Ali Babacan: Türkiye'nin kalkınma planları hazır!
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Balıkesir'deki 7. Gelişen Kentler Zirvesi'ne katıldı.
Ali Babacan, "Los Angeles'ın altyapı ihtiyacı, Yeni Delhi'den daha fazla. Yollar, kaldırımlar, köprüler, alt geçitler her şey dökülüyor" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi'nin destekleriyle Balkonuk Center'da düzenlenen "7. Gelişen Kentler Zirvesi"nde konuştu. Babacan burada G-20 dışında kalan ülkelerin ekonomik koşullarına da değindi. Bunlar arasında fakirliği yüksek ülkelerin de bulunduğunu ifade eden Babacan, "Bu ülkelere elimizi uzatıyoruz. İlk kez G-20, bu ülkelerle ilişki geliştiriyor. G-20 olarak kendimize, 'Bu ülkelere ne yapıyoruz?' sorusu soruyoruz" dedi.
Alt yapı vurgusu
Dünyada ekonomik sorunların büyük olduğunu, bunların tespitinin yapıldığını ve teşhisinin konulduğunu aktaran Babacan, hazırlıklar yapıldığını ancak uygulamanın istendiği ölçüde olmadığını söyledi. Başbakan Yardımcısı Babacan, özellikle altyapı yatırımlarının birçok ülkede aksadığını, 2008-2009 krizinin birçok ülkeyi olumsuz etkilediğini dile getirerek, "Gelişmekte olanlar kadar gelişmiş ülkeler için de geçerli bu durum. Son bir yıl içinde Los Angeles'a ve Yeni Delhi'ye gittim. Los Angeles'ın altyapı ihtiyacı, Yeni Delhi'den daha fazla. Yollar, kaldırımlar, köprüler, alt geçitler her şey dökülüyor. Dolayısıyla altyapı ve yatırım dediğimizde, G-20 üyelerinin tamamı 'Ne yapabiliriz?' diye tartışmaya başladı" diye konuştu. Özel sektörün yatırım için güven istediğini vurgulayan Babacan, altyapı yatırımları projelerinin standartlaşması çalışmasını başlattıklarını anlattı.
Dünyada, Norveç, Suudi arabistan, Singapur gibi cari fazlası, bütçe fazlası olan, bunları fonlarında biriktiren ülkeler bulunduğunu, Batıda emeklilik fonları olduğunu belirten Babacan, sözlerini şöyle tamamladı: "Her biri milyar dolarlar hatta trilyon dolar olan fonlar var. Bu fonlar, parayı çok çok güvenilir yerlere yatırıma taşımak istiyorlar. Dünyada sermaye ve varlık var. Bir yandan da şiddetli fon ihtiyacı var. Bu ikisini nasıl buluşturacağız? Dünya için de güveni oluşturduğunuz zaman bu buluşma olur. Yatırım için güvenli yer bulamayanlar, Almanya ve ABD hazinesi tahvillerine yöneliyor. Alman hazinesinin tahvilleri 10 yıla kadar negatif faiz veriyor. 10 yıldan sonra küçük küçük artışlar oluyor. Yani 10 yıllık faiz sıfır, 5 yılda eksi. 1 milyar avro veriyorsunuz, 5 yıl sonra 995 milyon avro geri alıyorsunuz. Dünyada bu gerçek yaşanıyor. Para büyükse dünyada güvenecek ortam kalmadıysa ortada, bankalara çok güven olmuyor. Avrupa 'nın en büyük bankaları Dünya Merkez Bankası'ndan aldığı likidite ile yaşıyorlar." Daha sonra sonra Babacan, Balıkesir Valisi Mustafa Yaman, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, GYODER Başkanı Aziz Torun, Balıkesir Sanayi Odası Başkanı İsmail Uğur ve diğer protokol üyeleri fotoğraf çektirdi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan şunları söyledi;
Bugün Gelişen Kentler Zirvesi'nin yedincisi vesilesiyle sizlerle beraberiz. Bu toplantı sonucu eminim Balıkesir'e değer katan fırsatlar olacak. Bundan yaklaşık 1,5 yıl önce Kasım 2013'te Ankara'da katıldığım kent ekonomileri formunda şunları ifade etmiştim. Artık kentler ekonomimizin çok önemli unsurları haline geldi. Ülkenin gelişmesi için aslında kentlerin kalkınması ve gelişmesi gerekiyor. Kentler kalkınmadan ülkenin kalkınmasından söz etmek mümkün değil. Gelişmiş kentlere sahip olmak ekonomik gelişmeyi hızlandırmakta. Kentler büyüdükçe kişi başına düşen gelir seviyesi artıyor. Kişiler büyürken rekabet edilen pazar da büyümek de...
Büyüyen kentlerin daha fazla girişimci, daha fazla inovasyon, daha eğitimli nüfus ve insan etkileşimi için gerekli durum sağlanıyor. Bunlar da insan refahının artmasının beraberinde getiriyor. 20. yüzyıl bir kentleşme yüzyılı oldu.
2050 yılında kentlerde yaşayan insan sayısının yüzde 66'ya ulaşacağı bekleniyor. 1990 yılında dünyada nüfusu 10 milyonun üzerinde olan sadece 10 şehir varmış. Bugün itibariyle bu sayı 28'e ulaşmış durumda. Dünyada 28 kent 10 milyondan fazla insanı barındırıyor. 2030 yılında bu sayının 40'a çıkacağı tahmin ediliyor.
Tüm bu veriler bize kentlerin hem ekonomik hem sosyal hem kültürel açıdan ne kadar önemli olduğunu ve ileride de ne kadar önem kazanacağını gösteriyor. Bu açıdan önümüzdeki dönemin marka değeri oluşturmayı başarabilen kentlerin bir bakıma birbirleriyle yarışacağı ve birbirleriyle kardeşlik ilişkisinin kurulacağı ama tatlı bir rekabetin de olduğu bir dönem olacak.
Balıkesir ekonomik aktivitenin tam ortasında kalacak
Türkiye'ye de bakacak olursak dünyada en hızlı kentleşen ülkelerden biri Türkiye. Kırsal nüfusumuz azalıyor. Balıkesir'e bakacak olursak buranın gerçekten çok önemli bir potansiyeli var, İstanbul, İzmir ve Bursa'nın çok yakınında ortasında bir şehir. Özellikle yeni ulaşım projelerini de dikkate aldığımızda İstanbul İzmir Körfez Geçiş projesini, yeni otoyol projesini düşündüğümüzde, Balıkesir tam da ekonomik aktivitenin ortasında, merkezinde olabilecek bir şehir.
Şehrin ulaşım sorunları büyüktü, bu doğru, yolu düşen belki nispeten az oluyordu. Dün farkına vardım ki en son 1980 yılında gelmişim Balıkesir'e. Fakat havaalanları, tarifeli seferler, ama belki daha da önemlisi bu bahsetmiş olduğumuz otoyol projesi Balıkesir'in çehresini değiştirecek çok çok önemli bir unsur. İstanbul, Bursa zaten potansiyelli büyük şehirlerimiz, İzmir Türkiye'nin en güzel şehirlerinden bir tanesi.
Balıkesir'in çok hızlı gelişmesi zaten işin doğal akışı, yeter ki doğruları yapalım, yeter ki şehrimiz için güzel projeler geliştirelim. Ama belki de her şeyden önemlisi gölge olmayalım engel olmayalım. Yatırımcının önünü açan, işini kolaylaştıran, yatırımcının hizmetinde bir anlayışla bunu götürmemiz gerekiyor.
"Yatırım olmadan büyüme olmaz"
Yatırım olmadan büyüme ve istihdam olmuyor, illa ki yatırım. Yatırım iki türlü bir özel sektör yatırımı bir de altyapı yatırımı var. Balıkesir bir sanayi şehri, tanım şehri, madencilik, inşaatın önemli olduğu, turizm potansiyelinin çok önemli olduğu bir şehir. 1,2 milyon nüfus ve Türkiye'de işsizlik oranının en düşük olduğu illerimizden biri. Yaklaşık yüzde 5,5'luk bir oran. İşte bu dahi şehrin önümüzdeki dönemle ilgili potansiyelini bizlere söylüyor ve güçlü sinyaller veriyor.
Kalkınma planları hazır
Biz hükümet olarak önümüzdeki dönem, yani bugünden 2023'e kadarki dönemi kapsayan çok detaylı çalışmalar yaptık. Tam 12,5 yıldır iktidardayız ama bu 12,5 yılda yaptıklarımızdan çok daha yoğununu önümüzdeki dönemde ne zaman nasıl yapacağımızın her türlü planını yaptık. Takvimleri belirledik ve bunları yayınladık. 2014- 2018 dönemini kapsayan kalkınma planımızın bir detayını yani dönüşüm programı ve eylem planlarını hazırladık.
Bu Türkiye Cumhuriyeti'nin onuncu kalkınma planı. Tam 1,250 tane eylem belirledik 25 ayrı başlıkta. Her bir eylemin takvimini belirledik ve o takvimde o gün içerisinde verilen söz içerisinde tamamlanmasıyla ilgili sorumluluğun adını yazdık. 66 ayrı çalışma grubumunuz oluşturduğu bir çerçevede hareket ettik. Sayın başbakanımız 4 ayrı basın toplantısında ancak bu 1250 planı paylaşabildi. Eğitimle ilgili hazırlık planlarımızı önemli ölçüde tamamlanmış bulunmaktayız. Yol haritası belirlendi. Önemli olan bunları uygulamaya geçirmek. Bu 25 başlıktan bir tanesi rekabetçiliği ve sosyal uyumu geliştiren kentsel dönüşüm... Bu amaca yönelik yapılacak yatırımların ekonomik dengeleri bozmayacak şekilde yürütülmesi gerekiyor.
Kentsel dönüşümü yerli ve yenilikçi üretimi destekleyecek şekilde uygulayabilmek gerekiyor. Yeni raylı sistemin Bursalı bir firma tarafından yapıldığını ve farklı ülkelerden gelen ürünlerden daha kaliteli olduğunu biliyoruz. Afet riskine duyarlı bir yapılaşma gerekiyor. Ülkemiz bir deprem kuşağında, yapılarımızın risk içermemesi gerekiyor. Bugün teknoloji artık deprem bölgesindeki şehirlerde dahi 50 katlı binaların yapılmasına izin veriyor. 6, 7, 8 şiddetindeki depremlerde bu binaların en küçük bir zarar görmediğini görüyoruz.
Biraz maliyet olacak ama ilerdeki can ve mal kayıplarını önlememiz gerekiyor. Şehirlerimizin iş ve yaşam koşulları konusunda cazibesinin artması gerekiyor. Kendi kültürümüz, ecdadımızın şehir anlayışına baktığımız zaman aslında bu topraklar şehrin en güzel gelişmişliğini, tarihini kültürünü yaşatmış. Hatta buradaki kültürü Avrupa'nın neredeyse içlerine kadar yaşatmış bir kültür anlayışımız var. Şehir sadece yapılar yollar değil, asıl şehirler yaşayan insanlarla bütünleştiğinde gerçekten şehir oluyor. İnsan odaklı ve aile odaklı bakış açısıyla şehirlerimizin gelişmesi gerekiyor. Sosyal uyumu destekleyen bir şehirleşme anlayışı gerekiyor.
"Daha çok vatandaş kendi konutunda yaşamalı"
Sosyal dokumuzu sağlamlaştıran bir anlayış gerekiyor. Şehirleşmede mutlaka bunların dikkate alınması gerekiyor. Tarihi bir önem taşıyan anlayış geliştirmek gerekiyor. En küçük bir taş parçasını dahi korumak gözetmek, bilinçli bir şekilde restore etmek ve onu şehrin merkezinde korumak gerekiyor. Ülkemizde daha çok vatandaşımızın kendi sahibi olduğu konutlarda yaşamasını sağlamak gerekiyor.
- Etiketler:
- Ali Babacan
- 7. Gelişen Kentler Zirvesi
Yorum Yaz