarışmamdan çok hoşlanmıyor ama ben yarıştığım anlarda dünyadan kopup hiçbir şey düşünmüyorum” diyor.
Suyabatmaz Demirel'in ödülleri
Ofis mimarisi dalında İstanbul'da ki Güneşli Kule ve Ataşehir Finans Merkezi yakınlarındaki TAO Tower projeleri Avrupa'nın en iyi ofis projeleri seçilen Suyabatmaz Demirel Mimarlık, konut kategorisinde Bodrum Rezidans, rekreasyon kategorisinde Istanbul Ekopark ve kamusal projeler kategorisinde ODTÜ Öğrenci Merkezi yarışma projesi ile çeşitli ödüller kazandı. Ödüllerin motivasyonu arttırmada katkı sağladığını belirten Suyabatmaz, “Kendimi çok başarılı görmüyorum işimi dürüstçe yapmaya çalışıyorum. Reçetem yok ama sorumlulukla işimi yapmaya çalışıyorum” diyor.
Kamudaki iş dağılımı niteliksiz yapı yaratıyor
Suyabatmaz, kamuda iş dağıtımının yarışma yoluyla olması gerektiğini savunuyor. Batı'da yapılan her mimari iş için yarışma düzenlediğine dikkat çeken Suyabatmaz, bu şekilde genç mimarlara fırsat tanınabileceğini belirtiyor. Türkiye'de kamu için yapılan binalarda mimarinin göz ardı edilip daha çok inşaat üzerine yoğunlaşılmasını eleştiren Suyabatmaz, “ Bizde bir ihale sistemi var. Bu sistem her zaman doğru karar vermiyor. Bunun sonucunda niteliksiz ve mimariye değmeyen yapılar ortaya çıkıyor” diyor. Kamu için yapılacak işler için kimi zaman lokal yarışmaların dahi yeterli olacağını belirten Suyabatmaz, son dönem konu ile ilgili bazı sevindirici gelişmelerin yaşandığını, ancak yeterli olmadığını sözlerine ekliyor.
Emlak Rotası Dergisi
Gülistan Alagöz
Yorum Yaz