maritbet girişmaritbet
Emir Sarıgül: En büyük arzum Maritza'yı A plus bir marka yapmak!

Emir Sarıgül: En büyük arzum Maritza'yı A plus bir marka yapmak!

APlus butik inşaat şirketi Maritza'nın projeleri nedeniyle oldukça yoğun bir tempoda çalışan Emir Sarıgül ve sosyal yardım çalışmalarıyla takdir toplayan Fatoş Sarıgül, aktif sosyal hayatlarına rağmen önceliği her zaman kızları Ayşenaz ve Azra'ya veriyorlar

 

Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi ve Maritza İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı genç iş adamı Emir Sarıgül ve bu sene Kemerburgaz Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başlayan zarif eşi Fatoş Sarıgül, cemiyet hayatının önde gelen çiftlerinden. APlus butik inşaat şirketi Maritza'nın projeleri nedeniyle oldukça yoğun bir tempoda çalışan Emir Sarıgül ve sosyal yardım çalışmalarıyla takdir toplayan Fatoş Sarıgül, aktif sosyal hayatlarına rağmen önceliği her zaman kızları Ayşenaz ve Azra'ya veriyorlar. Baş başa vakit geçirmeye de oldukça önem veren ve iki günlük yurtdışı seyahatlerinden büyük keyif alan Sarıgül çiftiyle Beykoz'daki evlerinde buluştuk. Kızlarıyla objektif karşısına geçen Emir ve Fatoş Songül'le günlük hayatlarından iş yaşamlarına uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. 
 
Emir Bey Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi olarak hem Galatasaray camiasında aktif olarak çalışıyorsunuz, hem de inşaat sektöründe önemli projeler gerçekleştiriyorsunuz. İş yaşamınızda başarı için ilkeleriniz nelerdir? 
 
Galatasaray Spor Kulübü'nde görev almak benim için onurların en büyüğüdür, böyle bir camiaya iki dönem hizmet vermekten şeref duyuyorum. Bu görevin dışında hiç şüphe yok ki yaşam devam ediyor, bir eş olarak devam ediyor, bir baba olarak devam ediyor. Ekonomik olarak ihtiyaçlar sonsuzdur, onları karşılamak için çalışmak, üretmek gerekiyor. Bunlar birbirinden farklı şeyler. Ekonomik olarak sorunlarınızı çözdüğünüz ölçüde diğer sosyal çalışmalara dâhil olabilir ve daha fazla katkı sunabilirsiniz, iş yaşamında başarı için ilkeler vardır, ilkelerin en önemlisi çok çalışmak, üretime katkı sağlamak ve güvenilir bir kişiliğe sahip olmaktır. Evet genç bir iş adamıyım ve başarının henüz neresindeyim kestirebilmem için çok erken, önümde kendime çizdiğim hedeflerim ve ideallerim var. Deneyim ve birikimler arttıkça ders alınacak başka unsurlar çıkabilecek diye düşünüyorum ve hayatları başarı ile dolu büyüklerimi kendime örnek alıyorum. 
 
İnşaat sektörüne yönelmenizde hangi etkenler ağır bastı? 
 
İnşaat sektörü ailece bizim çok da uzak olmadığımız bir sektör. 
Çok önceki yıllarda dedem rahmetli Hakkı Sarıgül'ün ve babamın böyle deneyimleri olmuştur. Ayrıca inşaat sektörü Türkiye'nin lokomotif sektörüdür. Ülkenin en büyük öncü sanayicileri bile sermaye birikimini inşaat sektörü ile elde etmişlerdir. Bir başka neden de Türkiye'nin kaliteli konut ihtiyacı ve açığının kolay kapanamayacak kadar büyük olmasıdır. İstanbul'u hatta daha birçok şehrimizi tehdit eden deprem tehlikesine karşı hükümet ve yerel yönetimler "Kentsel dönüşüm projeleri" için harekete geçmişlerdir. Kısaca bu ülkede depreme dayanıklı, daha kullanışlı, daha konforlu konutlar, iş yerleri yapmak zorundayız. Bu sektörün en büyük sorunu, finansman... Ülkemiz bunu aşacak güce gelmiştir. Yıkılması ve yenilenmesi gereken çok sayıda konut olduğu kanısındayım. 
 
Maritza markası olarak inşaat sektöründeki durumu değerlendirir misiniz? Yeni yılda gerçekleştirmek istediğiniz yeni projeleriniz var mı? 
 
Türkiye artık inşaat sektöründe örnek alandan ziyade örnek alınan konumunda; gerek mimari gerekse inşaat kalitesi ile zirveye emin adımlarla çıkmaktadır. Bunu göz önüne alarak sektöre daha fazla önem vermeliyiz, yeni yürürlüğe giren mütekabiliyet yasasının ardından birçok yabancı kuruluşun ülkemizde alım gücünün artmaya başlamasından memnuniyet duyuyorum. Bu alımların ardından yaratılacak sinerji ile büyük projelere imza atılacağı kanısındayım. Maritza'ya gelirsek biz butik projeler yapan ve yaptığında farkındalık yaratmayı vazgeçilmez bir unsur olarak gören 4 ortaklı bir firmayız. İlk yaptığımız Maritza Beşiktaş'ın ardından Maritza Beykoz ve şu anda da teslim etmek üzere olduğumuz Maritza Ataşehir projeleri ile insan hayatına değer katan yaşam alanları inşa etmeye devam ediyoruz, 2013 yılı ile birlikte Maritza Istinye ve Maritza Kadıköy projelerinin tanıtımları yapılacak, ardından projelerimiz satışa sunulacaktır. Projelerimizde en önemli ilkemiz, yaptığımıza inanmamız ve inandığımızı hayata geçirmemizdir. Şöyle bir örnek vermek istiyorum, yapmış olduğumuz üç projede ve bundan sonraki projelerimizde olmazsa olmazımız belli bir miktarda daire sayısı üzerine çıkıp projeleri belirginlikten ve seçicilikten uzak bir noktaya getirmemek yani yaptığımız butik projelerle farkındalık yaratmaktır. En büyük arzumuz Maritza ismi geçtiğinde insanların zihnine APlus butik inşaat yapan bir marka çizgisini yerleştirmektir. 
 
Galatasaray'da yapmayı planladığınız projeleriniz var mı? 
 
Gayrimenkullerden sorumlu yönetici olarak, Mecidiyeköy store arazisi ve Riva projelerimizde olduğu gibi kalıcı işler yapıp ve yeni projelere kaynaklar yaratmak için var gücümüzle çalışıyoruz çünkü gayrimenkul anlamında en güzel lokasyonlara sahip olan camiamız inanıyorum ki başarılı işbirlikleri neticesinde ülkemizin en büyük gayrimenkul zenginliğine sahip kulübü konumuna gelecektir. 
 
Bizler hep birlikte uyumlu, verimli bir takım çalışması içinde bu hedef doğrultusunda çalışıyoruz. Çok değerli başkanım Ünal Aysal'ın önümüze koyduğu hedef ve vizyon penceresi budur. Bu hedefin dışında hiç kuşkusuz kulübümüze sportif gelirlerin dışında yeni kaynaklar yaratmak, yeni tesisler kazandırmak gibi bitmeyen tükenmeyen çalışmalarımız da var. 
 
Yönetimde yer alan her bir arkadaşımız katkı sunabileceği alanlarda görev almış ve bu görevlerini başarı ile sürdürmektedir. 
 
Eşiniz ile en çok ne yapmaktan keyif alırsınız? 
 
Evlilik kurumunu ayakta tutan en önemli unsur eşinize özel olduğunu hissettirdiğiniz anlardır. Eşim üniversitede ben de iş dünyasında yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Boş zamanlarımızda baş başa program yapmaktan büyük keyif alırız. Çocuklardan çok uzakta kalmaksızın kısa süreli seyahat programları bizim için en kıymetli anlardır. İnsanın eşi bence en iyi arkadaşı ve sırdaşı olmalıdır. 
 
Politikaya nasıl bakıyorsunuz? İleride politikaya atılmak gibi bir düşünceniz var mı? 
Bildiğiniz gibi genetiğimizde siyaset olan bir aileyiz. Rahmetli iki dedem de İstanbul milletvekilliği ve İstanbul II genel meclis üyelikleri yaptılar. Babam ise sıfırdan bu noktaya gelen bir siyaset adamı; gençlik kolları, İlçe başkanlığı, II yöneticiliği görevleri almış. TBMM'de en genç milletvekili olma unvanını kazanmış ve üç dönemdir de ülkemizin birçok ilinden büyük olan Şişli İlçesi Belediye Başkanlığı görevini yapmaktadır. Eğer siyaset yapmak dileğiniz varsa ailenizde bu denli çıtası yüksek siyasetçiler yer almışken hedefinizi çok iyi belirlemeniz ve sizin çıtayı bir basamak daha yukarı taşımanız gerekmektedir. Halkına hizmet etmek, sorunlara çözüm bulmak ve hayır duası almak tarif edilemez bir mutluluktur. Siyaset için karar vermek yetmez siyasette güç halkın gücüdür. Siyasette farklı şartlar ve unsurlar vardır. Şimdilik Türkiye siyasetini dikkatle izliyorum, kalbi ve yüreği insan sevgisiyle çarpan toplumumuza bir şeyler verme bilincinin farkında olan kibirlenmeden ve böbürlenmeden herkesi kucaklamayı ilke edinen genç arkadaş grubumla birlikte babamın siyasi çalışmalarında yanında olmayı ve elimizden gelen desteği vermek için çalışıyoruz. Babamın Sosyal Demokrat düşüncenin iktidara gelmesi için verdiği mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Yaşamımda kendime ilke edindiğim en önemli öğüt ise; rahmetli dedem ve babaannemin söylediği hayatta her şeyin kısmet ve alınyazısı olduğudur. 
 
Babanızla ilişkileriniz nasıldır, babanızın size verdiği en önemli öğüt nedir? 
 
Benim için hayatta duruşu başarıları ve vizyon sahibi kişiliği ile kendime örnek aldığım bir rol modeldir babam. Babam ile biz adeta ağabey kardeş gibi birlikte büyüdük diyebilirim. Bana verdiği en önemli tavsiyelerin başında çok çalışmak, üretime katkı sağlamak ve insanlara faydalı olmak gelir. 
 
Haksızlığa her koşulda ve şartta başkaldırmayı ondan öğrenmişimdir. Başarılı olmak için verdiği en önemli tavsiye ise sıradan ve sürüden asla olma, yaptıklarına inan ve her yaptığın işte bayrağı zirveye taşımayı hedef koy. Yaşamda basamakları ağır adımlarla çıkmanın kalıcı başarılar getirdiğini, hak etmeden gelinen makamların ise inişinin çok hızlı olduğunu bana her zaman öğüt vermiştir, emek vermeden başarının asla gelemeyeceğini kendi yaşam öyküsüyle bana ispat etmiş ve benimde bu doğrultu tutarlılığında yaşam çizgimi sürdürmemi tavsiye etmiştir. 
 
Bir gününüz nasıl geçer? Spora zaman ayırıyor musunuz? 
 
Her gün saat 06.00'da güne başlarım, sporumu yapmayı ihmal etmem ve haftada üç gün spor hocam eşliğinde çalışırım. Tatil günleri hariç sekizde evden çıkar ve işimin başına giderim, eğer bir şirkette en erken yol alan kişi patron ise o müessesenin başarısı hak edilmiş bir başarıdır. 
 
Nasıl bir babasınız? Kızlarınızı yetiştirirken nelere dikkat ediyorsunuz, sevgi ve şefkatin yanı sıra onlara başka neler vermek istiyorsunuz? 
 
Kızlarıma her gün mutlaka zaman ayırmaya çalışırım, onlarla oyunlar oynar, hikâyeler anlatırım. Onları yetiştirirken en önemli olgunun sevgi olduğunu düşünüyorum, içinde sevgi olan insan tüm pozitiflikleri de beraberinde taşır. Evlatlarımın büyüklerine saygılı, küçüklerine hoşgörülü ile bakan bireyler olmasını istiyorum, örfümüz ve geleneklerimize uygun ahlaki ve etik değerlere önem vermelerini arzu ediyorum. 
 
Siz eşinizin sosyal yardım projelerine de destek veriyorsunuz. Sosyal yaşamda tam bir ekip çalışması yapıyorsunuz... 
 
Her ikimizin de aileleri toplumsal yaşamın içinde var olan aileler. Biz aile olarak siyasetin, sporun, toplumsal aktivitenin içinden geliyoruz. Eşimin ailesi de olağanüstü bir aktivitenin içinde, örnek vermek isterim. Sadece birçok ticari sektörde öncülük yapmakla kalmıyorlar. Türkiye'nin eğitim sektöründe ticari olmayan iddialı işler yapıyorlar. 
Biz toplumsal yardımlaşmanın içinde tanışmadan da vardık zaten. O bakımdan bu yanımızı da birleştirmiş olmamızı olumlu bir şans olarak görüyorum. Biz bu toplumdan ayrı bireyler değiliz. Biz bu toplumun kendisiyiz ve bu toplumun bir bireyi olarak görevimizi yapıyoruz. 
 
Bizim yaptığımız topluma dışından bakarak, dışında kalarak yapılan sözüm ona bir yardımlaşma şovu değil. Gönlümüzün yüreğimizin gereği olarak yapılanlardır. İleride çok daha güzel şeyler yapacağız. 
 
Hayatınızda önem verdiğiniz değerleri nasıl sıralarsınız? 
 
Sevgi, ahlak, fazilet ve dürüstlük benim için çok önemli değerlerdir. 
Ancak bu saydığım değerler çok rastlanan değerler olsaydı zaten değer olmaktan çıkardı. İşte bu değerleri toplumda hâkim kılabilmek haksızlılara, hukuksuzluklara karşı çıkmakla olur. Onun için de önce özgür birey olmak gerekir. Çağımızın en öne çıkan değeri, özgür birey olmaktır, özgür birey doğru eğitimle gelişir. Dünyanın ve insanlığın değerleri işte o zaman fark edilebilir hale gelecektir. 
 
Fatoş Hanım, Altınbaş Holding Onursal Yönetim Kurulu Başkanı Ali Altınbaş'ın kızı olarak, aldığınız eğitimler ve şu an yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? 
 
Lisans eğitimimi Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde tamamladıktan sonra master için Milano'da Politecnico di Milano Üniversitesi'ne kabul edildim. İki yıl boyunca İtalya'da hem dil öğrenme hem de MBA yapma şansım oldu. Eğitimimi tamamladıktan sonra iki yıl Kapalıçarşı'da Altınbaş Holding bünyesinde faaliyet gösteren, pırlanta alım-satım işi yapan Alstone firmasında çalıştım. Bu sırada Londra GIA Institute'da üç aylık bir eğitimle değerli taşlar konusunda uzmanlaşma fırsatım oldu. Evliliğimle beraber, ticaret hayatına ara verme ve akademik eğitimime devam etme kararı aldım. 
 
Bunun üzerine Yeditepe Üniversitesi'nde Sosyal Bilimler Enstitüsü'ne doktora başvurusu yaptım. Başvurum Antropoloji dalında doktora olarak kabul edildi. Antropoloji, insan ve toplumla ilgilenen ve güncel olayları da içinde barındıran bir bilim dalı olarak çok ilgimi çekmişti. Lisans dalım antropoloji olmadığı için, çok yoğun bir şekilde, üç yıl boyunca antropoloji ve sosyoloji dersleri aldım. Tabii ki arada iki kızımın doğumları olduğu için zaman zaman ara vermek durumunda kaldım. Şu anda doktoram tez yazım aşamasında ve umuyorum ki kısa süre sonra diplomamı elime alacağım. Bu arada akademik kariyerimin ilerlemesi amacıyla, Kemerburgaz Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olmak için YÖK'e başvurdum ve sınava alındım. Bu sınavı geçerek, bu yıl itibariyle Kemerburgaz Üniversitesi'nde Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak faaliyete başladım. 
 
Annelik öncesinde iş hayatınızdan bahseder misiniz? 
 
Evlenmeden ve anne olmadan önce çok yoğun bir iş temposunda çalışıyordum. Sık sık yurtdışı fuarlarına katılarak alım-satım işlemleriyle ilgileniyordum. Evlendikten sonra bu tempoda çalışamayacağımı gördüm. İşyerim Kapalıçarşı'da, evim Beykoz'da olduğu için İstanbul şartlarında trafik yüzünden çok zorlanıyordum. Böylece, her zaman aklımın bir köşesinde duran akademik kariyerimi devam ettirme kararıyla doktoraya başladım. 
 
Siz aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerinde aktif olarak çalışıyorsunuz. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün çalışkan gelini olarak da dikkati çekiyorsunuz. Mustafa Sarıgül'den de destek alıyor musunuz? 
 
Ben kendimi bildim bileli topluma ve ihtiyaçlı insanlara duyarlı biriyim. Hayatta herkesin birbirine el uzatması gerektiğine inanıyorum. Bizler eğer kendi şartlarımızla refah içinde yaşıyorsak, mutlaka etrafımızda ihtiyacı olan insanlara da refah sağlamak için uğraşmalıyız. Bir toplum ancak bireyler birbirine destek olursa kalkınabilir. Bu anlayışla karşıma çıkan her fırsatta ihtiyaçlı çocuk, kadın, yaşlı herkese yardım etmeye çalışıyorum. Babam Ali Altınbaş'tan aldığım bu anlayış, Mustafa Sarıgül'ün gelini olduktan sonra iyice pekişti. İkinci babam gibi gördüğüm ve sevdiğim kayınpederimden de sosyal yardımlaşma adına çok şey öğrendim. Bugün Mustafa Sarıgül'ü tanıyan herkes bilir ki, ona uzanan el boş kalmaz. Ondan yardım talep eden herkese maddi ve manevi destek vererek mutlu etmeye çalışır. Ben de elbette bu anlayıştan çok etkilendim ve etrafımdaki arkadaşlarımı topluma daha fazla nasıl faydalı oluruz diye motive ederek bugüne kadar 4 proje gerçekleştirdik. Bu projelerde kimsesiz çocukları pikniğe götürerek ve onlara hediyeler vererek mutlu etmeye çalıştık; bilgisayar laboratuarları ve anasınıfları kurarak eğitime katkı sağladık ve Ramazan ayında destek verdiğimiz iftar çadırında ulaşabildiğimiz kişilerle sıcak bir ortamda buluştuk. Bugüne kadar kendi imkanlarımızla sürdürdüğümüz bu projelerimize destek vermek isteyenlerin artmasıyla, şu an dernekleşme çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Daha fazla kişiye yardım eli uzatabilmek, destek olabilmek amacıyla kuracağımız derneğimizi çok yakında kamuoyu ile paylaşacağız. 
 
Onun dışında şu anda akademisyen olduğum Mehmet Altınbaş Vakfı Kemerburgaz Üniversitesi, ailemin gerçekleştirdiği en büyük sosyal sorumluluk projesi. Kemerburgaz Üniversitesi'nde eğitim gören yaklaşık 1400 öğrencinin yüzde 90'a yakını burslu olarak eğitim görmekte. Bu sayının her yıl artmasını planlıyoruz. 
 
Sıradan bir gününüz nasıl geçer? İkinci kez anne oldunuz, annelik nasıl bir duygu? Anne olduktan sonra hayatınızda neler değişti? Aktif sosyal hayatla annelik nasıl yürüyor? 
 
Sabah çok erken kalkarım ve mutlaka en az yarım saat spor yaparım. Daha sonra kızlarımla ilgilenirim. Büyük kızım Ayşenaz 3.5 yaşında ve bu yıl okula gidiyor. Onu okula yolcu ettikten sonra ben de işe gitmek için evden çıkarım. Bu aralar tüm günüm üniversitede geçiyor. Arkadaşlarımla akşamları görüşme fırsatı bulabiliyorum. Annelik hiçbir şeyle kıyaslanamayacak kadar mutluluk veren bir duygu. Kızlarıma olan aşkım her şeyin üstünde. Sadece huzurla uyumalarını seyrederek mutlu olabiliyorum. Çocuklu hayata alışalı 3.5 yıl olduğu için, ikinci kızımın doğumuyla hayatımda pek değişiklik olmadı diyebilirim. Çatımızın altında mutluluğumuz arttı ve bu çok güzel bir şey. Kızlarım her zaman hayatımın odak noktası oldukları için sosyal hayatımı onlara göre ayarlıyorum. Eşimle birlikte önceliğimiz hep çocuklarımız. 
 
Altınbaş Ailesi eğitim sektörüne yöneldi ve siz de ailenizin kurduğu Kemerburgaz Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışıyorsunuz. Yıllar sonra üniversite yaşamına eğitimci olarak dönmek nasıl bir duygu? Hangi bölümde ders veriyorsunuz? 
 
Eğitimci olmak insanlara bir şeyler katabilmek ve öğretmek çok keyifli. Şu anda Sosyoloji Bölümü'nde Antropoloji'ye Giriş dersini asist ediyorum ve kendi tezime yoğunlaşmış durumdayım. Kapalıçarşı'da el yapımı mücevherat ustalarının var oluşu, yaşamı ve yok oluşu üzerine yazacağım tezimin araştırmaları çok vaktimi alıyor. 
 
Bazı kişiler "hayat üniversitesinden geçmenin daha önemli olduğunu söylerler. Sizce hangisi ağır basar: Eğitim mi tecrübeler mi? 
 
Bana göre eğitim, insanın hayata bir-sıfır önde başlamasını sağlar. Her şeyi yaşayarak öğrenmek ve yapılan hataların sonucuna katlanarak öğrenmek kişiyi yorar. Bu durumda öğrenerek ve tecrübe ederek yaşamakta fayda var. 
 
İki sevimli kız annesisiniz. Kızlarınızla ilişkiniz nasıl? Aşırı himayeci ve koruyucu bir anne mi, yoksa özgür büyümelerini tercih eden çok müdahale etmeyen bir anne misiniz? 
 
Henüz ben de hangisi olacağıma karar veremedim aslında. Karakter olarak kontrolcü olduğumu söyleyebilirim ama kendimi dizginleyerek, kendi kararlarını kendilerinin vermelerini ve kendi hayatlarını yaşamalarını istiyorum. Elbette nasıl bir anne olacağım kızlarımın büyüme süreçlerine göre de değişecek. Amacım ikisinin de ayakları yere basan, ne istediğini bilen, idealleri olan ve özgüven sahibi bireyler olmaları. Topluma duyarlı ve nasıl bir dünyada yaşadıklarının farkında olmaları da önemli. 
 
Bazı aile değerleri vardır, kuşaktan kuşağa geçerek kendi hayatımızda da bize kılavuzluk eder ve aile içinde devam eder. Sizin de annenizden aldığınız altın değerinde öğütler var mı? 
Ben annemden hoşgörülü, iyi niyetli ve iyi kalpli olmayı öğrendim. Herkes hakkında her zaman iyi düşünmeye çalışırım. Yapılan hataları hoşgörü çerçevesinde değerlendiririm. Hata yapabilirim, fakat hatalarımdan ders almayı bilirim. Affederim ama unutmam ve devamında hayatımı ona göre şekillendiririm. 
 
Sosyal yaşamınızda her zaman formda ve şıksınız. Egzersiz, spor ve beslenme tarzı olarak özel sırlarınız var mı? 
 
Özel bir sırrım yok. Fit ve sağlıklı olabilmek için spor yapmaya ve sağlıklı beslenmeye özen gösteriyorum. Son yıllarda, yılda bir kez bir hafta süreyle sebze çorbası detoksu yapar oldum ve çok memnunum. Arada bir vücudu dinlendirmek gerektiğine inanıyorum. Güzellik ve sağlık içten gelir, dolayısıyla en önemlisi doğru beslenmek. 
 
Önceden hazırlık yapamadığınız bir davete yetişmeniz gerekiyor ve vaktiniz de yok. 
 
O anda nasıl bir giysi tercih edersiniz? Dolabınızda vazgeçilmezlerim dediğiniz kıyafet ve aksesuarlarınız var mı? 
 
Giydiklerim konusunda çok hızlı karar veririm. Böyle bir durumda dolapta gözüme ilk çarpan şeyi giyerim ve bu muhtemelen bir elbise olur. Vazgeçilmez dediğim bir kıyafetim yok ama her zaman mutlaka saat ve küpe takarım. 
 
Eşinizle hafta sonlarını nasıl değerlendirirsiniz? Sık sık yolculuk yapabiliyor musunuz? Hangi ülkelere seyahat etmeyi tercih edersiniz? 
 
Emir'le baş başa kalabilmek için seyahat etmeyi tercih ediyoruz ve ikimizde bu seyahatlerden çok keyif alıyoruz. Paris ve Londra favori şehirlerimiz. Genelde çocuklarımızdan ayrı olduğumuz için, iki gece süren bu seyahatlerimiz bize çok iyi geliyor. 
Fatih Şahin/Alem

Yorum Yaz

Benzer Haberler

"Yıl sonunda satışlarda 1 milyonlu rakamları görürürz"
  • 26.06.2020 08:45

"Yıl sonunda satışlarda 1 milyonlu rakamları görürürz"

Maritza İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emir Sarıgül, salgın sonrası gayrime ...

Maritza Beykoz Vadi Evleri'nde metrekaresi 9 bin TL!
  • 30.04.2017 09:29

Maritza Beykoz Vadi Evleri'nde metrekaresi 9 bin TL!

2019’un üçüncü çeyreğinde satışa çıkacak olan Maritza Beykoz Vadi Evleri’nde met ...

Fatoş ve Emir Sarıgül evinin kapılarını açtı!
  • 02.03.2015 16:39

Fatoş ve Emir Sarıgül evinin kapılarını açtı!

Fatoş - Emir Sarıgül, Acarkent’teki muhteşem evinin kapısını Instyle Home Dergis ...

Maritza İstinye'de yaşam 2013 Haziran'da başlayacak!
  • 17.10.2012 11:33

Maritza İstinye'de yaşam 2013 Haziran'da başlayacak!

Beykoz ve Ataşehir’de gerçekleştirdiği A Plus Butik projelerle inşaat sektöründe ...

Emir Sarıgül: En büyük arzum Maritza'yı A plus bir marka yapmak!
  • 10.10.2012 17:04

Emir Sarıgül: En büyük arzum Maritza'yı A plus bir marka yapmak!

APlus butik inşaat şirketi Maritza'nın projeleri nedeniyle oldukça yoğun bir tem ...