Hakan Erilkun uyarıyor! Projelerde tehlike çanları çalıyor
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, projelerdeki satışlarla ilgili tehlike çanlarının çaldığına dikkat çekti
Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, proje üreticilerini adeta uçuruma sürüklüyor. İlgili yasanın 45. Maddesine göre tüketiciye, konutun devir veya teslim tarihine kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı tanınıyor. Tüketici, sadece yüzde 2 cezai şart ve resmi giderleri geri ödeyerek alımdan vazgeçme hakkına sahip oluyor. Ayrıca tüketici ödediği bedeli en geç 90 gün içinde geri alabiliyor.
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, bu durumun, proje firmalarını büyük bir riskle karşı karşıya bıraktığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Proje firmaları yeni projeleri için mevcuttaki satışlarını teminat gösteriyor. Böylelikle proje firmasının açmaza sürüklenmesi kaçınılmaz bir hal alıyor. Ayrıca böyle bir durumda inşaat firmasının tüketicinin ödediği bedeli en geç 90 gün içinde iade etme zorunluluğu bulunuyor.
Noter Onaylı Olmayan Satış Vaadi Sözleşmeleri Kanun Kapsamında Değil
Tüketicilerin bu hakkını kullanabilmeleri için konut satışının tapu siciline tescil edilmesi gerektiğini belirten Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, satış vaadi sözleşmelerinde ise sözleşmenin noterden düzenleme şeklinde yapılması gerektiğini söyledi. Hakan Erilkun, tarafların kendi aralarında yaptığı, noter onaylı olmayan satış vaadi sözleşmelerinin bu kanun kapsamından yararlanamayacağını vurguladı.
Teminatın Gerçek Karşılığı Kaybolacak
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun bu durumun özellikle inşaat sektörünü büyük bir açmaza sürükleyeceğini belirterek şöyle devam etti: “İnşaat sektöründe üretici firmalar, yeni projelerin teminatı olarak satışı veya inşaası devam eden diğer projelerini teminat olarak gösterirler. Bugün hemen hemen her büyük konut projesinde bu böyle. Oysa tüketiciye tanınan gerekçe göstermeksizin cayma hakkıyla, proje üreticisi firma sattığını zannettiği bağımsız bölümü satamamış olacak. Teminat olarak gösterdiği yerden elde edeceği geliri de yeni proje finansmanına ayıramayacak. Bir başka ifadeyle teminatın gerçek karşılığı kaybolacak. Bu durum Türk inşaat sektörünü çok büyük bir riskle karşı karşıya getirmektedir.”
Yorum Yaz