Finans Merkezi’nin binaları Leed Gold sertifikasına koşuyor
2016 yılında bitirilmesi planlanan ve hepsi çevre dostu özelliklerle inşa edilmekte olan İstanbul Finans Merkezi’ndeki binalar, çevreci özelliklerini Leed Gold (altın) sertifikasıyla tescillemek üzere harekete geçti. Bu özel projelere Altensis danışmanlık veriyor
İstanbul'da 2016'da bitirilmesi hedeflenen Uluslararası Finans Merkezi projesinde hayata geçirilecek tüm inşaatlar çevre dostu olacak. İFM projesi için hazırlanan master plan ve mühendislik raporunda, bölgede inşaat yapacak yatırımcıların en az LEED Gümüş Sertifikası elde etmesi zorunlu hale getirildi. Ancak bölgedeki tüm projeler, Altensis firmasının danışmanlığında çıtayı yükselterek LEED Gold sertifikası almak üzere hazırlıklarını yapıyor. 2008 yılında kurulan ve sürdürülebilirlik yönetimi konusunda danışmanlık veren Altensis, İFM'deki tasarımı ve inşaatı devam eden tüm projelerde yeşil bina danışmanlığı yapıyor. Altensis Kurucu Ortağı Emre Ilıcalı “Projelerde mühendislik ve mimarlık firmaları ile birlikte yeşil bina ve tasarım sürecini yönetiyoruz. Halihazırda Ziraat Bankası, Halk GYO, Vakıfbank, Ağaoğlu ve TAO Gayrimenkul'e ait IFM projelerinedanışmanlık ve mühendislik hizmetleri veriyoruz. Bu projelerin her birinin ortalama maliyeti 350-400 milyon USD seviyesinde olduğu düşünülürse, Altensis olarak sadece İFM'de 2 milyar USD'lik proje portföyünün yeşil bina danışmanlığını ve LEED sertifika süreci yönetimini üstlenmiş bulunuyoruz” dedi.
Master planlanlarında belirtilen en az %1'lik yenilenebilir enerji hedefine istinaden İstanbul Finans Merkezi projesi tamamlandığında yaklaşık olarak toplam 2.000 kW kurulu gücünde yenilenebilir enerji kapasitesine sahip olacak. Bu anlamda, yenilenebilir enerjiyi ve enerji verimliliğini önceliklendiren şekilde tasarlanan İstanbul Finans Merkezi projesi sonuçlandığında en az % 30 oranında enerji ve su verimliliği sağlayacak. Ilıcalı; merkezin inşaatı süresince yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, gri su ve yağmur sularının toplanarak yeniden değerlendirilmesi, yeşil alanların arttırılması, yerel ve adapte olmuş az su tüketen bitki seçimleri, geçirgen sert zemin kaplamaları kullanılması, inşaat kirliliğinin önlenmesi için gerekli önlemlerin alınması, atıkların geri kazanımı, sürdürülebilir malzeme kullanımı, uluslararası standartlara uygun havalandırma sistemlerinin tesisi, günışığından faydalanmagibi kaynak verimliliği ve insan sağlığına yönelik çevre dostu stratejilerin kullanılacağını belirtti.
Çalışanların performansını yükseltiyor
Yeşil binalar sürdürülebilir olmayan binalara göre daha yüksek satış/kira geliri elde ediyor. Ayrıca sözkonusu çevre dostu binalar düşük işletme ve bakım giderlerine sahip bulunuyor. Emre Ilıcalı, “Bunun sebebi binaların işletme giderlerinin düşük olması, insan sağlığı ve konforuna yönelik yüksek performansları ve pazarlama avantajlarıdır. Gelişmiş ülkelerde sertifikalı yeşil binalarda kira gelirlerinde ortalamada % 10 ila 20 arasında değişen oranlarda artışlar tespit edilmiştir. Satış bedellerinde ise ortalamada % 30'a varan artışlar öngörülmektedir” dedi.
Yeşil binaların yaygın olduğu ülkelerde üzerinde çok sık durulan konulardan birinin de sözkonusu binaların işyeri performansına etkisi olduğunu söyleyen Ilıcalı, “Yapılan araştırmalar, ofislerde günışığı, taze hava oranları, zararlı kimyasal ve kirleticilerin kullanılmaması, manzara ve dış mekanlara ulaşım, termal konfor sistemleri gibi öğelerin bu binalarda çalışanların çalışma performanslarını arttırdığını, bina türüne göre performans kriterleri göz önüne alınarak göstermektedir. Ofis binalarında işyeri kaynaklı hastalıkların azaldığı, devamsızlığın ve işten ayrılmaların azaldığını, çalışma veriminin arttığını, hastanelerde kalma sürelerinin azaldığını, okullarda sınav sonuçlarının iyileştiği ve devamsızlıkların azaldığını gösteren birçok akademik ve sektörel çalışma ve rapor sonucu görülebilir”dedi.
İşe devamsızlığı yüzde 30 azaltıyor
ABD de ofis binalarında yapılan çalışmada birçok firmanın eski binaları ve yeni yeşil binaları karşılaştırılmış, buna göre yeşil binaya geçen firmaların ekonomik faydalar haricinde işe devamsızlık ve işten ayrılma oranlarında %20 ila %30 arasında azalma gibi çalışan performansına yönelik pozitif sonuçlar ortaya koyduğu tespit edilmiştir.
Kısaca LEED sertifika sistemi:
1998 yılında ortaya çıkan LEED sertifika sistemi, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından geliştirilmiş bir çevre dostu bina sertifikasyon sistemidir. İngilizce açılımı “Leadership in Energy and Environmental Design” şeklindedir.
LEED sistemi, tasarım sürecinden başlayarak binanın tamamlanmasına kadar devam eden, uzun bir süreçtir. Bu süreçte, birden çok disiplini ilgilendiren konuları kapsamaktadır
LEED sistemi binaları aşağıdaki 7 alt başlık altında inceleyip değerlendirir:
o Sürdürülebilir Arazi
o Su Verimliliği
o Enerji ve Atmosfer
o Malzemeler ve Kaynaklar
o İç Mekan Yaşam Kalitesi
o İnovasyon
o Yerel Önem Sırası
Her bir alt başlığın altında önkoşullar ve kredi tanımları vardır. Öncelikle önkoşullara uygunluk sağlanacak, daha sonra her bir kredi altındaki puanlar toplanılacaktır. Proje bu alt başlıklarda topladığı puanlara göre Sertifikalı, Gümüş, Altın veya Platin düzeyinde ödüllendirilir.
Alınan puanların toplamına göre sertifika seviyeleri şöyledir:
Sertifikalı :40-49 puan
Gümüş :50-59 puan
Altın :60-79 puan
Platin :80-110 puan
LEED başlıkları kapsamında, toplu taşımanın ve alternatif ulaşım sistemlerinin özendirilmesi, su tasarrufu ve suyun verimli kullanılması, tasarımın ve sistem seçiminin enerji verimliliğinin arttırılması yönünde yapılması, iç hava kalitesinin arttırılması ve kontrolü, insan sağlığına zararlı uçucu maddelerin, sigara dumanının engellenmesi ve iç ortamdan uzaklaştırılması, günışığından faydalanma gibi konular değerlendirilir ve puanlanır.
Altensis hakkında: www.altensis.com
Altensis firması 2008 yılında kurulmuştur. Firma, hizmetlerini sürdürülebilirlik yönetimi başlığı altında toplamaktadır. Altensis çalıştığı projelere sürdürülebilirlik kriterlerini en mükemmel şekilde entegre edebilmek adına bünyesindeki uzmanlarla tam kapsamlı çözümler sunar. Bu konuyla ilgili hizmet veren Türkiye'de kurulmuş ilk firma olan Altensis, yurtiçi /yurtdışı tecrübesi ve verdiği hizmetlerin kapsamıyla sektörde farklılaşmıştır.
Altensis'in verdiği hizmetler genel olarak;
o Çevre dostu bina Değerlendirme sistemleri danışmanlığı ve denetlemesi (LEED ve BREEAM)
o Mühendislik hizmetleri (Enerji ve Günışığı Modellemesi, Commissioning, Alternatif enerji proje yönetimi, Rüzgar analizleri)
o Enerji verimliliği etüd ve fizibilite çalışmaları
o Bina Akustiği Mühendislik ve Danışmanlık Hizmetleri
o Kurumsal Sürdürülebilirlik Danışmanlığı (Karbon Emisyon Takibi ve azaltılmasına yönelik stratejilerinin geliştirilmesi, Atık Yönetimi, Yeşil bilgi işlem sistemleri)
olarak sınıflandırılabilir. Ayrıca, yine kardeş firması olan BES ENERJİ çatısı altında yetkilendirilmiş enerji verimliliği danışmanı firması (EVD) olarak enerji yöneticiliği, enerji kimlik belgesi verilmesi ve verimlilik arttırıcı projelerin tasarımı ve uygulanması gibi hizmetler vermektedir.
www.altensis.com
Yorum Yaz