Aktüel Arkeoloji Edessa mozaiklerinin peşinde!
Yasal olmayan yollarla yurtdışına kaçırılan eserlerin Avrupa müzelerinden geri getirilmesi için başlatılan kampanyalara Aktüel Arkeoloji dergisinden de destek geldi
Yasal olmayan yollarla yurtdışına kaçırılan eserlerin Avrupa müzelerinden geri getirilmesi için başlatılan kampanyalara Aktüel Arkeoloji dergisinden de destek geldi. Dergi, Urfa'dan 1950'li yıllarda kaçırılan Edessa mozaiklerinin getirilmesi için kampanya başlattı.
19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyıl başlarında Avrupa'da şekillenen müzecilik kavramı beraberinde eser toplamayı da getirdi. 19. yüzyılda Batılı toplumlar kendi siyasi ve kültürel propagandasını yapmak için büyük başkentlerde müzeler kurdu.
Eserler birer birer gitti
Paris'te Louvre Müzesi, Londara'da British Museum, Berlin'de Pergamon müzeleri bu amaca hizmet için oluşturuldu. Ancak bu müzelerin içlerini doldurabilmek için başta sömürge ülkeleri olmak üzere, Mezopotamya, Mısır, Yunanistan, İran ve Anadolu'dan eser toplatıldı. Bu ülkelere mimar, sanat tarihçi, arkeolog yetiştirilip gezgin adı altında yollandı. Yetişen bu elemanların yazdığı yazılar, hatıratlar, çektikleri fotoğraflar Batılı koleksiyonerlerin iştahını kabarttı. 1800'lü yılların son çeyreği ile 1900'lü yılların ilk yarısında da Osmanlı hâkimiyetinde bulunan topraklar da bu açgözlülükten nasibini aldı. Çok sayıda eser Avrupa müzelerine taşındı. Bergama Zeus Sunağı, Truva Hazineleri, Konya Beyhekim Mescidi mihrabı gibi büyük çaplı mimari parçaları bile kaçırmaktan çekinilmedi. İnsanı hayretler içinde bırakan büyüklükteki eserlerin bir asır öncesinin teknolojisi ile nasıl gittiği sorusunu bugün bile cevaplamak oldukça zor.
Halk söylentilerinde karşımıza çıkan ‘‘O taşlardan bizde çok zaten alın'' ya da ‘‘Padişah önemsiz deyip izin vermiş'' türünden yaklaşımlar gerçekçi değil. Bir gerçek var ki, ‘nasıl gitti' sorusu bilimsel olarak uzun yıllar hiç araştırılmadı. Tarihçiler yeni yeni bu konuya ilgi göstermeye başladı. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Ali Sönmez, ‘Truva Hazineleri'nin götürülüş hikâyesini araştırdı.
Bir kaçırma hikâyesi
Sönmez, ‘Padişahın izniyle götürüldü' denilen hazine için Osmanlı arşiv kayıtlarının tam tersini söylediğini belgeledi. Sönmez'in belgelerine göre Alman amatör arkeolog Schlieman hazineleri Osmanlı'dan gizli kaçırmış, Osmanlı devleti bunu öğrendiğinde Atina'da dava açmış. Osmanlı davayı önce kaybetmiş ancak daha sonra başvurduğu temyizde eserlerin Schlieman'dan geri alınma hakkını geri kazanmış. Ancak Schlieman eserleri Yunanistan'dan kaçırınca da hafiyeler tutarak eserlerin peşine takılmış. Bunun üzerine de 1 milyon frank tazminat davası açmış.
Geri dönsünler diye
Avrupa müzelerini süsleyen yaklaşık 200 yıl Anadolu'da hâkimiyet kuran Anadolu Selçuklu devletine ait pek çok eserin geri getirilmesi için adeta seferberlik başlatıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın başlattığı geri isteme atağı Türkiye'de de pek çok kurumda yankı buldu. New York Metropolitan Müzesi'nden geri alınan Herakles Heykeli, Berlin Müzesi'nden iade edilen Boğazköy Sfenksi bu cesareti arttırdı. Art arda kampanyalar başlatıldı. Türkiye İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA), Dışişleri Bakanlığı, Konya Büyükşehir ve Selçuklu Belediyeleri'nin ortaklaşa yürüttükleri ‘Büyük Selçuklu Medeniyeti' projesinde dünyadaki tüm müzelerdeki eserlerin tespiti yapılıyor. 17 ülkeyi kapsayan araştırmada sadece Özbekistan tespit çalışmaları için gerekli izni vermedi.
Mihrabı geri istiyoruz
Avrupa müzelerine sadece Konya'dan giden ve tespit edilebilen 400'e yakın eser bulunuyor. Proje danışmanlarından Prof. Dr. Haşim Karpuz şunları söylüyor: ‘‘British Museum'da sekize yakın ya da dokuz vitrin Türkiye'den, İran'dan, Suriye'den gitmiş Büyük Selçuklu seramikleri, duvar çinileri, vazolar, kaseler doluydu. Yine Londra'da Victoria Albert Museum'da yedi, sekiz vitrin dolusu eser vardı.
Müzecilik tarihi bakımından çok önemli yani 17. yüzyılda kurulmuş olan Oxford'daki yine yedi, sekiz vitrin dolusu Büyük Selçuklu seramiği eserleri var.''
Konya'dan 1907 yılında götürülen Beyhekim Mescidi'ne ait mihrabı geri getirmek için kampanya başlatan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ise şunları anlatıyor: ‘‘Beyhekim Mescidi'nde mihrabın 800 sene önceki gibi muhafaza edilmesini istiyoruz. Çünkü o yaşayan bir tarih, o dönemin canlı bir şahididir. Sultanlar, veliler, Selçuklu büyükleri o mihrapda bulunmuşlar, görmüşler, namaz kılmışlar, kıldırmışlar. Aynı zamanda o dönem Selçuklu çini mirasının da şahidi konumundadır.
Kültür ithal edilmez, ihraç edilmez etkileşim olur ama bunlar doğrudan bir ithaldir, bir kayıptır. Her kültürün doğduğu coğrafyada canlı tutulması, yaşatılması çok önemlidir. 1899 yılında götürülen ya da kaçırılan Beyhekim Mihrabı bizim kanaatimize göre, Konyalı insanımızın kanaatine göre 113 yıldır gurbettedir.''
Aktüel Arkeoloji dergisi de Urfa'dan 1950'li yıllarda kaçırılan Edessa mozaiklerinin getirilmesi için kampanya başlattı. Edessa mozaikleri dönemin teknik özellikleri çerçevesinde şehrin mozaik ustaları tarafından yerel bir dille yorumlanmıştı. Edessa şehrine özgü, Estrangelo Süryanice denen Aramicenin farklı bir diyalekt ile yazılmış yazıt örneklerinin yer aldığı mozaikler, yerel kültür öğelerinin ve aile ilişkilerinin anlatıldığı eserlerdi ve bu eserlerin bir başka benzeri de yoktu. Bugün Edessa'nın mezarlık alanları, büyük oranda evlerin altında kaldı. Buna rağmen, kimi noktalarda bu mezarlara ait örnekleri görmek mümkün. ‘Edessa Mozaikleri'nin yeni dönem hikâyeleri 1950'li yıllarda yeniden keşfedilmesiyle başladı. Bilim dünyasına sunulan mozaikler büyük bir hızla yağmanlanmaya başladı ve dünyanın her yerine dağıldı. Bir kısım mozaiklere İstanbul'da kaçakçılar tarafından satılmak üzereyken el konuldu ve Aya İrini Müzesi'nde korumaya alındı. Edessa mozaiklerinin bir bölümü yurtdışındaki müzelerde, yabancı koleksiyonerlerin elinde bulunuyor. Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa gibi ülkelerin kimi seçkin müzelerinde Edessa mozaiklerine ait örneklere rastlamak mümkün.
Aktüel Arkeoloji Edessa'yı istiyor
Aktüel Arkeoloji dergisi yeni sayısında Anadolu'nun en önemli mozaikleri olan ‘Edessa Mozaikleri'nin yağmalanma ve yurtdışına kaçırılmalarının hikâyesini anlatarak, eserlerin geri getirilmesi için yeni bir kampanya başlattı.
Ömer Erbil/Radikal
Yorum Yaz