Binayı yapanların sesleri bu heykelin içinde!
%100 Design Londra Tasarım Fuarı’nda bu yıl tasarımcılar, mimarlar ve dekoratörlerden farklı olarak ilk kez bir gayrimenkul firması yer aldı. Hem de çok ilginç bir heykel projesiyle...
“Golden Horn", altın boynuz... Ama bu kez kelime oyunuyla, "Altın Korno"... Formu korno ile trompet arasında, çok uzun ve dolambaçlı boruları var. Malzemesi pirinç... Pırıl pırıl parlıyor. Sesi bildiğimiz enstrümanlardan biraz farklı.
Hatta, çok farklı. Bir inşaatın yapım aşamasındaki sesleri taşıyor. Sadece inşaat gürültüsü değil ama, çalışanların sohbetleri de var içinde, dinledikleri müzikten parçalar da, kaosu yansıtan uğultular da... Bir heykel bu. Ama kocaman bir binayı dolaşacak bir heykel. Apartmanın resepsiyon katından aralara girip en üst kata kadar değişik kıvrımlarla kendini gösterecek, işittirecek bir heykel. Binaya organik sesler taşıyan kan damarları gibi...
Peki, biraz daha netleşelim ve Londra'da gerçekten çok ilgi çeken, hatta içeriği dolayısıyla fuarın en çarpıcı parçası olan bu ilginç projeyi biraz daha anlayalım.
Nef 163 inşaat projesini birçok yerde okudunuz, ilanlarını tüm İstanbul'da billboard'larda gördünüz. 1 + 1 24 oda şeklinde tanıtılan "Fold Home" projesi, yaşam için gerektiği kadar alanı satın alıp geri kalanını gerektiği zaman küçük rakamlar ödeyerek kullanma tabanlı, çok ilgi çeken bir proje. Timur Gayrimenkul Şirketi'nin son yıllarda inşaat piyasasında çok ses getiren işlerinden biri. Bahsi geçen "Golden Horn" heykeli de, bu proje-binanın kalbinden tüm vücuda yayılan damar sistemi. Fransız asıllı, New York'ta yaşayan sanatçı Sebastien Leon Agneessens'in tasarımı ve Alper Böler'in uygulamasıyla hayata geçirilen eser, % 100 Design Londra fuarına özel olarak davet edildi ve birçok diğer tasarımcı ve fuar düzenleyicilerinin de ilgisini çekti. Timur Gayrimenkul'ün sahibi Erden Timur'un, New York'ta buluşup projeye dair bilgilerini paylaştıktan sonra sanatçıya "aynen içindekiler gibi yaşayan bir bina" oluşturma fikrini vermesiyle başlayan proje, aynı zamanda müzisyen de olan Agneessens'in tasarımıyla "Yaşayan Sanat" örneklerinden biri haline geldi.
Sesli heykel olarak da adlandırılabilecek bu tasarımda Timur'un deyimiyle, "Binayı yapmak için çalışan insanların sesleri ile, bina çok daha gerçek" hale geliyor. "Biz her yaşam alanının bir felsefesi olması gerektiğini düşünüyoruz. Binanın geçmişi, bugünü ve geleceğini bir arada hissettirebilmenin, inşaat sektörüyle sanatı iç içe planlamanın en güzel ve yaşayan örneklerinden biri bu." diyen Erden Timur, inşaat süresince topladıkları tüm sesleri yansıtacak bu heykelin dijital yöntemlerle müziğe dönüştürülmüş haliyle çok içerikli bir ses enstalasyonu olduğunu belirtiyor. S.B.
Marie Claire Maison Türkiye
Yorum Yaz