maritbet girişmaritbet
Garanti Bankası'nda önce güven sonra emlağa kredi

Garanti Bankası'nda önce güven sonra emlağa kredi

Geçen hafta bankalara ‘ipotek’ uyarısı yapan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen’den cevap geldi. Özen, “Bankalar olarak bunun farkındayız. Ancak şunu ayırt edelim ‘İyi bir gayrimenkul var, hemen hiç bakmadan kredi ver’ bu çok yanlış olur. Önce işe bakacağız, sonra teminatına” dedi

Geçen hafta bankalara ‘ipotek' uyarısı yapan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'a Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen'den cevap geldi. Özen, “Bankalar olarak bunun farkındayız. Ancak şunu ayırt edelim ‘İyi bir gayrimenkul var, hemen hiç bakmadan kredi ver' bu çok yanlış olur. Önce işe bakacağız, sonra teminatına” dedi.

GARANTİ Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın bankaların Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki şirketlere teminatlarının yetersizliği nedeniyle kredi vermekten kaçındıkları yönündeki eleştirilerini cevapladı. Özen, “Bir bankacı, ‘Burada sağlam teminat, sağlam gayrimenkul var, dolayısıyla ben krediyi analiz etmeden, bakmadan etmeden gireyim' dediği anda iyi bankacılık yapmış olmaz. Önce işe bakmak, sonra teminata bakmak zorundayız. İş doğru olsa bile yanılma payı olduğundan teminat istiyoruz. Tabii ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da çok kıymetli gayrimenkuller var. Şube kiralarından ben bunu çok iyi biliyorum. Doğuda 20-30 bin dolar kira ödediğimiz bir iki cadde var mesela. Ancak kimse kredi süreçlerimizde bir değişikliği beklemesin. Sırf teminat iyi diye kredi verilmez” diye konuştu.

İstanbul, Antalya, Van aynı

Bugün Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın kredi olanaklarını görüşmek üzere Türkiye Bankalar Birliği (TBB) üyeleriyle biraraya geleceğini hatırlatan Özen, şunları söyledi: “Tabii ki teşvik çok önemli bir konu. Şirketlerin nakit akımlarını, iş planlarını çok olumlu şekilde etkileyecek. Bankacılık sektörü olarak biz tabii ki bunu göreceğiz. Ama şunu ayırt edelim ‘İyi bir gayrimenkul var, hemen hiç bakmadan kredi ver' bu çok yanlış olur. İstanbul'da da bunu yapmayız, Antalya'da da Van'da da bunu yapmayız. Önce işe bakacağız. Bu, bankacılığın olmazsa olmaz kuralıdır. Teşvik paketinden yararlanan firmalara bankaların daha esnek davranması bekleniyor. Bankalar müşterinin ileriye dönük nakit akımına, nakit akımında verdiği vergiye, ödediği sosyal güvenlik primi ve KDV gibi unsurlara bakıyor. Eğer şirket sağlıklı bilançodaysa bunlar bankaların kredi vermesini kolaylaştıracaktır.”

Takipteki krediler artabilir

2012 yılında bankacılık sektöründe takipteki krediler oranının yüzde 2.7 olduğuna ve bu oranın Garanti'de yüzde 1.9 olduğuna dikkat çeken Ergun Özen, bankanın ilk çeyrek sonuçlarını paylaştığı toplantıda şöyle konuştu “Ancak bankacılık sektöründe sorunlu kredi oranının artmaya başladı. Özellikle kredi kartlarında ve ihtiyaç kredilerinde çok net olarak bunu görmeye başladık. KOBİ kredilerine henüz yansımadı ama önümüzdeki dönemde bunu görmeye başlayabiliriz. İşsizlik rakamlarını aynı kalması, ödeme gücündeki sıkıntılar buna neden oluyor. Sorunlu kredilerdeki artışın bankaların kârını da olumsuz yönde etkilemesini bekliyoruz. Geçen yıl sorunlu kredi oranı kadar tahsilat da yaptık. Dolayısıyla kar-zararımıza o kalem çok etki etti. Ama bu yıl farklı. Bu yıl bankacılık sektörü orada negatif yazacak. Bu net. Sorunlu kredilere katılım oranı tutar, yaptığımız tahsilatlardan daha fazla olacak. Dolayısıyla bu kalem, karlılığımızı aşağıya çekecek.”

BBVA, hissesi oranında temettü alacak

GARANTİ Bankası'nın temettü dağıtımına ilişkin soruya Ergun Özen, “Bunun Genel Kurul'da kararını aldık. 600 milyonluk temettü dağıtıyoruz.İspanyol ortağı BBVA da hissesi nispetinde temmettü alacak. Kârın bir kısmını bankanın içinde tutulacak” dedi.

İlk çeyrekte 962.2 milyon lira kâr etti

GARANTİ Bankası'nın 31 Mart 2012 itibariyle konsolide finansal tablolara göre, bankanın bu yılın ilk çeyreğindeki net kârının 962.2 milyon lira olduğun kaydeden Ergun Özen şu bilgileri verdi: “Garanti'nin aktif büyüklüğü de 2011 sonuna göre yüzde 1 artarak 165.7 milyar liraya ulaştı. Nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla ekonomiye 113 milyar 151 milyon lira destek sağladık. Bankanın özsermaye kârlılığı yüzde 20.9 iken, aktif karlılığı yüzde 2.4 seviyesinde gerçekleşti. Toplam nakdi kredilerde 91 milyar liralık düzeye ulaştık. Toplam kredilerde TL kredilerin payı yüzde 55, yabancı kredilerin payının yüzde 45. 2012 sonunda şu anda 913 olan şube sayısını 37 yeni şube açarak 950'ye, 16 bin 775 olan çalışan sayısını da 500 yeni istihdam ile 17 bin 300'e ulaştırmayı planlıyoruz. Enerji alanında olmaya devam edeceğiz, toplam 9 milyar dolarlık kredimizin olduğu bir sektör. Kredi büyümesinde herhangi bir değişiklik yapmadık,

ilk 3 ayda öngörülerin gerisinde kalınmasına rağmen yılın tamamı için aşağı yönlü revize yapmadık ve yapmayı da şu anda düşünmüyoruz.”

Romanya'da kar ediyoruz hedefimiz ilk 10'a girmek

GARANTİ Bankası'nın yurtdışı planlarına ilişkin Ergun Özen şöyle konuştu: “Biz, bir ülkeye gidiyorsak KOBİ, bireysel, internet, kurumsal, ticari kim varsa hepsiyle çalışacağımız bir yolu seçtik. Romanya'da böyle yapıyoruz. 78 şubeye çıkmışız, aktif büyüklüğümüz 2 milyar Euro'ya gelmiş. 13'üncü bankası olmuşuz. Önümüzdeki dönemlerde Romanya'da ilk 10'a gireceğiz. Romanya'da artık kâr etmeye başladık. ”

Merkez, faizi düşürmemizi istemiyor, bunu anlamalıyız

MERKEZ Bankası'nın faiz koridoru politikasına artık alıştığını söyleyen Ergun Özen şöyle konuştu: “Bu konuda iletişim çok önemli bir unsur. Merkez Bankası'nın ne yapmak istediğini, piyasalarda ne olup bittiğini bankacılar anlamak zorunda. Hala bazı hatalar yapılıyor. Bunu çok net bir şekilde söyleyeyim; burada hep Merkez suçlanıyor, ama bankacılık sektörünün de suçu var. ‘Olağanüstü gün dediğin nedir? 2 gün olur, 3 gün olur, 4 gün olur. Dolayısıyla biz mevduat faizlerini çok sıkı tutmuyoruz, kredi faizlerini ilk fırsatta düşürelim. Daha fazla hacim yapalım, pazar payı kapalım' deniyor. Bunları doğru okumak lazım. Bu yıl böyle bir yıl değil. Merkez Bankası çok net bir şekilde ‘Finansal istikrarın yanında fiyat istikrarına da her zaman bakıyorum, bunun için bana daha fazla araç lazım. Bunun için faiz koridorunu yarattım' diyor. Artık bunu tartışmanın anlamı yok. Merkez Bankası ile birbirimizi çok iyi anlamamız lazım. Bankacılar olarak ‘Olağanüstü günler 2 gündür, 3 gündür geçer. Sonra faizler hemen yumuşayıverir, kredi faizlerini indireyim' yaklaşımı, politikaların işlememesine neden oluyor. Merkez Bankası, kredi faizlerini indirmemizi istemiyor. ”

Hürriyet

Yorum Yaz