Çevre ve Şehircilik Bakanlığı inşaat sektörüne daha çok ilgi göstermeli!
Türkiye Gazetesi'nin yazarları arasında yer alan Behçet Fakihoğlu, Gaziosmanpaşa Müteahhitler Birliği Derneği Başkanı Hasan Şatıroğlu'nun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın faaliyetleri konusundaki görüşlerine köşesinden yer verdi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na;
Yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki kanun gereği, İlçe Belediyesi, tapu kayıtlarına "riskli alan" şerhi koydurmuş bulunmaktadır. Ancak bu uygulamada, belediyenin çalışma prensipleri ve kanunda oluşan boşluk, inşaat şirketlerini, şahıs firmalarını ve esnafı kriz ve kaosa sokmuştur.
1- Tapuya konulan bu şerh sebebiyle, teslime hazır dairelere, bankalar kredi verme işlemini durdurdukları için, satışlar gerçekleşmemektedir.
2- Belediye tarafından son bir yıl içinde verilen inşaat ruhsatlı gayrimenkullerin, kentsel dönüşüm alanları içerisinde veya afet riski alanları içerisinde kaldığına dair yazılı ve sözlü bir uyarı yapılmadığından, inşaatlara başlanmış ve bazıları bitmiş olup, tapu devri bu şerhler sebebi ile gerçekleşememektedir.
3- Yapımı devam eden bu inşaatlarda dairelerin yüzde 90'ı, "ön peşinatlarla" satılmış olup, tapu devrinde kullanılacak krediler hesap edilerek, müteahhit firmalar, yüklenici ve tedarikçi firmalara ve çalışan insanlara çekler vermiş ve açık hesap borçlar bulunmaktadır.
4- Bu durumun böyle kalması halinde, çekler ve borçlar ödenemeyecek ve aile facialarının yaşanmasına sebep olacaktır. Daire alıcıları ile, müteahhit firmalar arasında, dairelerin teslim edilememesi sebebi ile, ön sözleşmelerde alıcıyı korumak amacı ile konulan tazminat maddeleri sebebi ile de büyük tazminatlar ödemekle karşı karşıya kalacağız. Bu kaos ortamında sadece biz müteahhitler değil, kiradan kurtulmak amacı ile alım sözleşmesi yapıp, elinde avucunda olanı bize veren daire müşterileri de mağdur olacaktır. Toprağa yapılan bir yatırım, kanunla kullanılamaz hale geldiğinde, maalesef paraya çevrilememektedir.
5- Tapuda şerh konulan birçok parselde inşaatlar devam etmekte veya bitmiş bulunmaktadır. Fiziki şartlarda dönüşüm sağlanamayacak bu tür parsellerde yapılan yatırım milli servettir. Bu milli servetin plansız ve gayri ciddi bir çalışma neticesi enkaz haline gelmesi, ekonomimize büyük külfet getirecektir.
6- Görüştüğümüz yetkililer umursamaz vaziyette, "hukuka başvurun, dava açın, belki kazanırsınız" demektedir. Ülkemizde hukukun ne kadar hızlı ilerlediği malumunuzdur.
7- Kentsel dönüşüm yasasını destekliyoruz. Ancak, kentsel dönüşüm alanlarının ve riskli alanların tespitinde keyfi uygulamalar ve planlamalar yapılmıştır.
Planlanan alanların bazılarının üstünde, yeni yapılmış iskanlı veya kat irtifaklı binalar bulunmaktadır. Bu alanlarda dönüşümün sağlanması için daire malikleriyle uzlaşma sağlansa dahi, yeni yapıların yıkılması ülke ekonomisi için ağır bir yüktür.
8- 6306 sayılı yasanın bazı maddeleri uygulayıcılar tarafından yanlış yorumlanıyor.
Bu kaos ortamının sona ermesi, aile facialarının yaşanmaması ve daha sağlıklı bir kentsel dönüşüm planı oluşması için; bu tür alanların yeniden incelenmesi ve yapılan hataların düzeltilmesi gerekmektedir. Sağlıklı plan ve projelerin yapılabilmesi için, 6 ay bu uygulamanın durdurulması faydalı olacaktır.
Behçet Fakihoğlu /Türkiye
Yorum Yaz