Mimarlar fantaziye kaçıyor, en ilginç proje yarışı sürüyor

 

Çizgi film kahramanları müzede buluştu
Çocukların çizgi film kahramanları bir müzede toplandı. New York'ta Erick Kristanto tarafından yapılan Çizgi Film Karakterleri Müzesi, Disneyland'e rakip olacağı benziyor. Ancak müzenin en ilginç tarafı kahramanların bir cam arkasında değil de kimi zaman tavandan sarkmış olarak kimi zaman da duvara tırmanan şekilde sizi karşılıyor olması. Dış mimarisi baloncukları andıran müzede bölümler arasındaki geçişler ise doğal yollarla yapıldı. Projenin izole başka bir bölümünde ise restoran ve eğlence alanları yer alacak.

 

Dans eden sular enerjisini nehirden alacak
Dans eden su pavilyonu SUS&HI Office, Calcagno Littardi.+ Y.Park + A. Tomaiuolo mimarlık şirketleri ortak çalışması olarak hayata geçiriliyor. Seul Tasarım Olimpiyatları'nda inovatif geometrik yaklaşımları nedeniyle bronz madalya kazandıran proje, Seul'ün doğal elementlerinden biri olan Han Nehri'nden ilham alıyor. Üstelik sadece ilham değil enerjisini de nehirden alıyor.

 

Geçmiş dönemde nehrin Seul'e hayat vermesi hikayesinden hareketle hayata geçirilen projenin temasını ise doğanın fosilleşmesi oluşturuyor. Halka açık alan olarak projelendirilen Dans Eden Su konsepti içerisinde bahçeler, panoramik odalar, ağaçlar, barlar eğlence ve sosyal alanlar da yer alacak.

 

En mütevazi havaalanı
Şimdiye kadar hiç bu kadar küçük ve mütevazi bir havaalanı gördünüz mü? Gürcistan'ın kayak merkezi Mestia'da yapılan bu havaalanı şimdiye kadar yapılan havaalanı projeleri arasında en küçüğünü oluşturuyor. UNESCO Kültürel Mirası içinde de bulunan bina Berlin merkezli J. Mayer Mimarlık tarafından yapılıyor. Küçük olmasına rağmen üç ayrı bölümden oluşan yapı bölgenin dağlık yapısına uygun olarak değiştirildi. Aralık 2010'da açılan havaalnı sadece üç ayda tamamlandı.

 

Los Angeles'ın bilgi kulesi
ABD'li Mimar Eric Owen Moss, Culver şehrini mimari haritaya Samitaur Kulesi projesiyle yerleştirmeyi başardı. Los Angeles yakınlarında hayata geçirilen proje ise bilgi kulesi olarak adlandırılıyor.

Eski gazeteci ve aktör Frederick ve Lauri Samitaur Smith adını taşıyan bina bilgi, eğlence ve iletişim temalarını tek bir çatı altında topluyor. Haziran ayında tamamlanacak proje, 30 bin turisti de şehre çekmeye hazırlanıyor. Los Angeles manzarasına hakim proje 72 feet yüksekliğiyle bölgedeki en yüksek binalardan biri olacak.

 

Buz dağının görünen yüzü
Dünyanın en yüksek şehirlerinden biri olan Hong Kong'a bir gökdelen daha geliyor. Causeway Bay adı verilen projede Woods Bagot Mimarlık buz küplerinden esinlenerek ilginç bir konsept yarattı. Hong Kong'un en işlek iş merkezlerinden biri olan şehrin tam kalbindeki Hoi Ping Caddesi'nde yapılan projede mimarlar şehrin kaderini değiştirecek bir proje yapma fikrinden hareket etti. 5 bin 600 metrekaresi, perakende mağazaları ve restoranlara ayrılacak yüksekliği ile dikkat çeken projenin dış mimarisinde ise ‘buz küp'lerinden yola çıkılarak farklı camlar kullanılacak.Proje bu özellikleriyle Hong Kong manzarasına en hakim binalardan biri olacak.

 

Çöl çiçeği komşu emirliklerden de görülecek
Kaliforniya merkezli Ehrlich Mimarlık Birleşik Arap Emirlikleri'n de Çöl Çiçeği isimli yeni bir projeye başladı. Mimarisiyle çölün çiçeği olmaya aday bu yapı Belediye binası olarak kullanılacak. Yerel kültürel motiflerle modern mimarinin birleştirildiği yapıda Ehrlich, Fosters+ Partners, Zaha Hadid gibi rakiplerini geçerek projeyi yapmaya hak kazandı. Projenin en önemli özelliği ise 7 Emirlikten de görülebilecek olması. Özellikle geceleri yapılacak özel aydınlatmalarla komşu emirliklerin gözlerini kamaştıracak bir yapı ortaya çıkarıldı. Ortada bulunan kubbeli bölüm binanın merkezini oluştururken yan bölümler ise sosyal alanlardan meydana gelecek. Projenin İslami miras ile modern mimari arasında bir harmoni oluşturacağı da belirtiliyor.