Depremden kaçan trafiğe takıldı
İstanbul yıllardır adeta şantiye gibi. Her 'yerde kule vinçler yükseldi, inşaatlar büyük bir hızla devam ediyor.
İstanbul yıllardır adeta şantiye gibi. Her 'yerde kule vinçler yükseldi, inşaatlar büyük bir hızla devam ediyor. Kış aylarının da eskiye göre daha sıcak geçmesi ve yağışların az olması inşaat mevsimini uzatıyor. Kentin silueti gün geçtikçe daha fazla değişiyor. Merkezde projeler birbiri ardına yükselirken, şehir dışı ise eskisi kadar, rağbet görmüyor.
Bir dönem deprem korkusuyla şehrin içinden kaçanlar yavaş yavaş gittikleri yerlerden geri dönmeye başlıyor. Bunun da en büyük sebebi projelerin kentin merkezi noktalarına uzak olmaları nedeniyle zamanın büyük bir bölümünün yolda ya da trafikte geçmesi. Bir de sosyal hayatın kısıtlı olması nedeniyle merkeze dönüşler başlamış durumda.
Bir Milliyet okuru da gönderdiği bir mailde bu konuda yaşadığı sıkıntıyı dile getiriyor. Yazdıklarını okuyunca hak vermemek mümkün değil. Okuyucumuz çektiği yol sıkıntısından bahsediyor, İstanbul'un en iyi ve ilk planlanmış toplu konut alanlarından birinden zamanında konut almış, orada oturuyor. Okuyucumuzun dediğine göre bölgede planlanandan çok daha fazla sayıda konut yapıldığı için trafik çekilmez hale gelmiş. İnşaatı devam eden konutları saymıyor bile... Eskiden otobüsle Taksim'e 1 saatte gittiğini söyleyen okuyucumuz şimdi ise bu sürenin 2.5 saate kadar çıktığını belirtiyor ve ekliyor: "İnşaatı süren konutlar da tamamlandığında bu süre daha da artacak." Okuyucumuz trafikten artık çok bıkmış ve şehrin merkezine dönme planları yapıyor. Onun gibi binlerce kişi bu sıkıntıyı çekiyor.
Bunun tek nedeni yıllardır planlanamayan İstanbul'un hâlâ plansız bir şekilde büyümesini devam ettirmesi. Bir bölge konut alanı olarak belirleniyor, oraya ruhsat veriliyor ama yol yapımını inşaatı yapan firma üstleniyor. Bu nasıl oluyor anlamak mümkün değil! Bir şehir planlanacaksa önce yolları planlanmalı. Yüzyıllar önce Romalılar yolları sayesinde dev bir imparatorluğa dönüşmedi mi? Biz ise hâlâ önce konutları, ticari alanları belirliyoruz sonra da oranın trafiğini kaldıracak yolları yapmaya çalışıyoruz. Tabi inşaatlara o kadar çok yer veriyoruz ki yol yapacak yer bulamıyoruz. Yapağımız yolları da zaten sürekli değiştiriyoruz.
Şimdilerde birçok kişi şehrin dışından içlerine dönüyor dönmesine de herkes dönerse bu işin sonu ne olacak? İşin bir de bu yönü var. Şimdi ne kadar yaşanılır o da tartışılır ama herkes döndüğünde İstanbul tekrar yaşanmaz olabilir! Bir süre sonra muhtemelen İstanbul daha katlanılmaz bir hâl alacak Sonra ne mi olacak? Tekrar kentin çeperlerine kaçış başlayacak. Peki, bu böyle nereye kadar sürecek?
Yavuz Karaman
Yorum Yaz