"En centilmen patronlar inşaat dünyasında"
İnşaat dünyası her ne kadar dışarıdan erkek egemen bir sektör gibi görünse de yakın zamanda hanımların iktidarı iyice kendini gösterecek.
Erkeklerin hüküm sürdüğü inşaat dünyasında sessiz sedasız bir değişim yaşanıyor. Hanımların ayak sesleri, Ferko İnşaatKurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Zeynep Fıratoğlu'nun deyişiyle bir kaç yıla kadar kendini iyice yakından hissettirecek ve ‘topuk tıkırtıları' resmen ‘takırtılar'a dönüşecek.
Emlaktasondakika adına kurguladığımız “İnşaatta Topuk Tıkırtıları” dizisinin ikincisinde Yeditepe Üniversitesi'nde satış ve pazarlamada MBA yaparak iş hayatına atılan Fıratoğlu'nun konuğuyuz.
Aslen Ankaralı olan Fıratoğlu, 12 yıldan bu yana İstanbul'da reklamveren tarafında görev yapıyor. Daha önce finans, turizm, akaryakıt ve halkla ilişkiler gibi alanlarda görev yapan Fıratoğlu, medya satın alma ve sosyal medya gibi konularda uzman bir isim.
Birkaç sektörden sonra 2,5 yıldan bu yana inşaat dünyasında karar kılan Fıratoğlu, Vadistanbul'da pazarlama görevinden sonra şu anda Ferko İnşaat'ın Kurumsal İletişim, Satış ve Pazarlama Müdürlüğü'nü yürütüyor.
Kadın her yerde kendini hissettirir
Bir hanımın projeye bakışının marka iletişimine çok şey katacağına inanan Fıratoğlu, “Kadın, her yerde kadındır. Gözü, renklerin seçiminden patronun kıyafetine kadar her şeyi değiştirir. Katalog dilinde kullanılan söylemden sloganlara kadar hanımların dili hemen kendini belli eder. Tabi bunda bakış ve eğitim çok önemli. Kendini geliştiren, bakımlı olan, spor yapan hanımların farkı hemen öne çıkar. Birde özgüven konusu var ki, gelişmeye çok çok ihtiyaç duyuyoruz” diye konuşuyor.
Hanımların iş dünyasına nezaket, stil ve saygının yanı sıra streste katacağını ileri süren Fıratoğlu, “Hanımlar ofislerine topuklarını vizyonlarını ve streslerini katar. Dengesi ise kişisel eğitim ve kendini bilme ile bulunur. Nefes ve NLP eğitimleri insana çok şey katar. Düzenli bir hobinin olması, resim ve spor yapmak insanı stresten uzaklaştırır” diye konuşuyor.
Radikal kararın öteki adı: İnşaat
Kendisinin radikal bir karar alarak inşaat sektörüne adım attığında herkesin şaşırdığı söyleyen Fıratoğlu , “İnşaat sektörü hanımlar için çok erkek egemen bir sektör. Herkes bana ne yapacağımı sordu. Durumun öyle olmadığını gördüm. Her şey kafada bitiyor. Siz kendinize güvendikten sonra her sektörde çalışabilirsiniz” şeklinde konuşuyor.
Özgüven için emek ve bakım şart
Kadınların kişisel bakım ile kendine ve bedenlerine olan saygılarını muhafaza etmeleri gerektiğini söyleyen Fıratoğlu'na göre belli bir yaştan sonra mutlaka spor yapmak gerek. Aksi takdirde bu durum farklı sorunlara yol açıyor. Kafası rahat olmayan ve adrenalinini atamayan kadın yöneticilerin verimi azalıyor. Hanım yöneticilerin gerilimlerini alt gruplara yansıtmaması, geliştirici olması, bazı işleri yardımcılarına devrederek “hadi sen yap” demesi, yönlendirmesi ve zamanı geldiğinde koltuğa yapışmadan görevini genç nesillere bırakması gerekiyor. Çünkü insanlar geçici, kurumlar kalıcı. Yetiştirilen bir elemanının başarısı aslında o yöneticinin başarısı anlamına geliyor.
Kadınların düşmanı yine kadınlar
“Bunun bilincinde olmaları gerekiyor” diye sözlerine devam eden Fıratoğlu, “Hanımlar hayata tutundukları gibi işlerine de tutunuyorlar. Bu güzel ama dozajını iyi ayarlamak gerek. Özgüvenli birinin yeni yetişenlerin kendini geçmesinden korkmaması, stres haline getirmemesi gerekiyor. Hanımlar, hanım bir yönetici ile çalışmak istemezler. Bu değişmeli. Bayanın düşmanı yine bayanlar oluyor. Hiç gerek yok bunlara” diye konuşuyor.
Hanım bakışı; Sosyal sorumluluk
İnşaat sektöründe sosyal sorumluluk projelerine önem verilmesi gerektiğini savunan Fıratoğlu, bunda da yine hanımların etkisinin devreye girdiği söyleyerek kendi şirketinden örnek veriyor. “LÖSEV'in Bir Tuğla da Sen Koy Kampanyası'nda bir onkoloji bölümünü Ferko Odası yaptık. Bunu duyurmak istemiyoruz ama aynı zamanda sektörde duyulsun ve başka yardımlara yol açsın istiyoruz. Ayrıca bir okulun kütüphanesine kitap alacağız. Buna ayrılan küçük bütçeler binlerce insanın hayatına dokunacak. Bu konuda açık var. Nasıl bilinç kazandırılır bilmiyorum ama bu mutlaka yapılmalı” diye konuşuyor.
.jpg)
Son kararı patronlar veriyor ama…
Hanımlar inşaatın hangi aşamalarında rol almalı? diye sorduğumuzda Fıratoğlu'ndan ilginç cevaplar alıyoruz. Sektöre nüfuz etmede, daha akıllı mantıklı tasarımların yapılarak fonksiyonelliğin artırılmasında hanımların mimarla masaya oturduklarını söyleyen Fıratoğlu, “Ama son kararı veren patronlar oluyor” diyor. Sektörde büyük bir değişimin olduğuna dikkat çeken Fıratoğlu , “Çok iyi bir gelişme var. İkinci kuşaktan umutluyum. Oğulların ve kızların vizyonu burada önem kazanıyor. Çünkü yeni nesil iyi eğitimli, dil biliyor ve yurtdışında yaşamış. Yönetime geçtiklerinde hanımlara daha çok söz hakkı tanıyacaklarını umuyorum. İşte tam da orada hanımların topuk tıkırtıları daha yakından hissedilecek ve takırtılara dönüşecek” diye konuşuyor.
En centilmen patronlar inşaatta
Burada ilginç bir noktaya parmak basan Fıratoğlu, inşatta kadına diğer sektörlerde olmadığı kadar önem verilmediğinden dem vurarak, “Bizim sektörde aslında dışarıdan görünenin tersine hanımlara fikirleri sorulur. Mantıklı teklifler kabul görür. Çalıştığım sektörler içinde hanım fikrine en çok önem veren patronları burada gördüm” diyor.
Sektör içinde hanımların insan kaynakları, idare, kurumsal iletişim, satış ve pazarlama nispeten daha kolay işlerle uğraştığını söyleyen Fıratoğlu, “Erkekler ağır işlerde çok zorlanıyorlar. Bizim konularımız onlara naif geliyor, dinlenmiş gibi oluyorlar. Bu açıdan hanımlar şanslı” diye konuşuyor.
Esas sorun diğer sektörlerde
Hanımlar konusunda diğer sektörlerde sorun olduğunu belirten Fıratoğlu, “Patronlar hanımlara çok değer veriyor. Nazik, ve saygılı davranıyorlar. Fikirlerine önem vererek karar aldıklarını bu sektörde gördüm. Üstelik bizim hayatımızı kolaylaştırıyorlar. Tanıştığım yönetim kurulu başkanlarının hepside çok düzgün davranır. Yapabileceklerinin en iyisini yapmaya çalışırlar” dedi.
Son olarak sektöre girmek isteyen ama çekinen hemcinslerine seslenen Fıratoğlu, “Sektöre girecek hanımlara korkmamalarını öneriyorum. Ne kadar çok hanım çalışan olursa o kadar iyidir. Tabi işin başında egolarını bir kenara bırakmaları gerekiyor” diyerek sözlerini noktalıyor.
Yorum Yaz