Mimar Sinan'ın Ağırnas'taki evi turizme kazandırılıyor!
İstanbul'un siluetinde, Anadolu topraklarında ve Balkanlar'da onun imzası var. Eserleri zamana direniyor ve gün geçtikçe anıtlaşıyor. Şimdi Koca Sinan'ın Kayseri'de doğduğu ev, altındaki Roma yeraltı şehri ile birlikte turizme kazandırılıyor
Mimar Sinan'ın doğum yeri Ağırnas kasabasında restore edilerek müzeye dönüştürülen "Sinan Evi", altındaki Roma döneminden kalma yeraltı şehri ile birlikte turizme açılıyor. Ünlü mimar 'Koca Sinan'ın, ÇEKÜL Vakfı-Erciyes Üniversitesi işbirliği ile ortaya çıkarılan kent merkezine 30 kilometre mesafede 3 bin 500 nüfuslu Ağırnas'taki baba ocağı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edildi. Zarif dış cephe süslemelerine sahip 3 katlı taş yapı, aydınlatma ve çevre düzenlemesi tamamlandıktan soma tefriş edilerek müze haline getirildi.
Tarihi yapının gündeme taşınmasında etkin rol oynayan Ağırnas'ın eski Belediye Başkanı Mehmet Osmanbaşoğlu, 'Sinan Evi'nin restore edilerek turizme kazandırılmasının mutluluk verici bir gelişme olduğunu söyledi. Osmanbaşoğlu, restorasyon çalışmalarına 2002 yılı Haziran ayında başlanan tarihi evin altındaki yeraltı şehrini tesadüfen bulduklarını belirterek, "Mimar Sinan'ın doğduğu ve gençlik yıllarını yaşadığı evin üstüne, 1940'lı yıllarda 7'nci ve 8'inci kuşak torunları tarafından 2 kat daha çıkılmış. Orijinalliğini koruyan alt katın onarımı sırasında, doğuya bakan duvarda delik açıldı. Bu delik genişletildiğinde yeraltı şehri ile karşılaşıldı. Kapadokya'daki Derinkuyu ve Kaymaklı yeraltı şehirleriyle benzerlik gösteren, bu mekanın, kasabanın oturduğu zeminin altında geniş bir alana yayıldığı tahmin ediliyor. Geçmişi ilk Hıristiyanlık dönemine kadar uzandığı ifade edilen yeraltı şehrinin girişinde, o dönemde altın işlenen, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde ise savaş silahları yapılan bir de atölye bulundu. Onarılarak elden geçirilen bu atölye de, 'Sinan Evi' ile birlikte ziyarete açılıyor" dedi.
Yeraltı şehrinin bir bölümünün Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırılarak içinin temizlendiğini belirten Osmanbaşoğlu, şunları söyledi: "Mimar Sinan'ın doğduğu ev 3 medeniyetin izlerini taşıyor. Evin üst bölümü cumhuriyet dönemi mimarisini yansıtırken, zemin kat Selçuklu ve Osmanlıyı, yapının altında bulunan yer altı şehri ise Roma ve Bizans dönemlerini yansıtıyor. Bu tarihi mirası, belediye olarak 1999 yılında o günün parasıyla 1.5 milyar liraya satın alarak kamulaştırdık. Ardından, çevresinde bulunan 7 konutla birlikte, yeraltı şehrinin 2 bin 500 metrekarelik bölümü kamulaştırıldı. Evin çevresindeki konutlar misafirhane, yöresel mutfaktan çeşitlerin sunulacağı restoran, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserlerin sergileneceği mekanlara dönüştürülecek ve Ağırnas'ı görmeye gelenlere, bundan böyle kültür merkezi kimliğiyle hizmet verecek."
Sinan'ın vakfettiği mallar ortaya çıkarılsın
Osmanbaşoğlu, "Erciyes Üniversitesi'nce yürütülen röleve ve restorasyon çalışmalarının ardından, Sinan Evi ile birlikte yeraltı şehrinin de aydınlatılarak, ziyaretlere açılacak olması, turizm açısından önemli bir gelişme" şeklinde konuştu. Sinan'ın ölümünden önce mal varlığının tamamını vakfettiğini kaydeden Osmanbaşoğlu, "Buna karşın Ağırnas'taki 2 çeşme ile bir arsa dışında hiçbir mal varlığının tapu kaydına rastlamıyor. Vakfiyesinde, mal varlığının tamamının sayısını, metrekaresini, mevkiini yazmasına rağmen, bunlar yağmalandığı için ortada görülebilir bir varlığa rastlanamadı. Mimar Sinan'ın İstanbul'da 26 ev, 39 dükkan, bir sibyan mektebi, muhtelif yerlerde suyu akan 7 çeşme, bir bostan, bir kayıkhane binası, 4 su kuyusu, 8 kenef ve çok sayıda kitabı var. Bunların tamamını vakfetmiş. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde ve Ağırnas'ta kayıtları var. Yetkili makamları bir kez daha konuyla ilgilenmeye davet ediyorum. Yağmalanan bu mallar, İstenirse bugün bile ortaya çıkarılabilir" ifadesini kullandı. Osmanbaşoğlu, günümüz mimarlarının Sinan'a minnet borçlarını ödemeleri gerektiğini belirterek, "Ağırnas'ta başka tarihi mekanlar da var. Ancak imkanları yetersiz kaldığı için belediye buralara el atamıyor. Lütfen herkes bu borcunu Ağırnas'a ödesin" diye konuştu.
Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Taymuş da, evin yerel belediyenin, üniversitenin, ÇEKÜL Vakfı'nın destek ve katkıları ile bakanlıkları tarafından restore edildiğini vurguladı.
Tarihi Kabasa Ağırnas'ta turizme hazırlanan diğer mekanlar nereler?
• Sinan, çocukluk ve ilk gençlik yıllarının geçtiği kasabaya, 3 kilometre mesafeden künklerle getirdiği içme suyunu, üç ayrı semtte yaptığı çeşmeler aracılığı ile halka sunmuş. Bunlardan 'Ağa Pınarı' ile 'Sinan Pınarı' asırlardır ayakta. Dedesi adına yaptığı çeşme ise yıllar önce yıkılıp, yok olmuş.
• Mimar Sinan Kültür Merkezi 1911 yılında yapıldı. Önceleri okul olarak hizmet veren taşyapı, sonraki yıllarda, Sinan'ın eserlerini yansıtan fotoğraflar ve Sinan'la ilgili kitapların yer aldığı kültür merkezine dönüştürülmüş.
• Sinan Evi restore edilirken bir rastlantı sonucu ortaya çıkan yeraltı şehri, kasabanın Aşağı Pınar kesiminde geniş bir alana yayılıyor. Şehrin Roma'nın zulmünden kaçan ilk Hıristiyanlar tarafından barınak olarak kullanıldığı tahmin ediliyor.
• Agias Prokopis Kilisesi'nin yapılışı 1857. Bakımsızlık nedeniyle yer yer tahribata uğrayan kilise, bir ara belediye tarafından depo olarak da kullanılmış. Tarihi yapı Mehmet Osmanbaşoğlu'nun belediye başkanlığı döneminde boşaltılarak restore edilmiş.
Mimar Sinan'ın sadece İstanbul'daki Büyükçekmece Köprüsü'nde bulunan ve 1980'li yıllarda çalınan imzası büyük ustanın doğum yeri Ağırnas'ta yaşatılıyor. ÇEKÜL Vakfının yürüttüğü "Sinan'a Saygı' Projesi kapsamında, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü öğrencisi Tolga Balcı tarafından Mimar Sinan'ın Büyükçekmece Köprüsü'ndeki imzası küfi yazı tarzında yorumlanarak bir heykel çalışmasında yeniden canlandırıldı. Yaklaşık 200 kilo demir kullanılarak yapılan heykel, Mimar Sinan'ın imzasındaki "El-Fakir Sinan Ser Mimaranı Hassa" (Hassa mimarlarının başı fakir Sinan) yazısı soyut bir çalışmayla ortaya konuluyor. Heykel yapıldıktan sonra İstanbul'daki bir fabrikada şekillendirilen Mimar Sinan'ın imzası Kayseri'ye getirilerek Ağırnas Kültür Merkezinin girişindeki bahçeye yerleştirildi. ÇEKÜL Vakfı, Sinan'a Saygı Projesi Koordinatörlüğü, Mimar Sinan'ın 400'ü aşkın eserinden sadece Büyükçekmece Köprüsü'nde imzası bulunduğunu, imzanın üzerinde yer aldığı taşın ise 1980'li yıllarda köprüden sökülerek çalındığını duyurmuştu.
Mahmut SABAH/Dünya
Yorum Yaz