Şirketlerin yüzde 30’u yeni bir ofis arayışı içinde!
JLL Türkiye’de Ofis Kiralama Yardımcı Direktörü Mahir Mermer, şirketlerin maksimum yedi yılda bir ofislerini değiştirmeleri gerektiğini belirtti.
Ticari gayrimenkul alanında finansal ve profesyonel hizmetler sunan JLL Türkiye'de Ofis Kiralama Yardımcı Direktörü olarak görev yapan Mahir Mermer, en fazla yedi yılda bir ofis değiştirmeyen şirketlerin, mutsuz çalışanların neden olduğu üretkenlik düşüşü ve verimsizlik gibi sorunlarla baş etmeye çalıştığını söyledi. “Beş yıl önce yeni bir ofise taşınan şirketlerin yüzde 30'u bugün yeni bir ofis arayışı içinde” diye konuşan Mermer, “Y kuşağı çalışanlar, iş başvurusu yaptıkları şirketin adı ve marka algısı kadar, sunduğu çalışma ortamına da dikkat ediyor” dedi.
JLL Türkiye Ofis Kiralama Yardımcı Direktörü Mahir Mermer, genç ve yetenekli çalışanlarını elde tutmak ve verimliliğin düşmesine engel olmak isteyen şirketlerin, maksimum yedi yılda bir ofislerini değiştirmeleri gerektiğini söyledi. Geçtiğimiz 2-3 yıl içinde teknolojinin değişim hızının farklı bir boyuta geçtiğini belirten Mermer, “Buna paralel olarak, ofis kullanım alışkanlıkları ve ofis ihtiyaçları da büyük bir değişim geçirdi. Beş yıl önce çok yenilikçi ve teknolojik bir ofiste çalıştıklarını düşünen çalışanlar, artık ofislerinin eskimeye başladığı ve eski teknoloji kaldığı görüşünde. Bu nedenle, 5 yıl önce yeni bir ofise taşınan şirketlerin yüzde 30'u bugün yeni bir ofis arayışı içinde bulunuyor” dedi.
ÜRETKENLİK 3 KAT FAZLA
JLL'nin geçtiğimiz yıl Dünya Yeşil Bina Konseyi işbirliği ile gerçekleştirdiği “Ofislerde sağlık, refah ve verimlilik” araştırmasını anımsatan Mahir Mermer, “ABD'de, duygusal ve fiziksel olumsuzluklar nedeniyle, çalışan başına işe gitmeme oranı özel sektörde yüzde 3, kamuda ise yüzde 4 seviyesinde bulunuyor. Bu oranlara göre işverenler, işe gelmeyen her çalışan başına yılda ortalama 2 bin 300 dolar kaybediyor. Ek olarak, Harvard Business Report da mutlu çalışanların ortalama olarak yüzde 31 oranında daha üretken, satışlarının yüzde 37 daha yüksek ve üretkenliklerinin üç kat daha fazla olduğuna dikkat çekiyor” diye konuştu.
Y kuşağı çalışanların iş başvurusu yaptıkları şirketin adı ve marka algısı kadar sunduğu çalışma ortamına da dikkat ettiklerini söyleyen Mahir Mermer, “Diğer yandan, ofis değişikliği, belli bir süre aynı yerde çalışmış ve artık pas tutmaya başladığını düşünen, ‘konfor alanı'ndan kurtulmak isteyen çalışanların şirkette kalmasını sağlayan en büyük etkenlerden biri. Ofis değişikliği çalışanların şirketteki ömrünü etkileyici bir şekilde uzatıyor. Şirketler böylece kalifiye çalışanlarını yanlarında tutabiliyor” dedi.
Mermer'e göre, şirketler, ofislerini değiştirerek çalışanların iyi hissetmelerine yardımcı olmayı, yaşadıkları fiziksel olumsuzlukları mümkün olan en düşük seviyeye çekmeyi amaçlıyor. “Sonuç olarak, yöneticiler de tüm bunların hem üretkenliği hem de satışları etkilediğinin farkındalar. Özellikle 2000'li yıllardan önce daha az bina vardı. İyi diye nitelendirilen binalar ise inşaat firmalarının yöneticileri ve mimarların tercihleri yönünde geliştirilmişti. Bu yüzden şirketler bunlardan birini tercih etmek zorunda kalıyordu. Günümüzde şirket ve çalışanlarının ihtiyaçlarına göre şekillenmiş çok daha fazla seçenekleri var. Örneğin eskiden ısıtma-soğutma sistemleri, yükseltilmiş döşeme, asma tavan önemli değilken, bunlar artık olmazsa olmaz kriterler haline geldi” diye konuşan Mahir Mermer sözlerine şöyle devam etti: “Zamanı geldiğinde önlem almayan, değişikliğe gitmeyen, değişikliğe giderken genç çalışanlarının görüşlerini almayan şirketler hem ellerindeki genç ve yetenekli çalışanları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor hem de verimlilikten uzak çalışma şartlarına mahkum oluyor. Kimi şirketler, ofislerin işlerine ve iş yapma biçimlerine olan bu etkisinin uzun süre farkına bile varamıyor. Tüm bu sebeplerden ötürü, belirgin bir şekilde ihtiyaç duyulmasa bile, belli aralıklarla ofis değişikliğinin yapılması gerektiğine inanıyorum.”
Yorum Yaz