Tago Mimarlık, New York ve Tokyo modelini Türkiye’ye taşıdı!
Minimalist alanlarda en doğru çözümler sunan Tago Mimarlık, New York ve Tokyo modelini Türkiye’ye getirdi
Tago Mimarlık, arsa maliyetlerinin New York ve Tokyo gibi yüksek olduğu İstanbul'da küçük alanlarda başarılı projelere imza atıyor. Kuruluş, yüksek katlı yapılar konusunda uzmanlığıyla tanınıyor
Tago Mimarlık, arsa maliyetlerinin New York ve Tokyo gibi yüksek olduğu İstanbul'da küçük alanlarda başarılı projelere imza atıyor. Yüksek katlı yapılar konusunda deneyimli olan Tago Mimarlık, minimalist alanlarda sunduğu doğru çözümlerle tanınıyor. Bu nedenle Mesa, Soyak, Dumankaya, Eroğlu, Sur Yapı, Sinpaş ve Fer Yapı'nın aralarında bulunduğu birçok inşaat şirketi, projelerinde Tago Mimarlık'ı tercih ediyor.
Yer darlığı ve nüfus artış hızının insanları küçük ama fonksiyonel evlerde yaşamaya zorladığını söyleyen Tago Mimarlık kurucusu Gökhan Aktan Altuğ, “Dünyada çoğalmayan tek şey toprak. Bu nedenle toprağı yani araziyi doğru kullanarak yaşanılabilir mekanlar yaratmalıyız. İnsanlar stüdyo ya da 1+1 tipi evlerinde hem yaşayıp hem çalışabilmeli. Bu binaları öyle tasarlamalıyız ki insanlar gerektiğinde dışarı çıkmadan iş toplantılarını yapmalı hatta misafirlerini ağırlamalı” dedi. Bu mekanların en başarılı örneklerinin Tokyo ve New York'ta olduğunu dile getiren Gökhan Altuğ, Tago'nun da bu mimari modeli son dönemlerde Türkiye'de uyguladığını anlattı.
Çevreci binalar yapmalıyız
Binaları inşaa ederken çevreci olmasına ve görsel açıdan şehrin silueti bozmamasına dikkat etmek gerektiğini belirten Altuğ, “Gecekondudan farksız pek çok yüksek yapı var. Gecekonduları yıkmak kolay ama bu binaları yıkmak zor. Yağmur sularını toplayıp bahçe sulamasında kullanmakla çevreci bina olunmuyor” diye konuştu.
Isıtma, soğutma, havalandırma ve elektrik ihtiyaçlarının karşılanması için sürdürülebilir enerji kaynaklarından yararlanılması gerektiğinin altını çizen Altuğ, bina tasarımlarında, doğal ışıktan maksimum derecede yararlanmak gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yorum Yaz