maritbet girişmaritbet
Lojistik yatırımlar hangi aşamada?

Lojistik yatırımlar hangi aşamada?

Türkiye’nin lojistik hizmetlerde sağlayabileceği avantajlar ile dünya geneli için önemli bir merkez olma potansiyeline sahip olduğu biliniyor. Ancak, sektörün gözle görülür gelişimi için planlanan yatırımların zamanında hayata geçirilmesi gerekiyor

TSKBGayrimenkulDeğerleme tarafından hazırlanan Lojistik Raporu'na göre, gelişmiş ülkelerin tamamının entegre olduğu, günden güne gelişen lojistik konusunda, Türkiye'de de 1980 ile 1990'lı yıllar arasında kara, hava, deniz, demiryolu ve kombine taşımacılık alanlarındaki yatırımlarla alt yapı oluşturulurken, 1990'lı yıllarda atılıma geçildi. Lojistik köyleri Avrupa'da 1960'lı yılların sonlarından itibaren “yük köyü” adı altında gündeme gelirken ülkemizde ise 2005 yılında telaffuz edilmeye, 2006 yılında TCDD tarafından oluşturulmaya başlandı. Daha sonrasında özel sektör tarafından da kabul görerek organize lojistik merkezlerin kurulma çalışmalarına başlandı.

1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı

Türkiye'nin yıllık lojistik hareketlerinin yüzde 60'ı İstanbul'da gerçekleşiyor. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından hazırlanan 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı'na göre; planlama döneminde, İstanbul'un ekonomik gelişimi açısından kentin ve bölgenin beklentilerine hizmet edebilecek nitelikte bir lojistik merkezin gelişmiş olması doğrultusunda, yük hareketlerinin kentin doğusu ve batısındaki uç noktalarda toplanması ve kente girmeden denizyoluyla Marmara Bölgesi'ne ve demiryoluyla da kentte önerilen lojistik bölgelerine yönlendirilmesi kararı verildi.

İstanbul Çevre Düzeni Planı'nda Silivri - Gümüşyaka, Kavaklı, Hadımköy, Ambarlı, Pendik - Güzelyalı, Tuzla - Orhanlı lojistik bölgeler olarak önerildi. Ispartakule'de önerilen lojistik bölgenin Ambarlı Limanı, Hadımköy Lojistik Bölgesi ve Avrupa Hızlı Tren Hattı ile entegre olacak şekilde yük transfer merkezi olarak hizmet vermesi planlanıyor. Önerilen lojistik bölgelerin raylı sistem, deniz ve karayolu sistemleriyle bütünleşerek şehir trafiğine girmeyi gerektirmeden, köprü geçişlerinde ve merkezde baskı oluşturmadan, ürün depolaması ve dağıtımına olanak tanıması amaçlanıyor.

TCDD Lojistik Köy Projeleri

TCDD tarafından “lojistik köyler projesi” ile Organize Sanayi Bölgesi'ne yakın ve yük potansiyeli yüksek olan 12 merkezde lojistik köy kurulması öngörülüyor. Toplam yatırım bedeli tahmini olarak 400 milyon TL olan Ispartakule, Halkalı (İstanbul), Köseköy (İzmit), Gelemen (Samsun), Eskişehir (Hasanbey), Boğazköprü (Kayseri), Balıkesir (Gökköy), Palandöken (Erzurum), Uşak, Konya, Kaklık (Denizli), Yenice (Mersin) ve Bozüyük (Bilecik) lojistik köylerinin kurulması ve yaygınlaştırılması çalışmaları devam ediyor. Gelemen (Samsun) lojistik köyü 2007 yılında hizmete açıldı. Kaklık (Denizli) lojistik merkezinin 1. etap inşaat işleri tamamlandı, Hasanbey (Eskişehir) ve Köseköy (İzmit) lojistik merkezlerinin inşaat çalışmaları ise devam ediyor. Lojistik köy projeleri hayata geçirildiğinde, bu merkezler bulundukları bölgenin ticari potansiyeline ve ekonomik gelişimine, yöredeki ticari şirketlerin rekabet gücünü artmasına ve taşımacılığın gelişmesine katkı sağlayacaklar. Projelerin tamamlanmasıyla birlikte toplam taşıma miktarının yaklaşık 11.800.000 ton/yıla çıkması hedefleniyor. 2009 yılında Mersin'de yapılan 2.Uluslararası Lojistik ve Transport Fuarı'nda TCDD, lojistik alanında "Sektöre Destek Veren Kuruluş" ödülüne layık görüldü.

Türkiye'nin lojistik hizmetlerde sağlayabileceği avantajlar ile dünya geneli için önemli bir merkez olma potansiyeline sahip olduğu biliniyor. Ancak; sektörde yük taşımacılığının yanı sıra depolama, gümrükleme, elleçlenme, ambalajlanma gibi hizmetlere de ihtiyaç duyuluyor.

Lojistik sektörü, etkisi henüz geçmemiş olan ekonomik krize karşın gelişimini sürdürmeye devam ediyor. Türkiye'nin dünya lojistik pazarında etkin bir konuma sahip olabilmesi için, sektör verimlilik ve etkinliği arttıracak şekilde yapılanmalı ve uygun yatırımlar zamanında yapılmalı. Aynı zamanda kamu ve özel sektör işbirliği ile çağdaş ve ekonomik donanım, bilişim, iletişim gibi teknolojilerden faydalanılmasına olanak sağlanabilir.

Lojistikteki gelişim gayrimenkule de yansıdı

Türkiye'nin taşımacılık ve lojistik alanındaki büyümesi, lojistik depo yatırımlarında artış getirdi. Yatırımlarda İstanbul başı çekiyor. Toplam lojistik depo stoku 4.731.644 metrekareye ulaşan İstanbul'da bu depoların yüzde 75'i (3.281.036 metrekare) Anadolu, yüzde 25'i (1.445.258 metrekare) de Avrupa yakasında yer alıyor.

Hem gayrimenkul yatırım rantı hem de kira geliri hedefleyen çok sayıda yatırımcı da sırada bekliyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2009 yılının 4. Çeyreğinde 1.418.094 metrekare depo yatırımı ruhsatı alınmış durumda. Bu rakam sadece bir çeyrek önce 579.121 metrekare düzeyinde bulunuyordu.

Lojistik amaçlı depo yatırımlarının pek çok sektörü harekete geçirdiğini söyleyen Logitrans Transport Lojistik Fuarı Müdürü Altınay Bekar, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Lojistik amaçlı depolama yatırımlarındaki gelişim 4-6 Kasım tarihlerinde İDTM'de açılacak olan Logitrans katılımcı profiline de yansıyor. Bir yanda boş duran depolar var ancak diğer yandan İstanbul'da yeni depo inşaatları sürüyor. Mevcut depolarda ise modernizasyona gidiliyor. Takip sistemleri yenileniyor.  Atıl haldeki binalar günümüzün gereksinimlerine uygun hale getiriliyor. İstanbul'un 3PL depo stoku 2 milyon 348 bin 520 metrekare düzeyinde.”

İstanbul'da A sınıfı depoların sadece bir milyon metrekare olduğunu, bu rakamın Londra ve Paris'de 30 milyon metrekareye ulaştığını belirten Altınay Bekar; “Bu veri, İstanbul'daki A sınıfı depolara olan ihtiyacı gösteriyor. Raf sistemleri, kapı düzenlemeleri, ısı kontrol teknolojileri, sayım, düzenleme, takip, kontrol ve kayıt programları; Türkiye'nin lojistik pazarındaki 50 milyar dolarlık pastadan pay almak üzere yarışıyor” dedi.

  • Etiketler:

Yorum Yaz