İnşaat sektörü 2012'nin ilk çeyreğinde 2.8 büyüdü!
Son dönemde reel piyasadan kiminle konuşsak iş var, para yok yorumunu yapıyordu.
Piyasada yeterince para olmaması aslında ekonomi yönetiminin "soğutma" tedbirlerinin bir sonucuydu. Ancak bu öylesine ince bir çizgi ki, fazla sıkıldığında iç piyasayı nefessiz bırakabilir. Bu nedenle ekonomi yönetiminin yılın ikinci yarısında parasal genişleme konusunda biraz daha bonkör davranması bekleniyor.
Dünyada hızla yayılan "parasal genişleme" dalgasına Türkiye'nin de katılma ihtimali iç piyasayı yılın ikinci yarısı için umutlandırıyor.
Avrupa Merkez Bankasıyla başlayıp Çin Merkez Bankası'yla devam eden faiz indirme sürecini ağustos ayında ABD Merkez Bankası'nın da desteklemesi bekleniyor. Buna bağlı olarak Merkez Bankamızın da aynı reaksiyonu göstererek parasal genişleme yönünde oyun alanını genişletmesi muhtemel görünüyor.
Ekonomistlerin bu konudaki değerlendirme ve beklentilerini "Düşük faiz dalgası Türkiye'ye dayandı" başlıklı makro haberimizde okuyabilirsiniz. Bu haberimizde ise parasal genişlemeyi dört gözle bekleyen sektörleri mercek altına alıyoruz. İnşaattan hazır giyime, gıdadan perakendeye, otomotivden mobilyaya birçok sektör parasal genişleme beklentisine umut bağlamış durumda. Birçok sektör yılın ikinci yansında likiditenin bollaşmasıyla iç piyasada rahat bir nefes almayı bekliyor.
İNŞAATTA DA SOĞUMA VAR
Son yıllarda ekonomik büyümenin lokomotifini inşaat üstleniyor. Ancak bu yılın ilk çeyrek verileri, bu sektörün soğumaya başladığını ortaya koyuyor. Bu dönemde Türkiye ekonomisi yüzde 3.2 bü yürken, inşaat sektörünün büyümesi yüzde 2.8'de kaldı. Aslında ticari gayrimenkul tarafında çok fazla yavaşlama yok. Ancak konut stokları artıyor. Sektör temsilcileri, likiditenin artmasına bağlı olarak konut satışlarında canlanma bekliyor.
İnşaat, 100'e yakın sektörü de peşinden sürüklüyor, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler ile esnaf piyasadaki daralmayı daha çok hissediyor. Ece markalı seramik ve vitrifiye ürünlerinin üreticisi Ece Group'un Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, "Küçük esnaf ciddi bir nakit sıkışıklığı içinde. Konut stoğunda artış görülüyor. Konuttaki sıkıntı inşaat malzemeleri satışına da negatif yansıyor. Kontrollü şekilde, fazla şişkinlik yaratmadan piyasanın emisyon hacminin artırılmasında yarar var. Bu bizi ikinci yarıda rahatlatır" diye konuşuyor.
Reel sektör, yılın ikinci yarısında piyasaya para enjekte edilmesini bekliyor. Likidite bolluğu, başta perakende, hazır giyim, mobilya, otomotiv ve inşaat olmak üzere ekonomik soğumadan etkilenen sektörlere nefes aldıracak...
Perakendenin sürükleyicilerinden hazır giyim sektörü de yılın ilk yarısında umduğu cirolara ulaşamadı. Style Çizgi Grubu'nun erkek giyim markalarından Centone'nin Genel Müdürü Bülent Bahçeci, eylülden sonra işlerin açılacağını öngörüyor. Gerekçesini de şöyle açıklıyor:
"Ramazanla birlikte alışveriş daha da azalır. Temmuz-ağustos ayı zaten genelde durağan geçer. Yılın son çeyreğinde ise hareketlenme bekliyorum. Hele bir de parasal bir genişleme olursa tüketici daha da rahat harcamaya başlar."
RAMAZAN CANLILIĞI YOK
Türkiye perakende sektörünün büyüklüğü 190 milyar dolara ulaşıyor. Bunda gıda perakendesinin payı 95 milyar dolar civarında. Aslında krizler en az gıda sektörünü etkiliyor. Ancak piyasalardaki soğumadan sektör de payına düşeni almış görünüyor, ilk altı ayda zincir marketlerin cirosunda yüzde 5-10 arası düşüş gözleniyor. Daha küçük ölçekli gıda noktalarında ise mart ayından itibaren bozulma hissedilmiş.
Türkiye çapında 10 bin civarında noktaya süt mamulleri ulaştıran Muratbey Peynirleri'nin Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol'un izlenimleri şöyle: "Konuştuğum birçok gıda perakendecisi, mart ayından hazirana kadar satışların yüzde 30-40 düştüğünü söylüyor. Tüketici son yıllarda gıda alış verişini daha çok kredi kartıyla yapıyor. Biraz da psikolojik olarak alışverişi azalttıklarını düşünüyorum. Sayılı günler kala bile ramazan hareketliliği başlamadı. Marketlerdeki gıda alışverişleri azalmış durumda.
İnsanların alım miktarını düşürdüğü görülüyor. Biz de yeni ürünler çıkararak ek talep yaratmaya çalışıyoruz."
"PARA REEL SEKTÖRE AKMALI"
Büyümeye hasret kalan mobilya da parasal genişlemeye bel bağlayan sektörlerden. Geçen yılı yüzde 10 büyümeyle kapatan mobilyacılar, yılın ilk yarısında adeta yerinde saydı. İç piyasanı büyüklüğü 9 milyar doları bulsa da özellikle markasız mobilyacılar ciddi sıkıntı yaşıyor. Hem ev hem de ofis mobilyasının önde gelen markalarından Koleksiyon Mobilya, sektörün aksine yılın ilk yarısında yüzde 15 büyümüş. Ancak bu büyüme daha çok ofis tarafındaki proje işlerinden kaynaklanmış. Koleksiyon Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Doruk Malhan, dünya çapındaki parasal genişlemenin mobilya sektörünü de rahatlatacağını düşünüyor.
Malhan, yaratılacak ek likiditenin doğrudan reel sektöre aktarılacağı bir formül bulunmasını istiyor:
"Avrupa Merkez Bankası mevduat faizini sıfıra kadar indirdi. Ancak bunun katkısı bankalarla sınırlı kaldı. Bizler kredi aramaya çıktığımızda yine yüzde 4.5'le alabiliyoruz. Bence bu para bankalara, reel sektöre ve tüketiciye daha ucuz maliyetlerle kredi kullandırılması kaydıyla verilmeli.
" Şükrü ILISAL / OYDER [Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği] Başkanı
"İkinci yarıda daralma azalır"
2011, otomotiv sektörü açısından normal bir yıl değildi. Normal yılların ilk aylarında satış düşük olur, son çeyrekte ise artardı.
Global krize bağlı olarak geçen yıl bunun tersi oldu. Yine de toplam pazarda 911 bin adet satışla rekor kırıldı.
2012 ise klasik bir yıl olacak. İlk altı ayda iç pazarda yüzde 20 daralma oldu. İkinci altı ayda daralmanın azalmasını bekliyoruz. Zenginleşen orta sınıf 'sıfır' otomobile yöneliyor. Piyasalarda likidite bollaşması ve krediye ulaşımın daha da kolay olması da tüketiciyi motive eder. Bu yıl Avrupa'ya yönelik satışlarda yüzde 5 ila 7 küçülme bekleniyor. İhracattaki denge bozulunca sektör iç piyasaya yüklenecek.
Buna bağlı olarak daha rekabetçi şartlarda çalışılacağını düşünüyorum. Benim beklentim, bu yıl toplam pazarın yüzde 5-10 daralacağı yönünde. Yılı 825-850 bin araç satışıyla tamamlayacağız.
Yalçın AYAYDIN / Ayaydın-Miroglio Grubu Yönetim Kurulu Başkanı
"Piyasaya para enjektesi bekliyoruz"
Faizlerin dünya çapında düşmesi, para basılması ve piyasaya enjekte edilmesi Türkiye açısından da önemli bir gelişme. Avrupa'daki parasal genişlemenin kayacağı yer yine Türkiye olur. Biz de bu sayede daha rahat kredi bulup, yatırımlarımızı yapabiliriz. Hazır giyim ve perakendede özellikle nisan-mayıs aylarında bir duraklama oldu. Haziransa daha iyi geçti. Biz şirket olarak yılbaşında koyduğumuz hedeflerimizi yakaladık. İlk altı ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 büyüdük. Yeni mağazalar açtık.
Mağaza sayımız 130'a ulaştı. Yıl sonuna kadar 10-15 mağaza daha açarız. Geçen yıl IMF ve Merkez Bankası'nın uyarıları tüketiciyi tedirgin etmişti.
Tüketicinin harcama eğilimindeki tedirginlik genel olarak devam ediyor. Piyasaya biraz para enjekte edilirse tüketici de daha rahat harcayabilir.
Para
Yorum Yaz