'İnşaat sektöründe iyi bir noktaya gelindi'
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Gaziantep Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odasında düzenlenen toplantıda önemli açıklamalarda bulundu.
Gaziantep Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odasında düzenlenen "Maliye Politikası ve Reform Gündemi" toplantısında konuşma yapan Ağbal, "Acaba ekonomide meydana gelen bu yavaşlama ve daralma kalıcı olur mu? Acaba Türkiye ekonomisi tekrar toparlanır mı?" şeklinde sorular sorulduğunu, ancak ekonominin temellerinin sağlam olduğunu söyledi.
"2009'dan sonra çok hızlı bir şekilde 2010 yılında ekonomiyi toparlamıştık." diyen Ağbal, "Şimdi de görüyoruz ki, her ne kadar 2016'nın 3. çeyreğinde bütün olumsuzluklar nedeniyle bir daralma olsa da ekonomimizin temelleri sağlam, ekonomimizde tam bir güven ortamı var. Yatırım yapan ülkesine güveniyor, yatırımını yapıyor. Vatandaş tüketimini yapıyor ve sanayi de büyüyor. Onun için yüzde 5 buradaki büyüme oranı bizim için son derece sevindirici." ifadesini kullandı.
Ağbal, inşaat sektöründe iyi bir noktaya gelindiğini belirterek, "Yüzde 3,7'lik bir büyüme rakamı var. Bu da son derece önemli. İnşaat sektörü hem sağladığı istihdam hem sağladığı katma değer yanında birçok başka sektörü de etkiliyor. O açıdan inşaat sektöründeki gelişme de bizim açımızdan son derece önemli. İnşallah 2017, 2016'dan daha güzel bir yıl olacak. Yani 2016'da yüzde 2,9 oranında büyüyen bir Türkiye ekonomisi çok önemli. Herkesin Türkiye ile ilgili olumlu algısını daha da yukarıya çekecek bir gelişme. Hükümet olarak ağustostan bu yana hem maliye politikası üzerinden hem dış ticaret politikası üzerinden hem de genel olarak ekonomi politikası üzerinden ekonomiye önemli destekler verdik. Şimdi bunların sonuçlarını toplamaya başladık." diye konuştu.
Bakan Ağbal, şöyle devam etti:
"Hep beraber milletçe ülke olarak bütün bu sorunların üstesinden geleceğiz. Türkiye ekonomisinin bu büyüme hikayesi önümüzdeki yıllarda artarak devam edecek. Gerçekten bugün hepimizin sevinmesi gereken önemli bir gelişmeyi de TÜİK açıklamış oldu. Bu da Türkiye'nin önümüzdeki yıllardaki büyüme potansiyelini gösteriyor. Bana göre en önemli hususlardan bir tanesi de Türkiye ekonomisinin şoklara karşı kendisini toparlayabilme, sıkıntılardan hızla çıkabilme ve ekonomideki belirsizliklere karşı çok esnek bir şekilde kendini yeniden üretme kabiliyetini gösteriyor. Bakın birçok ülkede ekonomiler bir sıkıntıya girdiği zaman uzun dönem bu sıkıntılardan çıkamıyor. O sıkıntıları aşamıyor. Türkiye'de çok hızlı bir şekilde kendini toparlayabilen tekrar üretime dönebilen tekrar tüketime dönebilen tekrar ihracata dönebilen bir ülke potansiyeli var."
"Büyüme hikayesi devam edecek"
Türkiye'nin büyüme hikayesinin devam edeceğini vurgulayan Ağbal, "İnşallah bu 15 Temmuz alçak darbe girişiminin de hasarlarını çok süratli bir şekilde gidereceğiz ve Türkiye, çok daha yüksek büyüme oranlarına hızla dönecek. Zaten diyoruz 'Türkiye'nin büyüme potansiyeli aslında bu oranların çok üzerinde.' Büyüme, 4,9'lara, 5'lere çok rahat varabilir. İnşallah onu da hep beraber yapacağız." dedi.
Bu ayın beyanname ayı olduğunu hatırlatan Ağbal, artık beyannamelerin yüzde 99,8'inin elektronik ortamda alındığını belirtti. Ağbal, "Arkadaşlara 'biraz zorlayın şunu yüzde 100 yapalım' dedim. Ne kalmış geriye? Veraset intikal vergileri kalmış. Bunu da inşallah yapacağız." ifadesini kullandı.
Kadın muhasebecilerin mücbir sebep haliyle ilgili düzenlemeler istediğini belirten Ağbal, "Gerek geçici verginin 4. döneminin kaldırılması gerekse mücbir sebep haliyle ilgili düzenlemeleri Gelir Vergisi Kanunu Tasarısına bırakmadan en kısa zamanda yapmak istiyorum. Bunları bir an önce hayata geçirelim meslek mensuplarımız işlerini bir an önce yapsınlar." diye konuştu.
Vergi kanunlarını sadeleştireceklerini dile getiren Bakan Ağbal, "Katma Değer Vergisi Kanunu'nu baştan sona ele alacağız. Bu KDV Kanunu'nun mevcut hali sürdürülebilir değil. Burada sizlerden de destek bekliyorum. Getireceğimiz kanun, mükelleflerimizin ihtiyaçlarına uygun bir kanun olsun. Bu kadar şikayet edilen bir kanun görmedim. Herkes bana KDV'yi şikayet ediyor. Burada önemli bir reformu inşallah yapacağız." dedi.
Ağbal, meslek mensuplarının işletmelerden alacaklarının tahsili ve müteselsil sorumluluk konusunda da çalışmalar yaptığını, buralardaki sorulara çözüm getireceğini söyledi.
Her şeyin başına mali disiplini koyduklarını vurgulayan Ağbal, şunları kaydetti:
"Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Bir ülkede mali disiplin olması aslında enflasyonla mücadeleye önemli bir destektir. Bir ülkede bütçede açıkları ne kadar artarsa o ülkede enflasyon da o kadar yukarı geliyor. Bütçesi sağlam olan ülkeler reform yapabilir. Bütçesi sağlam olan ülkeler, böyle zor zamanlarda bizim yaptığımız düzenlemeler gibi ancak ekonomiye destek olabilir. Eğer mali disiplin olmasaydı, bütçe açıkları 1990'lı yıllar gibi olsaydı şu ekonomik sıkıntılar karşısında inanın biz adım atamazdık. Kamu maliyemiz güçlü, biz ekonomide geçici vergi indirimleri yapabiliriz. Ekonomiye destek olacak birtakım harcamaları yapabiliriz.
Bütçe açığının milli gelire oranı 2002 yılında yüzde 10,5'ti. Böyle bir sistemin sürdürülebilirliği asla mümkün değil. Bugün 2011 yılından itibaren Türkiye'de bütçe açıklarının milli gelire oranı ortalama yüzde 1. En güçlü olduğumuz yönlerden biri bu. Kamu maliyesi göstergelerinin tamamı bakımından bütçemiz son derece sağlam. 2002 yılında borç yükü milli gelirin yüzde 72'siydi. Şimdi o rakam yüzde 27,6'da. Türkiye artık borç batağında olan bir ülke değil. Borcun milli gelire oranını düşürdük."
Bakan Ağbal, yatırıma, üretime, ihracata ve istihdama bütçeden daha fazla kaynak ayırmaya devam edeceklerini, vergi politikasında da aynı yaklaşımı benimseyeceklerini belirterek, "Yeter ki ekonomide çarklar dönsün. Vergi politikasının bir numaralı hedefi ekonomiye destek olacak." ifadesini kullandı.
Ağbal, verginin tabana yayılması ve vergi yükünün aşağı çekilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yorum Yaz