Emrullah Turanlı: Erken satış yüzünden 1 milyar dolar kaybettim!
Geçtiğimiz ay girdiği Ercan Havalimanının 25 yıllık işletme ihalesini kazanan Taş Yapı'nın patronu Emrullah Turanlı, böylece 10 yıldır girmek istediği havayolu işletmeciliğine Kıbrıs ile adım attı. Turanlı, erken yaptıkları satışların ardından 2009 yılında artan maliyetler yüzünden Acıbadem, Ümraniye, Ataköy ve Maslak'taki Mashattan projelerinden 1 milyar dolar zarar ettiğini söyledi
2000'li yılların başında gayrimenkul sektöründe hızlı çıkış yakalayan Taş Yapı, 2009 yılında inşaat malzemelerindeki ani fiyat artışına karşılık önden sattığı konutlar nedeniyle sıkıntıya düşmüştü. Bu dönemde değerinin altında yaptıkları satışların kendisini 1 milyar dolar kârdan ettiğini söyleyen Taş Yapı'nın Patronu Emrullah Turanlı, o dönem yaşadığı nakit sıkıntısı söylemlerine ise sert çıkışıyor ve "Ben her zaman 150 milyon dolarlık sermayeyi bir kenarda tutarım" diyor. Verilmiş sözleri tutarak o sıkıntılı süreçten başarıyla çıktıklarını aktaran Emrullah Turanlı, gayrimenkul alanında yaşadığı bu zarara karşılık yeni projelere devam ettiğini ve şirketi yeni alanlara girerek büyütme yolunu seçtiğini söylüyor. Gayrimenkulün yanı sıra enerji ve otelcilik işlerine girdiğini belirten Turanlı, yeni girdiği iş alanlarına en son havayolu işletmeciliğini de ekledi.
10 yıldır girmek istediği havayolu işletmeciliğine Kıbrıs Ercan Havalimanı'yla adım atan Turanlı, 3 milyon kişinin uçtuğu bu havalimanında yolcu sayısını 10 milyona taşımak istediklerini anlatıyor.
Öncelikle Türkiye dışında uçak seferlerinin olmadığı Ercan Havalimanını dünyaya açmak üzere hukuk savaşına başlayacaklarını belirten Emrullah Turanlı. "Avrupalı şirketlerin bu havalimanına inmelerini engelleyecek hiçbir mevzuat yok. Seyahat hakkının engellenemeyeceğinden yola çıkarak, Ercan'dan Avrupa'ya uçuşlar başlatacağız ve eğer iniş izni vermezlerse hukuk savaşına başlayacağız. Havayolu işletmesindeki başarımızla kendimizi sektörde kanıtlayacağız. Kıbrıs'ı da dünyaya tanıtacağız" diyor.
Şu an 7 milyar dolar değerinde proje portföyü olduğunu söyleyen Taş Yapı'nın patronu Emrullah Turanlı ile yeni girdiği iş sahalarını ve hedeflerini konuştuk...
Sektörün hızlı büyüyen gruplarından biri olarak 2009 yılında hakkınızda ciddi bir mali kriz içinde olduğunuz ileri sürülmüş ve siz de bu iddiaları doğrularcasına kabuğunuza çekilmiştiniz. Yaşadığınız o süreç ve devamında gelen yeni kararlardan söz eder misiniz?
Şu an 7 milyar dolar değerinde proje portföyü olan bir şirketiz. İşlerimiz de bu dönem itibariyle güzel gidiyor. Ama sözünü ettiğiniz gibi bir dönem zararımız da oldu. Son beş yılda 1 milyar dolar kârdan olduk. Az değil bu rakam ama söz verdiğimiz işleri bitirdik neticede kâr etmemiz gerekirdi ama edemedik. Elimizdeki projeler yapılırken, malzeme fiyatları bir anda çıktı. Biz de 4 bine yakın konut satışını yapmıştık. Bu zam olunca bizim de fiyatlarımız geride kaldı, dolayısıyla biz o dönemde buna rağmen verdiğimiz taahhütleri yerine getirdik.
Peki çıkan dersler neler?
Biz hep bir miktar nakdi kenarda tutmayı tercih ediyoruz. Fakat bu kârdan zarar etmemize neden olan olaydan sonra artık maketten satış yapmamaya karar verdik. Biz artık maketten ve hatta iş bitmeden satmıyoruz. İş bitip maliyetini kontrol ettikten sonra kârımı üzerine koyup satıyorum. Alıcı da ne aldığını görüyor.
Ardından sizi yeni alanlarda da gördük, enerji ve otelcilik gibi... Bu yatırımların grubunuza katkısı ne oldu?
Enerjide katı atıkları geri kazanma çalışmamız var. 60 milyon TL yatırımla atıkları enerjiye çevirecek bir teknoloji yapacağız. Belediyelerin çöp ihaleleri açılacak yakın zamanda, biz de bu ihalelere talibiz. Çöpü bana verin ortadan kaldırayım diyorum yani. Bu teknolojiyi bizim mühendislerimiz yaptı. Şu an detay veremem ama zamanı geldiğinde anlatacağım.
Otelcilikte ise İstanbul'daki otelimize yeni adresler eklemeyi planlıyoruz. Dubai, Libya ve Suriye gibi ülkelerde arazilerimiz var. İstanbul dışında diğer ülkelere de oteller yapacağız. Şehir oteli olacak buralar. Kıbrıs'ta da otel projelerimiz var. Ercan Havalimanı ile birlikte Kıbrıs'ta bir kongre oteli yapmak üzere kara aldık.
Ercan Havalimanı ile birlikte Kıbrıs'ta bir kongre oteli yapmak üzere karar aldık. Ercan Havalimanı'nda süreç nasıl ilerledi?
Biz havalimanı işletmeciliği alanına 10 yıldır girmek istiyorduk fakat bu işi daha önce yapmış olma referansı gerektiği için ihalelere giremiyorduk. Ercan Havalimanı ihalesine yerli bir şirket ile girdik ve kazandık. Artık Türkiye genelindeki diğer havalimanı işletmelerine talip olabileceğiz. Türkiye'de süresi dolup da işletmeye yeniden açılacak havalimanlarına talibiz. Üçüncü havalimanı için de yeterliliğimiz olursa girmek istiyoruz. Zorlayacağız, ona da girmeye çalışacağız.
Şu an devraldınız mı havalimanını, çalışmalar hangi noktada?
Şu an dört yıl boyunca mevcut havalimanını işleteceğiz. Yani önümüzdeki dört yıl boyunca hiçbir yenileme mecburiyetimiz yok. Ama buna karşın gelen yolcularımıza yakışır, modern bir havalimanı yapacağız. Dört ay sonra Taş Yapı'nın eli değmiş dedirteceğiz. Mevcudun üzerine 7 milyon Euro'luk bir yatırımla dekorasyon yapacağız. Rahat kullanılabilir bir havalimanı olacak ve kaliteli hizmet sunulacak.
Yeni havalimanı için inşaat çalışmaları ne zaman başlayacak?
Mevcudun hemen yanında 150 bin metrekare terminal ve pisti olan havalimanı olacak. Biz şimdiden projelere başlayacağız ve 14 ay sonra yeni pist ve havaalanı inşaatına başlayacağız. Dört yıl içinde bitmiş olacak. Şu an 3 milyon yolcu gidiş- geliş yapıyor Ercan'a. Fakat biz bu rakamı 10 milyona taşımak istiyoruz. Bunu da hukuk alanındaki çalışmalarımızla yapacağız.
Nasıl bir hukuk savaşı olacak?
Şu an hiçbir engel olmamasına rağmen bildiğiniz üzere siyasi tavır nedeniyle Ercan Havalimanı'na Avrupa ve Amerikalı şirketler iniş yapmıyorlar. Uluslararası arenada insanların seyahat özgürlüğünü engelleyen bir konu yok. Yani Kıbrıs'a uçuşu engelleyen bir karar yok. Birleşmiş Milletler'in kararı olması gerekir bunun için. Böyle bir yasak yok. Talep yok, yolcu yok deyip inmeseler bu ticari bir anlayıştır deyip anlayabiliriz, fakat böyle bir gerekçe yok. O nedenle biz bu süreçte ilişkileri dünya çapında yürüteceğiz. Hukukçularımızla bu haksızlığa karşı duracağız. KKTC'nin güzel bir ada olduğunu anlatmaya çalışacağız ve dünyaya tanıtacağız.
Nasıl bir yol izlenecek?
Kıbrıs'ın güzel bir yer olduğunu anlatacağız ve misafirleri daha çok çekmeye çalışacağız. Taleple birlikte o arada gelen-giden sayımız artınca havalimanı projemiz de rantabıl olacak. Neticede bir ülkeyi tanımak ayrı, ülkeye seyahat ayrı bir konu. Siyasi boyutu bilmek mümkün değil, ama seyahat özgürlüğü boyutunda bunu engelleyecek hiçbir şey yok. Siyaset oraya yapılan ziyaretlere engel olamaz. Bizim atacağımız ilk adım Ercan'dan herhangi bir Avrupa ülkesine yolcu uçağı kaldırmak olacak, bize iniş izni vermeyecekler. Biz de dava açacağız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne gideceğiz. Şu an uluslararası iki hukukçu ile çalışıyoruz. Toplamda ise dokuz hukukçu var ekipte.
Kıbrıs'ta otel planınız da var değil mi?
Toplam 40 bin yatak kapasiteli Kıbrıs'ta biz de bin yataklı bir otel projesi de düşünüyoruz. Ayrıca üç ayrı 5 bin kişilik kongre merkezi yapacağız. Şu an bunun planlamasını yapıyoruz ve sanırım 100 milyon dolarlık bir yatırım gerekecek bu işler için. Dolayısıyla adanın kongre turizmi özelliğini de ön plana taşıyacağız.
Bu işten zarar edeceğinizi düşünüyor musunuz?
Her yıl 20 milyon lira para ödenecek Kıbrıs hükümetine. Gelirlerin belli bir yüzdesi onlara gidecek. Bu da eklendiğinde bu yatırım toplamda 1 milyar Euro'ya gelecek. Orası için bir devrim bu. 10 milyonluk havalimanı bile yetmeyecek gün gelecek. Fakat bugün baktığımızda gidilecek çok yol var. 10 yıl hiç durmadan çalışacağız. Sonraki 15 yıl da bize önemli getiri sağlayan bir iş olacak. Bu parayı batıracak diyorlar. Ama ben olumlu bakıyorum. İnşallah hedefler olacak. Olmaz demek kolay, ama biz zoru başaracağız.
Finansman konusunu nasıl hallettiniz?
Bankalar 'zarar edersiniz' dediler ve finans desteğinde çekimser kaldılar ilk başta. Biz de 100 milyon Euro kendi öz sermayemizden yatırdık. Ama bankalar bizdeki kira tekliflerini görünce, oradaki işletme gelirlerini görünce 10 yılda kazanmasa bile 15 yılı çok parlak diyorlar. Dolayısıyla hiçbir sıkıntı yok."
"İTO ELEŞTİRİME YALÇINTAŞ DA DESTEK VERDİ"
Odalarda yaklaşan seçimler nedeniyle tansiyon yükselirken, Emrullah Turanlı "Bırakın seçimleri, ben ticari işletmeleri nedeniyle odaları mahkemeye vereceğim" diyor. Kendisinin de bağlı olduğu İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) üniversite, otel, restoran gibi ticari işletmeler yapmaması gerektiğini belirten Turanlı şunları söylüyor: "Üyelerden toplanan aidatlarla, bana rakip olması anlaşılır bir konu değil. Sana bu hakkı kim veriyor ve benim paramla bana nasıl rakip olabilirsin? Ben bu fikirlerimi İTO Başkanı Murat Yalçıntaş'a da anlattım. Kendisine İTO'nun yaptığı işleri yeni öğrendiğimi ve buna karşı olduğumu söyledim. 'Hiçbir oda bunu yapamaz' dedim. 0 da 'Ağzına sağlık, büyük hatalar yapıldı. İnşallah bunları bertaraf ederiz' dedi. Yani yapmamamız lazım diyor. Bu işletmelerin satılması ve odalara nakit olarak aktarılması gerekiyor. Ben bu durumu mahkemeye taşıyacağım. Kazanamazsam, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar konuyu taşıyacağım."
"150 MİLYON DOLARIMIZ HEP KENARDADIR"
Erken yaptığı satışların ardından 2009 yılında inşaat malzemelerinde yaşanan yüklü fiyat artışını maliyetlerine yansıtamadıklarını, bu nedenle 1 milyar dolara yakın zarar ettiklerini söyleyen Emrullah Turanlı, yine de tüm taahhütlerini yerine getirdiğini ve kimseyi mağdur etmediklerini söylüyor. Turanlı zarar ettiği projeleri ve o dönem yaşadığı mali sıkıntı iddialarını şöyle anlatıyor:
"Acıbadem, Ümraniye, Ataköy ve Maslak'taki Mashattan projemizde zarar ettik. Toplam zararımız 1 milyar doları buldu. Ama bu işte kâr da var, zarar da var. Bizim için önemli olan projelerimizi teslim etmiş olmak. Bu dönemde konuşulduğu gibi nakit sıkıntısı da çekmedik. Bizim 150 milyon dolar paramız hep kenarda kaldı. Şu anda da tutuyoruz. Bu bizim teminatımız. 300 bin metrekare inşaat alanı yapabileceğimiz alanı ucuz ucuz sattık. Sırf nakit sıkıntısı çekmemek için. Bir de belediyeler bize yanlış yaptı. Hakkımız olan ruhsatları alamadık. Mahkeme ile yaptım bütün işlerimi.
Sibel Atik/Ekonomist
Yorum Yaz