Nuruosmaniye Camisi’ndeki 265 yıllık sarnıç ziyarete açılacak!
Restorasyon sırasında Nuruosmaniye Camisi'nin altında ortaya çıkan, sadece caminin değil, Kapalıçarşı'nın etrafından gelen suları toplayarak, Haliç'e aktaran 265 yıllık sarnıç ve su terazisinin temizliği büyük ölçüde tamamlandı
Restorasyon sırasında Nuruosmaniye Camisi'nin altında ortaya çıkan, sadece caminin değil, Kapalıçarşı'nın etrafından gelen suları toplayarak, Haliç'e aktaran 265 yıllık sarnıç ve su terazisinin temizliği büyük ölçüde tamamlandı. Hala çalışan sarnıç ve kuyunun bir yıl içinde ziyarete açılması hedefleniyor.
Vakıflar İstanbul Bölge Müdürü İbrahim Özekinci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'un 7 tepesinden birinin üzerine inşa edilen Nuruosmaniye Camisi'nin yapımına 1748'de 1. Mahmud döneminde başlandığını ancak yapının 3. Osman döneminde tamamlandığını, bu nedenle buranın ''Nuruosmaniye Camisi'' adıyla anıldığını anlattı.
Özekinci, nur kelimesinin kullanılmasının sebebinin caminin klasik Osmanlı döneminden barok üsluba geçişin ilk örneği olmasından kaynaklandığını ifade ederek, "174 penceresiyle gerçekten her yerinden aldığı ışıklarıyla nurlu bir cami. Ondan dolayı Nuruosmaniye adıyla anılmış ki, kubbesinde de 'Allah göklerin ve yerin nurudur' ayeti yazıyor" dedi.
Caminin restorasyon çalışmalarından önce, çok kirli olduğunu, ahşap kısımların tamamen çürüdüğünü, mermerlerinin simsiyah ve kalem işlerinin bir çoğunun silinmiş ya da kaybolmuş olduğunu dile getiren Özekinci, bu nedenle caminin 2010 yılında restorasyonuna başladıklarını anlattı.
Özekinci, caminin ilk önce ana haremini bitirdiklerini ve ibadete açtıklarını ifade ederek, "Bu gerçekten çok uzun ve meşakkatli bir çalışma oldu ama değdi. Kurşunlar değiştirildi, ahşap elemanlar değiştirildi. Kapılarımız, kepenklerimiz, pencerelerimiz bile kendi başına birer müzelik değer niteliğindedir. Mermer üzerine oyma tekniği ile yazılmış Fetih suresi vardır ki gerçekten harukuladedir. Böyle bir caminin restorasyonunu 2012 yılında tamamladık ve ibadete açıldı" diye konuştu.
Restorasyon çalışmalarının ikinci etabında ise diğer camilerde olmayan U şeklindeki revaklı avluyu, yine bu camiye has bir özellik olan taş alemli minarelerini yenileme çalışmalarına başladıklarını anlatan Özekinci, restorasyon çalışmaları sırasında cami altında bulunan yağmur sularının drenajını sağlamak amacıyla inşa edilen yapının da ele alındığını belirtti.
- "420 kamyon balçık temizledik"
Özekinci, restorasyon çalışmalarına başlandığında, balçıktan ve çamurdan 265 yıllık sarnıcın içine giremediklerini belirterek, şunları söyledi:
"Buradan 420 kamyon balçık çıkardık. İşte o zaman mükemmel galeri, sarnıç ve su terazisi ortaya çıktı. Bu galerinin yapımı Osmanlı'nın bir şey inşa edeceği zaman o zeminin etütlerini çalışmasıyla başlamış. Önce kazı çalışmalarına başlanmış. 18 metreye inildiği zaman sulu zemine ulaşmış. Günümüzün deprem yönetmeliklerinde sıkça kullandığımız modern bir tabir olan fore kazık sistemini uygulamış. Yani uçları demirli 2.70 santimetre uzunluğunda ahşap kazıklar çakmış ve yeri stabilize etmiş. Daha sonra bunun üzerine 2 metre horasan harcı döşemiş. Yani bugünün radya temelini atmış ve onun üzerine ayakları çıkmaya başlamış ve bulduğumuz galeri kısımına gelmiş. Bu galeri kısmından yukarıya kadar 8 metre boşlukta sarnıç var. Gerçekten bu sarnıç çok mükemmel, çok özel bir yapı. Çevre sularının tamamı burada toplanıyor.
Bu sarnıcın içerisinde bir de kuyu bulunuyor. Kuyu, bulduğumuzda çamurla doluydu. Çamuru temizledikten sonra kuyunun hala çalışan bir sistem olduğu ortaya çıktı. Sadece cami değil, Nuruosmaniye'nin, Kapalıçarşı'nın etrafından gelen sular bu kuyuya taplanıyor ve Haliç'e aktarılıyormuş. Bu mükemmel ve halen bir çalışan sistem."
- "Bir yılda bitirilmesi hedefleniyor"
Vakıflar İstanbul Bölge Müdürü İbrahim Özekinci, gün yüzüne çıkarılan sarnıcın sanat tarihi açısından çok önemli olduğunu dile getirerek, sarnıcın temizlikten sonra güçlendirmelerini yaptıklarını, şimdi de içerisini çeliklerle döşeyeceklerini, gezilebilir ve görülebilir hale getireceklerini belirtti.
Sarnıcın restorasyonunun 1 yıl içerisinde bitirilmesinin hedeflendiğini bildiren Özekinci, "Yapı 2 bin 42 metrekarelik bir alanda 19'a yakın bölümden oluşuyor. Odacıklar, galeriler, nişler var. 1 yıllık bir süremiz daha var. İstanbul şartlarında çalışmak zor. Bunları aceleye getirmemek lazım. Çevre düzenlemesiyle beraber 1 yıl içerisinde bitirilmesi hedefleniyor" dedi.
Özekinci, bugüne kadar 17 milyon lira harcadıklarını, restorasyonun 20 milyon lirayı bulacağını söyledi.
- "Çok özellikle ve önemli bir yer"
Sarnıcın müze yapılıp yapılmayacağı konusunda Bilim Kurulu ile görüştüklerini dile getiren Özekinci, şunları kaydetti:
"Bu konuyu, restorasyon bittikten sonra Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri doğrultusunda değerlendireceğiz. Ama en azından şunu yapacağız. Çelikten platformlarla buranın gezilmesini sağlayacağız. Çünkü zaten şu anda yaşayan bir sarnıç burası. Fiilen çalışıyor ve aktif. Yani böyle bir yapının halen çalışıyor olması gerçekten çok önemli. Zaten fonksiyonu itibarıyla çok özellikli ve önemli bir yer. Buraya ayrı bir fonksiyon verilip verilemeyeceği son aşamada değerlendirilecek. Kendi başına fonksiyonunu zaten icra ediyor. Burası bir sarnıç, burası bir su terazisi. Çevredeki suları Haliç'e aktarıyor ki, bu bile tek başına görülüp gezilmeye değer."
AA
Yorum Yaz