İnşaat sektöründe maliyetleri indirmeyi hedefliyorlar!
Geberit, Türk inşaat sektörünün en önemli sorunlarından biri olarak ürün ve hizmet garantisinin tüketiciye ulaşmadığını görüyor.
Dünyada 100 ülkede hizmet veren ve Türkiye'de 22 yıldır faaliyet gösteren tesisat devi Geberit, Türk inşaat sektörünün en önemli sorunlarından biri olarak; inşaat yapan firmaların kullandığı tüm ürün ve işçiliğin son tüketiciye ulaşma yolunda, makul bir süre ile garanti içermemesi olarak görüyor. Bu sayede inşaat firmaları ya da müteahhitler, bina arsa yerinden, betonuna, tesisat sisteminden kullanılan en ufak bir aksesuara kadar son tüketiciye karşı sorumlu değiller!
2012 yılının son dönemine geldiğimiz şu günlerde, inşaat sektörünün büyüme hızı olarak beklentilerin altında kaldığı görülüyor. Beklentinin yüksek olması ise bu büyüme hızının en somut göstergesi. AVM, sanayi tesisi, havalimanı vb. inşaat projelerindeki azalma sektörün büyüme oranını büyük ölçüde etkiliyor. 2012 yılının son aylarında da tahmin edilen büyüme rakamlarına ulaşılamayacağı düşünülüyor.
“Anahtar Teslimi Konut Projeleri Perakendeyi Bitiriyor!”
Sektörü olumsuz etkileyen uygulamalardan biri de, son yıllarda inşaat firmaları tarafından memnuniyetle uygulanan, bilhassa konut projelerinin anahtar teslimi olarak son kullanıcıya sunulması. Bu sistem, inşaat firmasına ilave bir kar getirmiş gibi görünse de, perakende sektörüne ciddi ölçüde zarar vermekte. Bu uygulama nedeniyle, perakende sektörü sadece tadilat ile ayakta durmaya çalışmakta ki, tadilat sektörü de ülkemizde çok zayıf bir sektör.
“Garantili Konutlarda Muhattap, Malzeme Üreticileri Değil, İnşaatı yapan Firmalar Olmalı”
Konu ile ilgili olarak Geberit Türkiye Genel Müdürü Cengiz Kazazoğlu, şu açıklamaları yapıyor; “Türkiye'de inşaat sektöründeki en büyük sorunumuz maliyetleri en aza indirmeye çalışmak. Son yıllarda inşaat firmaları tarafından sıklıkla uygulanan konut projelerinin kullanıcısına anahtar teslimi olarak sunulması kaliteyi düşürüyor. Mütahitler maliyeti düşürüp karı artırmak adına bütçesi en az olan ürünleri tercih ediyor. Özellikle tesisat sektöründe görsellik diğerlerine göre daha az olduğu için maliyet en azda tutulmaya çalışılıyor. Belli bir zaman sonra yaşanılan sıkıntılar ilk andaki maliyetin kat ve kat fazlası oluyor. Bu durumu önlemenin en geçerli yolu, inşaat yapan firmaların kullandığı tüm malzeme ve işçilik için son tüketiciye makul bir süre için garanti vermesidir. Kendisi malzeme üreticilerinden garanti belgelerini alabilir, ancak son kullanıcı için muhattap mutlaka kendisi olmalıdır.”
Kazazoğlu verilecek garantiler ile bu olumsuz durumun büyük ölçüde önlenebileceğinin altını çiziyor ve ekliyor; “Bu garanti bina arsa yerinden, betonuna, tesisat sisteminden kullanılan en küçük aksesuara kadar geçerli olmaldır. Bu da yasalar ile garanti altına alınmalıdır. İnşaatın lüks, orta halli veya ucuz olmasına bakılmaksızın bu garanti verilmelidir.”
Özellikle yurtdışında çalışan inşaat firmalarının satın aldıkları ürünlere bakıldığında montajı kolaylaştıracak, hataları önleyecek ürün ve sistemlerin tercih edildiğini belirten Kazazoğlu, o ülkelerde satın almaların, kurallar, yasalar ve beklentiler doğrultusunda yapıldığının altını çiziyor ve ekliyor; “Aynı kalitede bir bina için, aynı inşaat firması Türkiye'de yaptığı binada bu tür ürünleri kullanmıyor. Çünkü herhangi bir mecburiyeti yok. Bu da bize gösteriyor ki; kalite standartları ile ilgili yasalar bir an önce çıkarılmalı ve daha da önemlisi uygulanması sağlanmalıdır. Aksi takdirde sektörün gelişmesi bu şekilde topal olarak devam edecek ve son tüketici mağdur olacaktır. Ben bu sistem getirilmeden belirli kalite standartlarını yakalamanın ve son tüketiciyi koruma altına almanın gerçekleşeceğine inanmıyorum.”
Yorum Yaz