Emlak piyasasına yeni düzenlemeler geliyor!
2012 yılının ilk yarısını geçtiğimiz şu günlerde emlak piyasalarının çok önemli yasal düzenlemelere sahne olduğunu görüyoruz
Emlak piyasalarında yasal düzenlemeler
2012 yılının ilk yarısını geçtiğimiz şu günlerde emlak piyasalarının çok önemli yasal düzenlemelere sahne olduğunu görüyoruz. Bu yasal düzenlemeler kamuoyunda bilinen adlarıyla 2-B, Mütekabiliyet ve Kentsel Dönüşüm Gayrimenkul Kanunları, her ne kadar bugünlerde piyasalar durgun ise de, bahsettiğimiz kanuni düzenlemeler aslında piyasaları uçuracak bir potansiyel yaratabilecek kapasitede. Bu potansiyellere kısaca bir göz atarsak olayı daha iyi anlayabiliriz.
2-B adıyla bilinen orman arazilerinin İstanbul'daki yüzölçümü 18 bin hektar civarında. Bu arazilerin yaklaşık 8 bin hektarı hemen satılabilecek, inşaat yapılacak özelliklere sahip. Yani arsa sıkıntısı çekilen İstanbul'a 80 milyon metrekarelik bir arsa potansiyelinden bahsediyoruz. Bunun yüzde yirmisinin bile piyasada işlem gördüğünü düşünsek 1 6 milyon metrekarelik bir hacim demektir ki, oldukça önemli bir rakam.
200 BİN BİNA ÖNCELİKLİ
Diğer yandan İstanbul'da yaklaşık 4 milyon bina bulunuyor. Bu binaların yüzde 55'i sağlıksız yapılar. Yani 2 milyondan fazla binanın yenilenmesi, yıkılıp yapılması söz konusu. İlk etapta yüzde 10'u bile işlem görse, 200 bin binanın inşaatı sektöre büyük bir ivme kazandırabilecek bir potansiyel. Diğer yandan Tapu Kanununda yapılan değişiklikle yabancı ülke vatandaşlarının ülkemizde mülk edinebilmeleri Bakanlar Kurulunun iznine bağlandı. Yani daha önce mütekabiliyet denilen karşılıklılık ilkesi bulunmayan ülke vatandaşları mülk edinemez iken, artık Bakanlar Kurulu kararı ile ülkemizden gayrimenkul satın alabilecekler. İstanbul genelinde, güney ve batı bölgelerimizde satılamayan yüz binlerce konutun umudunu bu kanuni düzenlemeye bağladığını düşünürsek ve özellikle alıcı kitlesinin mütekabiliyet olmayan başta Rusya olmak üzere Türki Cumhuriyetleri, Körfez ülkeleri vatandaşları olduğunu göz önüne alırsak, bu olayın ne denli önemli bir potansiyel olduğunu görebiliriz. Tabii her şeyde olduğu gibi burada da inşallah yüzümüze gözümüze bulaştırmayız. Çünkü bu üç olayda da önemli tehlikeler mevcut. Bunları şu şeklide sıralayabiliriz.
2-B arazilerinin hepsi imara açık değil. Vatandaş eğer bir 2-B arazisi satın alacaksa mutlaka imarı olup olmadığına veya planlarda imara açılıp açılmayacağına bakmalıdır. Yoksa aldığınız arazi domates ekmekten başka bir işe yaramayabilir.
FIRSATÇI OLUNMAMALI
Kentsel dönüşümde gerek müteahhitlerin gerekse ev sahiplerinin olaya fırsatçılık olarak yaklaşmaması gerekir. Unutulmamalıdır ki vatandaş bu işini halledemez ise Devlet kamulaştırma yetkisi ile dönüşümü sağlayacaktır. Mütekabiliyette de olaya fırsatçı yaklaşıp fiyatları şişirmemeli ayrıca yabancı alıcılar ayakçı emlakçıların eline bırakılmamalıdır. Gerekirse bu alıcılar ikaz edilmeli, kanuni çalışan emlakçılar dışında her önüne gelen emlakçıyım diyen kişilerle iş yapmamaları gerektiği anlatılmalıdır. Bu hususlar göz önüne alınırsa, potansiyeli herkes için kazanca çevirmek işten bile değil
Nizamettin Aşa/Habertürk
Yorum Yaz