"Bu mevzuatla kentsel dönüşüm imkansız"
GYODER Başkanı Aziz Torun, Mayıs ayında başkanlığı bırakacağını açıkladı ve gayrimenkul sektörünün ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlattı.
Gayrimenkul sektörünün çatı derneği GYODER, basınla bir araya geldi. GYODER Başkanı Aziz Torun, 24 Mayıs'ta yeni kongre yapılacağını ve başkanlığı bırakacağını açıkladı. Sektörün son durumuyla ilgili de önemli açıklamalarda bulunan Torun, yabancıya konut satışının ihracat sayılması gerektiğini ve Türkiye'nin bir imar planı olması gerektiğini açıkladı. İşte Aziz Torun'un açıklamaları…
GYODER'e yeni yönetim
“Mayıs ayının 24'ünde genel kurul yapılacak ve yeni yönetim seçilecek. Biz göreve geldiğimiz 2013'ten bugüne önemli çalışmalar yaptık, birçok yayınlar ve raporlar hazırladık. Bilgi ve data olmadan herhangi bir şey söylemenin anlamı yoktu. Bu kapsamda önemli çalışmalar yaptık. 15 Temmuz'un akabinde 1 ağustosta toplantı yaptık ve 40 üyemizin katılımıyla istihdamın devam ettiğini açıkladık ve yeni kampanya hazırladık. Bu kapsamda 10 yıl vadeli konut kredisi faizini yüzde 0,7 oranlarına düşürdük. Gayrimenkul tarihi, en fazla satışın yapıldığı Ağustos ayını yaşadı. Yine GYODER olarak 15 Temmuz gecesi zarar gören TBMM'yi onarma kararı aldık. Şu ana kadar bunun için 30 milyon lira civarında harcama yapıldı”
İstihdamın lideri
“Gayrimenkul sektörü, Türkiye'de istihdamın lideri sektörlerden sadece birisi. 2 milyon direkt, milyonlara varan dolaylı istihdamın arkasında inşaat sektörü var. Bu sektör, Türkiye'nin büyüme rakamlarından hep önde oldu. Bu özelliğini sektör devam ettirmeli. Rant sektörü olarak algılanan değil, vergi veren, istihdam sağlayan bir sektör olduğumuzu gösterdik”
Kurumsal yatırımcılar geliri olan modeli istiyor
“Gayrimenkul sektörü, kentsel dönüşüm için önemli bir sektör. Bu sektör sadece sat sonra yap anlayışının da ötesinde yeni finansman modelleri de geliştirdi, geliştirmeye devam ediyor. Sadece satarak yapmaya dayalı model, bizleri kısıtlıyor. Günü kurtarma anlamında satalım yapalım modelinden yeni enstrümanlara geçmek gerekiyor. Burada yapıp sonra satma, yapıp işletmeye alma gibi seçenekler de değerlendirilmeli. Yabancı yatırımcıya, kurumsal yatırımcıya ürün satmak istediğimizde eksiklik yaşıyoruz. Kurumsal yatırımcılar, işletmeye alınmış, getirisi olan ofis binası, AVM, otel gibi gayrimenkullere yatırım yapmak istiyor. Bunun için de finansman modelleri gerekiyor. Sadece inşaat tecrübesi olan firmalar olarak bunları gerçekleştirmemiz mümkün değil”
Yeni finansman modelleri üretilmeli
“Son günlerde gayrimenkul sertifikası, gayrimenkul yatırım fonu, GYO'lara eklenen altyapı GYO'ları yeni enstrümanlar olarak göze çarpıyor. Sektör için yeni finansman bulma modelleri olmalı, bunun sonucunda daha kalıcı projeler üretilebilir. Şirketler, daha kurumsal yapılara kavuşmalı. Halka açılarak finansman da temin edilebilir”
Altyapı GYO'ları öne çıkıyor
“Son zamanlarda Türkiye'de çok önemli altyapı yatırımları yapıldı. 3. Köprü, Avrasya Tüneli, yeni karayolları, enerjiyle ilgili dağıtım şirketleri var. Bunların tamamı gayrimenkul yatırımı sınıfına giriyor, altyapı GYO olarak tanımlandı. Ankara Başkent Doğalgaz Altyapı GYO oldu, tescil edildi. Bunların sayısının hızla artması gerekiyor, finansmana ihtiyacımız var. Bu doğrultuda yabancı yatırımcıları ülkemize çekebilmemiz gerekiyor. Burada en kritik nokta şeffaflığın olmasıdır”
Halka açık şirketlerin sayısı artmalı
“Türkiye'de borsadaki şirketlerin sayısı az. Genelde mukayese edilirken gayrisafi milli hasıla ile halka açık şirketlerin değerleri değerlendiriliyor. Bizde borsada tescilli şirketlerin değerleri şu anda Türkiye'nin gayrisafi milli hasılasının üçte biri kadar. Halbuki ABD'yle mukayese edildiğinde, şirketlerin değeri yüzde 105 değerinde çok daha fazla. Türkiye'nin 2023 yılında halka açık şirket oranlarının 2 trilyon seviyesine ulaşması bekleniyor”
Bu mevzuatla kentsel dönüşüm imkansız
“Son 10 yılda Türkiye'de konut üretim ve satış sayıları çok önemli seviyelere ulaştı. Buna önümüzdeki yıllarda da ihtiyaç var. Kentsel dönüşüm dediğimiz yapı stokunun yenilenmesi de çok önemli. Mevcut mevzuatla kentsel dönüşümün yapılması imkansız denecek durumda. Kentsel dönüşüm diye dayandırdığımız 6306 sayılı yasa, deprem riski taşıyan binaların yenilenmesiyle ilgili yapılmış bir düzenlemedir. Hiçbir zaman makro planda, Türkiye'nin imar planlamasını kapsayacak ve taşıyacak bir düzenleme değil. Çevre ve Şehircilik Bakanımızın beyanlarını da takip ediyoruz, bu anlamda çalışmalar var. Türkiye'nin makro planda imar planı olmalı. Kentsel dönüşüm, adadan aha büyük ölçeklerde gerçekleştirilmeli. Ancak bu şekilde yeni alanlar üretebiliriz. Aksi halde sadece yıkıp yapmaktan ibaret bir dönüşüm yapmış oluyoruz. Gelişim, dönüşüm ve değişimi kapsayan bir kentsel dönüşüm anlayışı olmalı”
Yabancılara konut satışı artmalı, ihracat sayılmalı
“Gayrimenkul sektörü Türkiye için stratejik bir alan, bunu kabul etmek gerekiyor. Türkiye'nin konumu, doğal zenginlikleri bu avantajı bize sunuyor. Bugüne kadar bunu yeteri kadar değerlendiremedik. 2012'de çıkan Mütekabiliyet Yasası'yla 4,5 milyar liralık bir seviyeye geldik. Bunun çok üzerine çıkabilmek gerekiyor. Yabancıya gayrimenkul satışı ihracat ürünü olarak kabul edilmeli. Başka bir ihracat ürünü olsa, girdileri yine ithalat olarak geliyor. Ancak gayrimenkul sektöründe yüzde 95'lik girdi yerli ve kalıcı. Bu kapsamda yeni düzenlemeler yapıldı. Özellikle ticari gayrimenkullerin de dahil olduğu KDV muafiyeti geldi, tapu harçlarında yarım puan indirime gidildi, damga vergisinde muafiyete gidildi. Bunlar sektör için çok önemli teşvikler. 1 milyon dolarlık yatırıma vatandaşlık izni de yeni bir model. Burada rakam belli bir süre 300-500 bin dolar seviyesinde olmalı. Önümüzdeki dönemde gayrimenkul sektörü sayesinde ciddi bir döviz girdisi sağlayacağız”
Borsa ve SPK'nın kullanılması gerekiyor
“Yabancıların hem bireysel hem de kurumsal anlamda yatırım yapmaları için, yeni enstrümanların geliştirilmesi ve teşvik edilmesi gerekiyor. Borsa ve Sermaye Piyasası'nın gayrimenkul sektöründe kullanılması gerekiyor”
Konut kredisi faizleri mutlaka düşmeli
“Yaptığımız kampanyalar neticesinde Türkiye'de gayrimenkul alımları için faiz oranları çok önemli. Bunun da sürdürülebilir olması için aylık faizlerin yüzde 1'in altında, yıllık faizlerin ise yüzde 10'un altında olması gerekiyor. Bu kampanyalar sonucunda gayrimenkul alımları büyük oranda yükseldi. 240 ay vade, yeni bir enstrüman olarak sunuldu ancak hesap kitap yapıldığında bu sistem, bizim insanımızın çok tercih etmediği bir seçenek”
Uğurcan Tokay / emlaktasondakika.com
Yorum Yaz