Eroğlu Gayrimenkul farklı sektörlerde de büyüme planı yapıyor!
1990'lı yıllarda tekstil sektörüyle hızla büyüyen ve yurt dışında Colin's markasıyla var olmayı başaran Eroğlu Holding tekstilden gelen sermayesiyle gayrimenkul sektörüne girmeye karar vermişti yıllar önce... Bunun için de öncelikle kendi binalarını yapmak ve daha sonra da yeni projelere bakmak amaçlı Erkot Mühendislik'i kurmuşlardı. Ancak 1998 ve 2001 krizi Eroğlu Holding'in bu konudaki iştahını kapattı. Zamanla yeniden hareketlenen gayrimenkul sektörüne hızlı bir giriş yapan şirket, bugün teks
Holding'in lokomotif sektörü tekstille başlamak gerekirse özellikle krizlerin ardından sektör nasıl bir değişim yaşadı?
Sektörü aslında ikiye ayırmak lazım. Biri konfeksiyon tarafı diğeri de marka tarafı... Şu anda konfeksiyon tarafı son derece iyi. Özellikle kurların geri gitmesi gerçekten sektörü ciddi bir sıkıntıya sokmuştu ama 3 yıldır kurların yüksek olması, devletin politikalarında sanayi ve üretimi destekler nitelikte olması sektörü gerçekten rahatlattı ama tabi şunun da bir etkisi var sektörde ciddi bir kapasite vardı. Ancak krizle birlikte o kapasite içerisinde elenen bir sürü şirket oldu. Daha sonra ciddi bir talep artışı yaşandı ve bu artış kalanları hareketlendirdi ama sektörün kriz öncesindeki duruma henüz gelemediğini söyleyebiliriz. Tabi az kalan imalatçıya gelen bu yoğun talepler sektörü hareketlendirdi. Biz bu durumun sıkıntısını yaşamadık. O dönemde de herhangi bir küçülme yaşamadık. Aynı seviyemizi markamızın da desteğiyle koruduk.
Konfeksiyonun kendi içerisinde şöyle bir durumu vardı. Biliyorsunuz son 10 yılda en ucuz ürün veren ülke Çin'di... Çin'de de maaşlar 50-100 dolar civarındayken şimdi orada da 400 dolarlara kadar çıktı. Bu durum 80 milyon kişinin çalıştığı Çin tekstil sektörünü 40 milyona çekti. Oradaki üretimin de azalması Türkiye'ye yansıdı. Hızlı siparişlerin de Türkiye'ye yansımasıyla avantaja geçti. Artı Türkiye'deki markaların ki bizim de yaptığımız ithalatı gümrükleyerek içeri dönmesini de zorlamış oldu. Çin'deki işçiliğin pahalanması, kurların yükselmesi, markalarımızın Türkiye'ye tekrardan üretime dönmesi gibi durumları birleştirdiğimiz zaman hakikaten son 2 yıldır iyi gidiyor.
Tekstil grubu içerisinde konfeksiyon ne kadar pay alıyor?
Yüzde 60 marka yüzde 40 üretim diyebiliriz. Hatta zaman zaman yüzde 50-50 oluyor. Ciddi bir üretim söz konusu bizde. Bu yüzde 40 üretimin de yüzde 20'sini kendi markamız için yüzde 80'ini başka markalar içi yapıyoruz. Sadece Türkiye değil bir de Mısır'da üretim yapıyoruz.
Colin's sizin en önemli markanız ve son dönemde ciddi bir atak yaptı. Özellikle yurt dışına açılım ve büyümenin dinamiklerine nasıl karar verildi?
1993'ten bu yana yurt dışında faaliyet gösteriyoruz. 1996 yılında mağazacılığa geçtik. Bazı dönemlerde daha farklı girdiğimiz ülkeler oldu. Biz her sene o alanda yüzde 20 büyüyoruz. Ama son yıllarda Türkiye'de de Colin's olarak daha aktif olmaya başladık. Rusya'da şu an 200'ün üzerinde mağaza var. Yurt dışında toplam 500 civarında mağazamız var.
Avrupa'da var olmayı planlıyor musunuz?
Şu an Doğu Bloğu ülkelerinde bulunuyoruz. Avrupa'da çok güçlü değiliz. Aslında güçlü olmak için uğraştık ama o bölgede istediğimiz neticeyi alamadık. Belki oradaki markaların güçlü olmasından, belki bizim orada deplasmanda olmamızdan belki de henüz Avrupa için hazır olmayışımızdan kaynaklanabilir bu. Avrupa'da istediğimiz başarıyı yakalamadık. Ama biz şu an bulunduğumuz pazarlarda dünya markalarıyla tam rekabet edecek bir boyuttayız ve oralarda onlardan çok daha güçlüyüz. Avrupa pazarı doymuş bir pazar. Ayrıca biz şu an bulunduğumuz coğrafyalardan da oldukça memnunuz. Biz bu coğrafya kararını 1990'lı yıllarda almıştık ama bu kararın ne denli doğru bir karar olduğunu bugün çok daha iyi anlıyoruz.
Eroğlu Holding'in geçmişine bakıldığında şirketin dönüm noktası denim üretimi ve bu ürünlerin Rusya pazarına satılmaya başlanması, o dönemde bunu bir risk olarak görmüş müydünüz?
Aslında o dönemin koşulları bizi bu kararları almaya yönlendirdi. Biz 1993'ten önce tamamen yurt içi pazarda faaliyet gösteriyorduk. Daha sonra bu pazarlara girmeye karar verdik. O dönemde bu ülkelere açılan başka şirketler de vardı. Bizim istikrarlı çalışma, kardeşlerin hep bir arada hareket etmesi, ekip çalışmasına yatkınlık, uluslar arası boyutu iyi bilmek ve her şeyden önce bu işte başarılı olacağımıza ilişkin inanç bizi bu noktaya kadar taşıdı. Zaten yurt dışına çıktığımızdan kısa bir süre sonra orada yerel olarak büyümenin doğru olduğuna inandık ve mağazalaşmaya karar verdik. Bu kararların ne kadar doğru olduğuna şimdi çok daha iyi anlıyoruz. O dönem o ülkelerdeki insanların Türkiye'ye gelip mal almak ihtiyaçları vardı. Ama daha sonra ülke ekonomileri ve insanların bireysel olarak ekonomilerinin gelişmesi sonucunda onlar buraya geleceğine biz oraya gidelim dedik ve bu şekilde bir adım atmış olduk.
Hali hazırda Colin's gibi bir markaya sahipken Loft'a neden ihtiyaç duyuldu satın alındığı dönemde?
Aslında biz geçmişte bir Avrupa markası almıştık ve sonradan yeniden sattık o markayı. Colin's ile 1993 yılından bu yana yurt dışında var olduğumuz için yurt içinde Colin's'in marka algısı oldukça düşüktü. Yani biz aslında Colin's olarak yurt dışında büyüdük, Türkiye'de de güçlü bir marka olduk ama içerde kimse de bilmiyor. Oysa Loft Türkiye'de oldukça bilinen iyi bir marka algısı yakalamıştı. O dönemki sahipleri işin imaj tarafını çözmüşlerdi. Biz de onlardan satın aldık markayı. Şu an sanki ikisi de başa baş gidiyor gibi. Biz tabi Colin's'e daha çok yatırım yaptık ama sanki insanlar Loft'u daha iyi tanıyor gibiler. Son 3 senedir ikisi zaten ayn organizasyonlarla ayrı ayrı faaliyet gösteriyor.
Colin's hem Türkiye'de hem de yurt dışında faaliyet gösteriyor. Bu oran nedir?
Yüzde 75 yurt dışı yüzde 25 Türkiye şeklinde ilerliyor. Bu şekilde de devam edecek. Türkiye'de markaların alabileceği pay belli. Bu anlamda marka yurt dışında büyümeye devam edecek. Loft da yavaş yavaş yurt dışına açılmaya başladı.
Ama onun da ağırlığı yine yurt içinde olacak. Mısır'da bir kumaş fabrikası yatırımınız vardı onun durum nedir?
2 yıl önce orada faaliyete geçmiştik. Mısır'da ciddi bir potansiyel var ve bu denli büyük bir kumaş fabrikası yok ülkede. Biz de bu avantajlarından yararlanarak orada bir fabrika kurduk. O fabrikada ayda 700-800 bin metre kumaş kesiyoruz. Biz orada kumaşı Mısır'da satmak ve kendi kumaşlarımızı tedarik etmek amaçlı kurulmuş bir fabrika. Oraya toplam 200 milyon dolarlık bir yatırım yapacağız ama henüz 100 milyon dolarını tamamlamış durumdayız.
Gayrimenkul sektörüne girmeye nasıl karar verdiniz?
Aslında bizim gayrimenkule girişimiz yeni değil. 1997 yılında kurduğumuz Erkot diye o dönemdeki fabrikamızı, şu an merkezimizin bulunduğu binamızı yaptığımız bir şirket kurmuştuk. Daha sonra da bu şirketi ticarileştirmek adına da projelere bakıyorduk. Ama 1998 depremi gayrimenkulü sıkıntıya düşürdü ve üstüne bir de 2001 krizi de gelince bizim bu konuda iştahımız biraz kapandı. Bir de biz şirket olarak büyüyüp kurumsallaştıkça gayrimenkul işi de işlerimiz arasında karlılık açısında küçük kalıyordu. Ta ki 2004 yılına kadar... 2004'ten sonra Türkiye'deki siyasi istikrar, tek partili yönetime geçmesi, Türkiye'nin dünyadaki konjonktürün değişmesi gayrimenkul sektörüne ayrı bir katkı sağladı. Markalı konut pazarının Türkiye'de ciddi bir sektör haline gelmesiyle yeniden bu sektörü düşünmeye başladık ve kararımızı verdik.
Kentsel dönüşüm çerçevesinde sizin de baktığınız yerler var mı?
Var tabi. Baktığımız 4-5 proje söz konusu... Ama henüz netleşmediği için açıklamıyoruz. Biz sadece İstanbul değil onun dışında Bursa ve Ankara'da da projeler yapıyoruz ama kentsel dönüşümle birlikte İstanbul'daki proje sayısı artacak gibi görünüyor.
Siz şehrin merkezinde oldunuz hep. Bundan sonraki planınız da böyle mi olacak?
Evet biz şehrin içerisinde olmayı istiyoruz. Bundan sonra da lokasyon olarak iyi yerlere bakıyoruz. Çünkü biz daha nitelikli proje yapmaya çalışıyoruz.
Seyrantepe arsasındaki Mix Project projesindeki son durum nedir?
Başladık ilerlemeye çalışıyoruz. 40 ay sonra bitirmek hedefindeyiz.
Yeni sektör planınız var mı?
Şu an inşaata odaklandık. Yeni sektörlere bakıyoruz elbette aklımızda da bir takım işler var ama henüz tam olarak ne yapacağımıza karar vermedik.
Peki inşaat ve tekstilin holding içerisindeki dengeleri değişecek mi?
Tekstil bizim önemli bir alanımız. Biz burada sadece ipin bir ucundan tutmuş değiliz. Pek çok alanında faaliyet gösteriyoruz. İpliğe ve pamuğa kadar indik. Lokomotif sektör olarak devam edecek ama inşaata da yatırım yapmaya devam edeceğiz.
EROĞLU'NUN KISA KARNESİ
3,2 milyar t Eroğlu Gayrimenkul Yatırım Hedefi
32 Eroğlu Holding'in faaliyette olduğu ülke sayısı
750 milyar t Colin's cirosu
70 milyar t Loft cirosu
% 20 2012 büyüme
% 20 2013 büyüme planı
KAYNAK: EROĞLU HOLDİNG
Nesrin Koçaslan - Şeref Yılmaz/İnfomag
Yorum Yaz