Tophane’den çıkan kalıntılar Bizans manastırına mı ait?
İmalat-ı Harbiye Usta Mektebi’nin yapılması düşünülen alanda arkeolojik kazılar sürüyor. Kalıntıların Eski Bizans dönemine ait olduğu düşünülüyor
Tophane'de İmalat-ı Harbiye Usta Mektebi yeniden yapılacaktı ki, alanda arkeolojik kalıntılara rastlandı ve kazı çalışmaları başladı. Burada bulunan kalıntıların Eski Bizans döneminden kalan bir saray veya manastıra ait olduğu tahmin ediliyor.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri tarafından yürütülen kazıda uzmanlar, bulunan su künkleri ve birkaç havuz nedeniyle zemini ve duvarları beyaz mermer döşeli bu mekânın bir hamama ait olabileceğini belirtiyor. Ancak bu kalıntıların başlı başına bir hamam için yeterince büyük olmadığı dile getiriliyor. Ortaya çıkan tonoz ve duvarlar da bu yapının bir devamının olduğunun göstergesi. Buranın ya bir saray ya da bir mabet nitelikli komplekse ait olabileceği ifade ediliyor.
Yeniden inşa, yok eder
Kazı alanında yapılan çalışmaları inceleyen Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü'nden arkeolog Aksel Tibet gözlemlerini Taraf 'a anlattı. Tibet, sözkonusu mektep binasının yeniden inşa edilmesinin kalıntıların yok olmasına ya da büyük ölçüde tahrip olmasına yol açacağını ifade etti.
Binanın elde doğru dürüst rölövelerinin bulunmadığını ifade eden arkeolog Aksel Tibet oraya yapılmak istenenin ne olduğunun Topçu Kışlası misali tam olarak belli olmadığını belirtti.
Arkeolog Nezih Başgelen ise alanın tarihi ve arkeolojisi üzerine şunları söyledi: “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nce İmalat-ı Harbiye Mektebi'nin yeniden inşa edilmek istendiği bu alanın tümünde İstanbul'un klasik çağlarından Osmanlı dönemine, önemli yapıların yer aldığı bilinmektedir. İstanbul Arkeoloji Müzelerince gerçekleştirilen kurtarma kazısında ortaya çıkan kalıntılar da bunu açıkça göstermektedir. Kazı çalışmaları kapsamlı bir şekilde sürdürüldüğü takdirde bu kesimde yer aldığı öngörülen Apollon Mabedi ile antik Metopon ve sonrasındaki Argyropolis yerleşimine ait izlere de rastlanabilir. Bu da kent tarihi açısından yadsınamayacak önemde bir imkan ve fırsattır.”
Bülent Onur Şahin/Taraf
Yorum Yaz