Firmalar yatırımları arttırdı, sektör hareketlendi!
Sanayiye yönelik üretim gerçekleştiren firmaların fabrika yatırımlarına hız vermesi, sektörü hareketlendirdi. Türkiye'de sanayi yapılarında tercih edilen prefabrikasyon sistemlerin üretimi yılın ilk çeyreğinde 2012'nin aynı dönemine göre yüzde 33 artarken, bu olumlu havanın yıl sonuna kadar sürmesi bekleniyor
Sanayiye yönelik üretim gerçekleştiren firmaların fabrika yatırımlarına hız vermesi, sektörü hareketlendirdi. Türkiye'de sanayi yapılarında tercih edilen prefabrikasyon sistemlerin üretimi yılın ilk çeyreğinde 2012'nin aynı dönemine göre yüzde 33 artarken, bu olumlu havanın yıl sonuna kadar sürmesi bekleniyor
Yapıların modüler elemanlara ayrılarak, beton ve demirle yüksek kalite standartlarında üretilmesi ve bunların yapım yerine taşınarak monte edilmesi anlamına gelen prefabrikasyon sistemler, Türkiye'de ağırlıklı olarak sanayi yapılarında tercih ediliyor. Bu yılın başında sanayiye yönelik üretim gerçekleştiren firmaların fabrika ve tesis yatırımlarına hız vermesi, prefabrik sistemleri kullanımını artırırken, Türkiye prefabrik sektörünü de hareketlendirdi.
Türkiye Prefabrik Birliği'nden edinilen bilgiye göre; sektör geçen yılı toplam 1 milyon 596 bin metreküplük prefabrik eleman üretimiyle kapattı. Bu imalattan yüzde 50'yle en yüksek payı üst yapı elemanları alırken, onu yüzde 25'le alt yapı elemanları, yüzde 22'yle çevre düzeni elemanları, yüzde 3'le de beton direkleri takip etti. Sektör bu yıl ise yakaladığı ivmeyle ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine oranla üretimini yüzde 33 artırdı.
Anılan dönemde üst yapı eleman üretimi yüzde 10, alt yapı eleman üretimi yüzde 94, çevre düzeni eleman üretimi yüzde 31 artarken, beton direk üretimi ise yüzde 19 azaldı. 2012 ve 2011 yıllarına oranla sektörün bu yıl daha olumlu bir gidişat sergilediğinin altım çizen uzmanlar, bunun en büyük nedeninin artan sanayi yatırımları olduğunu belirtiyor. Sektör aktörleri aynı zamanda hızlı tren ve kavşak yatırımlarının da alt yapı elemanları üretimini artırdığına işaret ediyor.
Ancak artan üretime rağmen sektör temsilcileri, prefabrikasyon sistemlerin ağırlıklı olarak sanayi yapılarında tercih edilmesinden şikayetçi. Sektörün sanayi yapılarına endeksli olmasının sektörün gelişmesini engellediğini vurgulayan uzmanlar, prefabrikasyon sistemlerin kullanım alanlarının genişletilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Türkiye'nin prefabrikasyon üretiminin inşaat sektöründeki payı yüzde 8 seviyelerinde. Bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 25, Kuzey Avrupa ülkeleri ve ABD'de ise yüzde 50 seviyelerinde. Türkiye'de konut sektöründe fazla tercih edilmeyen bu sistemlerin konut inşaatlarında kullanımı da yüzde 7 kadar. Uzmanlar, sektörün kamu yatırımlarından daha fazla pay alarak bu durumu değiştirebileceğini aktarırken, aynı zamanda konut sektöründe kısmi prefabrikasyon uygulamalarının da yaygınlaştırılmasının şart olduğu görüşünde birleşiyor.
Kişi başı tüketim 65 kg
Kişi başı prefabrik eleman kullanımına baktığımızda da Türkiye oldukça gerilerde kalıyor. Kişi başı prefabrik eleman kullanımı Belçika'da 920 kg, Almanya'da 740 kg, İtalya'da 530 kg, Fransa'da 520 kg, Danimarka'da 430 kg iken Türkiye'de bu rakam 65 kg civarında. Sektör temsilcileri, Türkiye'nin bu seviyelere çıkabilmesi için prefabrik sektörünün 8 kat büyümesi gerektiğinin altını çizerken, bu noktada tüketicilerin de prefabrikasyon sistemler konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Türk tüketicinin kaliteden çok maliyete önem verdiğine işaret eden sektör firmaları, bu anlayışın değiştirilmesi gerektiği görüşünde birleşiyor. Özellikle deprem kuşağında olan Türkiye'de prefabrikasyon kullanımının konutlarda dayanıklılığı artıracağını anlatan uzmanlar, Marmara depreminde geleneksel yapüan binalarda ağır hasar oranının yüzde 22.5'ken,prefabrik yapılarda bu oranın yüzde 3 civarında olduğunu hatırlatıyor.
TSE K 118'le kalite hedefleniyor
Sektörde faaliyet gösteren 97 firmanın, toplam üretim kapasitelerinin yıllık 3 milyon 500 bin metreküp olduğu düşünülürken, istihdam edilen kişi sayısının ise 7 bin kişi olduğu tahmin ediliyor. Ancak sektör büyükleri kalifiye eleman sıkıntısı yaşadıklarını belirtirken, bir diğer sorunlarının da aşın fiyat kırımından kaynaklanan haksız rekabet olduğunu kaydediyor. Uzmanlar, yaşanan bu haksız rekabetin kaliteyle ilgili kontrol mekanizmalarının Türkiye'de tam gelişmemiş olmasından kaynaklandığım vurguluyor.
Türkiye Prefabrik Birliği bu sorunu ortadan kaldırabilmek için Türk Standartları Enstitüsü'yle (TSE) bir işbirliği gerçekleştirdi. Birlik, içinde uyguladığı kalite denetim programını TSE ile birlikte revize ederek, tüm sektörde uygulanan bir denetim sistemine dönüştürdü. Yapılacak ortak denetimlerle, sadece kaliteli prefabrike yapı üretiminin güvence altına alınmayacağını aynı zamanda Türkiye'deki sanayi varlığının da korumaya alınacağı fikrinde birleşen sektör aktörleri, TSE K118 numarası ile oluşturulan yeni kriterle üretimde kalite düzeyi düşük ve teknik açıdan yetersiz kuruluşları geliştirmeyi hedefliyor.
Dünya Focus
Yorum Yaz