HAYATTA KALMA SIRLARI NE?
Türkiye gibi deprem bölgesinde olan ve mart ayında tarihin en büyük felaketlerinden biri olarak kabul edilen Sendai depremini ve tsunamisini yaşayan Japon yetkililer ve uzmanlar, felaket sırasında, öncesinde ve sonrasında alınan önlemlerden, uygulanan yöntemlere kadar tüm birikimlerini ayrıntılı biçimde aktardılar.
Miyagi eyaletinin Acil Durum Müdahale Bölümü Başkan Yardımcısı Kiyohiro Tokairin, Afet Sonrası Kalkınma ve Planlama Bölümü Başkan Yardımcısı Uekariya Takaşi ve yine aynı başkanlıktan Takahaşi Masataka, tüm bölgenin haritaları üzerinden, felaketin boyutlarını, öncesini ve sonrasını ayrıca felaketten sonra yapılacak imar faaliyetlerinden yeni konut inşalarına kadar birçok hususu ayrıntılarıyla anlattı.
Türkiye gibi deprem bölgesinde olan ve mart ayında tarihin en büyük felaketlerinden biri olarak kabul edilen Sendai depremini ve tsunamisini yaşayan Japon yetkililer ve uzmanlar, felaket sırasında, öncesinde ve sonrasında alınan önlemlerden, uygulanan yöntemlere kadar tüm birikimlerini ayrıntılı biçimde aktardılar.
Tokairin, depremin hemen ardından gelen 32 kişilik AFAD ekibi ve Türkiye'nin yardımları ve Japonya'daki Türklerin yardımlarından ötürü teşekkür etti.
Depremin ertesi günü Japonya'ya ulaşan AA ve Kızılay'ın öncü ekibinin 13 Mart'ta sadece askerlerin ve yardım ekiplerinin kullanabildiği otoyola girmesine yetkililer izin vermiş, böylelikle bölgeye ilk ulaşan yabancı basın ve yardım ekipleri arasında Türkler yer almıştı.
JAPONYA'DAN DEPREM DERSLERİ
Japonya'da mart ayında deprem ve tsunami afeti yaşayan Miyagi vilayetinin acil durum yöneticileri, depremleri hep beklediklerini ve buna hazır olduklarını ama deprem anından itibaren bütün enerjilerini enkazdan hayat kurtarma faaliyetlerine sarf ettiklerini anlattı. Miyagi vilayetinin Acil Durum Müdahale Bölümü Başkan Yardımcısı Kiyohiro Tokairin, felaket yaşandıktan sonra 3 gün boyunca sadece can kurtarmaya yönelik çalıştıklarını belirterek, depremin ardından ordu, polis ve itfaiyenin can kurtarma amaçlı çalışmalarına başladığını kaydetti.
Felaket durumunda tüm ülkede bulunan kurumların helikopterlerini kullandıklarını söyleyen Tokairin, 100 kadar helikopterin felaketin boyutlarını iyi teşhis edebilmek için havadan gözlem yaptığını anlattı.
Tokairin, deprem ve tsunaminin öğleden sonra yaşanması nedeniyle hava kararınca havadan izleme yapılamadığını, ancak sabahleyin felaketin gerçek boyutlarının ortaya çıktığını ifade etti.
Deprem ve tsunaminin ardından Miyagi vilayetinde 9 bin 900 kişinin hayatını kaybettiğini, 2 bin kişinin de kayıp olduğunu belirten Tokairin, depremde Miyagi'de sadece bir kişinin öldüğünü, onun da markette başına asılı olan birşeyin düşmesi nedeniyle olduğunu söyledi. Tokairin esas kaybın tsunami nedeniyle olduğunu vurguladı.
"Depreme hazırlıklı olmak önceliğimiz"
Miyagi vilayetinde 40 yılda bir böyle büyük bir depremin yaşandığını kaydeden Tokairin, en son bu çapta bir depremin 1978'de görüldüğünü ve zaten büyük bir deprem beklediklerini söyledi. Yetkililer böyle bir depreme hazırlıklı olmanın öncelikleri olduğunu vurgulayarak, 1978 yılında yaşanan depremin ardından deprem yönetmeliğinin değiştiğini ve kamu binaları başta olmak üzere tüm binaların bu yönetmeliğe göre yapılmaya başladığını vurguluyor.
Japonya'da yaşanan Kobe depreminin ardından yetkililer bu konuda Japonya'nın daha da titiz hale geldiğini söylüyor. Tokairin, şu anda kamu binalarının yüzde 90'ının, diğer binaların ise yüzde 70'inin son belirlenen standartlara uygun olduğunu belirtti. Binaların güçlendirilmesi, ek kirişlerin atılması gibi unsurların da Yapıldığını aktaran Tokairin, 9 şiddetindeki depremin ardından Miyagi eyaletindeki otoyol, viyadük ve tren yollarında büyük çapta hasar olmadığını ve hiçbir viyadüğün yıkılmadığını dile getirdi. Tokairin, bunun temel nedeninin Kobe depreminden sonra yapılan güçlendirmeler olduğunu vurguladı. Miyagi eyaletine doğru gelen otoyolu depremin hemen ardından kontrol amaçlı kapattıklarını ve gerekli önlemleri alarak bir gün sonra açtıklarını belirten Tokairin, otoyolu sınırlı amaçla kullanıma açtıklarını söyledi.
Deprem zamanında Japon makamları otoyolu sadece askeri ekipler ve yardım ekiplerine açmış ve ülkede 15 litrelik günlük benzin istihkakını bu yolda uygulamamıştı. Bölgeye, yakıt sıkıntısı ve yoğun trafik nedeniyle yan yollardan ulaşmak iki gün sürebiliyordu.
Tokairin, sular altında kalan Sendai havaalanını da enkaza rağmen nisan ayında faaliyete geçirdiklerini vurgulayarak, şehir merkezinden havaalanına giden tüm ulaşım yollarının 6 ay içinde normale döndüğünü kaydetti.
Hızlı trenler hiç etkilenmedi
Japonya'nın ulaşımda büyük rolü olan hızlı trenlerin (Şinkansen) hiçbirinin deprem sırasında raydan çıkmadığını belirten Tokairin, hızlı trenlerin depremin ilk gelen P dalgaları sırasında uyarıldığını ve esas yıkıcı darbe olan S dalgaları gelene kadar yavaşladığını anlattı. Tokairin, 29 Nisan itibariyle de tüm hızlı tren hatlarının açıldığını söyledi.
AA
Yorum Yaz