Bakan Çağlayan: poliprobilen üretim tesisi teşvik sisteminin ilk yatırımıdır!
Bakan Çağlayan, Suudi Arabistanlı Advanced Petrochemichal Company ve Bayegan işbirliğiyle Adana-İskenderun bölgesinde kurulacak poliprobilen üretim tesisinin, yeni teşvik sisteminin ilk yatırımı olduğunu söyledi
Bakan Çağlayan, Suudi Arabistanlı Advanced Petrochemichal Company ve Bayegan işbirliğiyle Adana-İskenderun bölgesinde kurulacak poliprobilen üretim tesisinin, yeni teşvik sisteminin ilk yatırımı olduğunu söyledi.
Yatırım Danışma Konseyi 7. Toplantısı'nda konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, stratejik sektörlerde yatırımların artması ile ithalata bağımlı olunan ürünlerin üretiminin Türkiye'de yapılmasını destekleyip, ithalatın azalması ve cari açığın gerilemesine katkı sağlamayı amaçladıklarını bildirerek ''Son aylarda ülkemizde bu tip yatırımların hızla arttığına şahit oluyoruz. Daha dün dev bir yatırımın imzalarını birlikte attık. Yeni teşviklerin bu süreci daha da hızlandıracağına hiç şüphemiz yok'' diye konuştu.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Suudi Arabistanlı Advanced Petrochemichal Company ve Bayegan işbirliğiyle, Adana-İskenderun bölgesinde 1 milyar dolarlık yatırımla kurulacak poliprobilen üretim tesisinin, yeni teşvik sisteminin ilk yatırımı olduğunu kaydetti. Kimya sektöründe geçen yıl 11 milyar dolar açık verildiğini dile getiren Çağlayan, yatırıma konu olan poliprobilende geçen yıl ithalatın 2.7 milyar dolar olduğunu belirtti.
YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARIN DAĞILIMINI ETKİLEYECEK
Çağlayan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: ''Türkiye'nin yüksek büyüme rakamları, ihracatta sağladığı gelişmeler ve artan uluslararası doğrudan yatırım girişleri ile kriz döneminde rekabetçi avantajını korudu ve yatırımlar için güvenilir bir liman olma özelliğini sürdürdü. Bunun en çarpıcı göstergesi doğrudan yabancı yatırım verileri. Türkiye'ye gelen doğrudan yatırımların artış hızı 2011 yılında dünya genelindeki artış hızının 4 katı kadardı. Ve daha da güzeli bu yatırımların Avrupa ülkelerinden geliyor olması.
Fakat biz şimdi yeni teşvik sistemi ile bu yatırımların coğrafi dağılımını da etkilemek istiyoruz. Türkiye'de uluslar arası sermayeli firmaların üretim merkezleri Türkiye'nin kıyı ve batı kesiminde yoğunlaşmış durumda. İl bazlı hazırladığımız yeni sistem ile uluslar arası sermayeli firma diğer illerimize de gelecek'' diye konuştu.
2011'DE ÖZEL SEKTÖR 140 MİLYAR DOLARA YATIRIM YAPTI
2011 yılında Türkiye'de özel sektörün 140 milyar dolara yakın yatırım yaptığını kaydeden Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bunun 15.9 milyar doları yabancılar tarafından yapıldı. Avrupa'da krizin etkileri devam etmesine rağmen 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 76'lık artışla 15,9 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım ülkemize geldi. 2011'de DYY artışı OECD ülkelerinde yüzde 18 ve Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 30'da kaldı.
Son 10 yılda dünya genelinde yabancı yatırımlar 2 kat; gelişmekte olan ülkelerde 3 kat artarken, Türkiye'de 10 kat arttı. 2003'den bu yana Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırım tutarı 110 milyar Dolara ulaştı.İşte bu nedenle şunu tekrar etmekte fayda görüyorum. Türkiye artan cazibesi ve istikrarı ile bir yatırım beşiğine dönüşüyor.
İşte bunun başka bir somut örneği: Aralık 2011 tarihinde, AT Kearney Danışmanlık Firması tarafından yayımlanan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Güven Endeksi'nde Türkiye 10 basamak ilerlemeyle 13. sıraya yükseldi.
Bu ilerleme, yeni finansal kriz beklentilerinin hakim olduğu bir ortamda yatırımcıların Türkiye ekonomisine olumlu bakmaya devam ettiklerinin ve Türkiye'nin yatırımcılar açısından cazibesinin arttığının önemli bir göstergesidir. Endekste, Avrupa'da yaşanan borç krizinin, geniş iç pazarları ve ana piyasalara yakınlıkları nedeniyle Rusya ve Türkiye gibi komşu ülkelere olan yatırım girişinin artmasına yol açtığı da vurgulanmaktadır.
Türkiye 2011 yılında dünyadaki uluslararası doğrudan yatırım girişlerindeki payını binde 7'den yüzde 1,1'e çıktı. OECD içindeki sıralamamız 2010 yılında 16. iken, 2011 yılında 14. Oldu. Türkiye 2011 yılındaki bu gelişme ile, Danimarka, Polonya, Avusturya, İrlanda, İsveç, İsrail, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan gibi önemli OECD üyesi ülkeleri geride bıraktı.
2011 yılında Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 71'i AB ülkelerinden geldi. Bu, ekonomik krizin olumsuz etkileriyle mücadele etmekte olan Avrupalı yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgi ve güvenlerinin devam ettiğinin net bir göstergesi.
2011 yılında Türkiye'deki uluslararası yatırım girişleri bakımından ilk 10 ülke ise sırasıyla Avusturya, İspanya, Hollanda, Belçika, ABD, Azerbaycan, Fransa, İngiltere, Rusya ve Almanya'dır.
2011 yılında Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırımların sektörel dağılımında ilk üç sektörün; bankacılık ve sigortacılık, enerji ve imalat sanayi olduğunu görmekteyiz. Uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 64,8'i bankacılık ve sigortacılık ile enerji sektörlerinde gerçekleşmiştir. Ticarete gerek bankacılık sektör eşit dağılım var.''
DOĞRUDAN YATIRIM YÜZDE 25 ARTTI
Çağlayan sözlerini şöyle sürdürdü: ''2011 yılı sonu itibarıyla Türkiye'de 29.399 adet uluslararası sermayeli şirket faaliyettedir. Bu rakam, bir önceki yıla şirket sayısında yüzde 13 artışa işaret etmektedir. AB ülkeleri 15.308 şirket ile birinci sırada yer almaktadır. AB ülkeleri içinde de Almanya, İngiltere ve Hollanda şirket sayısı açısından ilk 3'te yer almaktadır.
Yatırımlar konusunda yakaladığımız ivme ve uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisi 2012 yılında da artarak devam etmektedir. 2012 Ocak-Şubat döneminde uluslararası doğrudan yatırım girişi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 artışla 1,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Teşvik sistemiyle beraber hızlanarak artacak Türkiye kriz önceki dönemde sahip olduğu doğrudan yatırım seviyesine sahip olacaktır.''
YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ ÖNEMLİ FIRSAT OLACAK
Çağlayan, 10-11 Mayıs tarihlerinde 7.sinin gerçekleştirileceği Yatırım Danışma Konseyi (YDK) toplantısının, Türkiye'nin bir yatırım yeri olarak uluslararası yatırımcılar nezdindeki algısının öğrenilmesi için önemli bir fırsat olacağını belirtti.
Tüm dünyada yatırım kararlarını veren ve böylece eğilimleri yönlendiren iş dünyası temsilcilerinin Türkiye'ye ilişkin görüşlerini paylaşmak üzere bir araya gelmelerini önemli bir fırsat olarak gördüklerini dile getiren Çağlayan, toplantıda yürütülen tartışmaların Türkiye'nin uluslararası yatırımcılar ve uluslararası kuruluşlar nezdindeki algısına yönelik önemli bir perspektif sunduğunu bildirdi.
Bu yılki Konsey toplantısına, 8 farklı ülkeyi ve 12 farklı sektörü temsilen 17 çok uluslu firmanın üst düzey yöneticisinin katılacağını dile getiren Çağlayan, dünyada yaklaşık 2 milyon 800 bin kişiye istihdam sağlayan ve 500 milyar Doların üzerinde cirosu olan, Hindistan, İspanya, Hollanda, ABD, Çin, Avusturya, İngiltere, Japonya merkezli ve dünyanın hemen hemen her yerinde yatırımları olan 17 firmanın katılacağını söyledi.
TOPLANTIYA KATILACAK FİRMALAR
Aditya Birla Group, Bank Bilbao, GE Healthcare, IBM, Inditex, The Timken Company, Western Union Company, Verbund AG, Bayer Crop Science-Nunhems, Citi, Huawei, Itochu, Mango, Ogilvy Public Relations, Coca-Cola, UPS, Vodafone
Yorum Yaz