Yabancıların konut talebi artacak!
J.P Morgan Chase Bankası EkonomistiMehmet Özhabeş, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) geçen ay parasal genişlemede yavaşlama sinyali vermesinin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerden sıcak paranın çıkmasına sebep olduğunu belirtti
J.P Morgan Chase Bankası EkonomistiMehmet Özhabeş, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) geçen ay parasal genişlemede yavaşlama sinyali vermesinin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerden sıcak paranın çıkmasına sebep olduğunu belirterek, "Bu gelişmelerin Türkiye'deki gayrimenkul sektörünü çok etkileyeceğini düşünmüyorum. Hatta Türk Lirası'nın ucuzlaması yabancılar için Türkiye'de gayrimenkulu nispeten ucuz gösterip, talebi arttıracaktır" dedi.
AA muhabirine Fed'in Amerika'da parasal genişlemede yavaşlama sinyali vermesinin Türkiye ve Amerika'da konut sektörüne yansımalarını değerlendiren Özhabeş, kararın pazarda önemli değişikliklere sebep olduğunu söyledi. Özhabeş, Fed'in kararının ardından en önemli unsur olarak hazine bonosu faizlerinin bir anda yükseldiğini, buna bağlı olarak mortgage faizlerinin arttığını belirterek, 30 yıllık mortgage faizlerinin Mayıs ayında yüzde 3,5'ten, 4,3'e yükseldiğini kaydetti.
Artışın Amerika'da konut sektörünü olumsuz etkileyebilir endişesini artırdığını ancak bu endişenin yersiz olduğunu vurgulayan Özhabeş, şöyle konuştu: "Zaten Fed Başkanı Ben Bernanke, yüksek faizlerin ekonominin gelişmesini tehdit etmesi durumunda buna karşı adım atacaklarını söyledi. Böyle bir durumda faizlerin tekrar düşmesi için politikalarını değiştirebilirler. Bu arada bir başka etken de ev fiyatlarının artması.
Fiyatlar bir yıl önceye göre yüzde 12 gibi yüksek bir oranda arttı. Yüksek ev fiyatları ve yüksek faizler daha fazla aylık mortgage ödemesi gerektirdiğinden ev almayı zorlaştırıyor. Konutlarda ödenebilirlik için baktığımız gösterge şu; orta gelirli bir aile, ortalama fiyatta ev almak için yıllık gelirlerinin ne kadarını mortgage ödemesine ayırması gerekiyor? Bu gösterge geçen yıl yüzde 15' di. Şu an yüzde 19'a çıktı. " Özhabeş, bu göstergenin uzun vadeli ortalamasının yüzde 24 olduğuna vurgu yaparak, "Dolayısıyla yakın zamanda görülen faiz ve ev fiyatlarındaki artışa rağmen halen tarihsel ödenebilirlik oranlarının altındayız. Ev fiyatları şuan yüzde 10 artsa ve mortgage faizleri yüzde 5,8'e yükselse bile ödenebilirlik göstergesi ancak tarihsel ortalamayı yakalayacak. Bunun sebebi ev fiyatlarının artmasına rağmen halen 2006'daki tepeden yüzde 21 aşağıda. Ayrıca mortgage faizleri de halen tarihsel olarak düşük seviyede" diye konuştu. Yakın zamanda görülen faiz ve fiyat artışlarına rağmen ev almanın halen cazibesini koruduğunu belirten Özhabeş, faizlerin son 7-8 haftada hızlı bir artış göstermesine rağmen konutlara talepte bir yavaşlama görülmediğini dile getirdi.
Özhabeş, Fed'in politikasını değiştirme sinyalinin sadece faizleri etkilemediğini, faizlerin uzun süre düşük olmasından dolayı yatırımcıların daha riskli yatırım araçlarına yöneldiğini vurgulayarak, paranın yöneldiği diğer bir alanın da gelişmekte olan ülkeler olduğunu, Amerika'da faizler artınca, para
akışlarının bir miktar tersine döndüğünü kaydetti.
Bunun da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerden sıcak paranın çıkmasına sebep olduğunu, bu çıkışın Türkiye'de döviz kurunu, borsayı ve tahvil faizlerini etkilediğini belirten Özhabeş, bu gelişmelerin Türkiye'deki gayrimenkul sektörünü çok etkileyeceğini düşünmediğini hatta Türk Lirası'nın ucuzlamasının, yabancılar için Türkiye'de gayrimenkulü nispeten ucuz gösterip, talebi arttıracağını kaydetti.
Özhabeş, Amerika'da ev almak için yapılan mortgage başvurularının düşmediğine vurgu yaparak, "Aslında faizlerin artması, konut almayı düşünen ancak acele etmeyen bir çok kişiye faizlerin sonsuza kadar düşük seviyede kalmayacağını hatırlattı ve bu aileleri uykudan uyandırdı. Bir başka etken de ev fiyatlarının artması ve bunun fiyatların daha da artacağı beklentisi oluşturması. Şu an tüketicilerin yüzde 57'si, fiyatların daha da artacağını bekliyor. Bir yıl önce bu oran yüzde 35'ti" şeklinde konuştu. Fiyat artışı beklentisinin faizlerin artmasına rağmen konutlara talebi canlı tuttuğunu, konut sektöründe geçen yıl görülen canlılığın arkasında başka temel sebeplerin olduğunu kaydeden Özhabeş, bu sebeplerin başında ertelenmiş talepler, hane halkı oluşumu ve istihdamdaki artışın bulunduğunu belirtti. Özhabeş, bu sebeplerin devam ettiğini ve ileriki dönemlerde de konuta olan talebi canlı tutacağını ifade ederek, "Mesela bu yıl tarım dışı istihdam aylık ortalama 200 bin arttı.
Geçen yıl 180 bin ortalama artış olmuştu. Fed'in tahvil alımlarında yavaşlamaya gitmesi sinyalinin arkasında ekonomik büyümenin hızlanacağı beklentisi var. Büyüme hızlandıkça istihdam, gelirler ve tüketici güveni artacak. Bu da konut marketinin Fed desteği olmadan da ayakta durabilmesini sağlayacak" diye konuştu.
My Life
Yorum Yaz