İnşaat sektörünün sağladığı istihdam, Türkiye ekonomisini canlı tutuyor!
İnşaat sektörü, ekonomiye milli gelirde göründüğünden çok daha fazla katkıda bulunan bir sektör. Yabana atılamayacak bir istihdam katkısı söz konusu. Dolayısıyla bu sektördeki gidişat birçok yönden büyük önem taşıyor
İnşaat sektörü, ekonomiye milli gelirde göründüğünden çok daha fazla katkıda bulunan bir sektör. Yabana atılamayacak bir istihdam katkısı söz konusu. Dolayısıyla bu sektördeki gidişat birçok yönden büyük önem taşıyor.
İnşaat denilince aklımıza öncelikle konutun geliyor olması normal. Hem zaten bazı ölçümler için konutla ilgili verilerden yola çıkmak da bir anlamda zorunlu sayılır. Örneğin daire ya da konut sayısı. Toplam inşaat sayısı da önemli tabii ki ama, özünde konut sayısına bakmak gerekiyor.
Konut sektöründeki gidişatın olumlu mu, olumsuz mu olduğunu ya da yatay bir durum mu yaşandığını hangi veriye bakarak anlayacağız peki. Ya da bunun için tek bir ölçü var mı?
Konut sektörünün fotoğrafını net olarak ortaya koyabilecek tek bir veri bulmak pek kolay değil. O yüzden de birkaç veriden yola çıkarak durumu anlamaya çalışmak gerekiyor.
Satışlar görünürde yatay, ama...
TÜİK'in geçtiğimiz günlerde açıkladığı verilere göre yılın ikinci çeyreğinde 106 bin konut satıldı. Bu satış, ilk çeyrekteki 96 bine göre yüzde 10'luk bir artışa işaret ediyorsa da, geçen yılın aynı dönemindeki 107 bine göre az da olsa bir gerileme var. İlk altı ayda geçen yıl 198 bin olan satış da bu yıl 202 bine çıkmış durumda.
Rakamların ortaya koyduğu, satışta ciddi bir hareketlenmenin olmadığı. Ama bir gerileme de yok. Ayrıca, bu satışlar, tapuda yapılan işlemleri gösteriyor. Yeni konut inşaatı çok hızlı bir şekilde arttığı, bu konutların önemli bir bölümünün de bitmeden noter sözleşmesiyle satıldığı dikkate alınırsa içinde bulunulan dönemdeki satışların aslında olduğundan düşük göründüğünü de kabul etmek gerekiyor.
Ruhsat ve izinler
Konut sektöründeki gidişatı daha somut olarak ortaya koyacak veri kuşkusuz belediyelerin verdiği ruhsat ve yapı kullanma izin belgelerinin düzeyi. Burada henüz ilk çeyreğin rakamlarına sahibiz ve bu rakamlar, ne önemli bir canlanmaya işaret ediyor, ne de bir daralmaya.
Geçen yılın ilk çeyreğinde 111 bin konut için inşaat ruhsatı verilmişti. Sayı bu yıl 117 bine yaklaştı.
Yapı kullanma izni verilen konut sayısı ise 106 binden 109 bine çıktı.
Biten-satılan farkı
Belediyeler yılın ilk çeyreğinde 109 bin konut için kullanım izni vermiş. Ama ilk çeyrekte satılan konut sayısı 96 bin, arada 13 bin fark var. Biten konutun hemen alıcı bulması beklenemez elbette, ama bu 13 bini daha artıracak bir etken olarak ikinci el konutlar gerçeği karşımızda duruyor. Satılan 96 bin konutun tümü sıfır değil ki; bu sayıya ikinci el konutlar da dahil. 96 binin ne kadarının sıfır, ne kadarının ikinci el olduğunu bilmiyoruz. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, bu konuda kayıt tutmuyor, dolayısıyla sıfır ve ikinci el sayısını kimse bilmiyor. Tapu Kadastro'nun bu ayrıma ilişkin kayıt tutmasında sektörün durumunu izlemek açısından büyük yarar bulunduğunu vurgulayalım.
Satılan konutların sıfır ve ikinci el durumunun yarı yarıya olduğunu varsaysak, 48 bin yeni konut satıldığı, bu dönemde kullanım izni verilen 109 bin konut dikkate alındığında 61 bin konutun satış için bir anlamda arz fazlası olarak kaldığı sonucu çıkar.
Kullanım izni verilen konutların bir kısmının noter sözleşmesiyle satıldığı göz önünde bulundurulsa bile izin konusu konutlarla satılanlar arasında yine de önemli bir fark oluştuğu ortada. Konut sektörünü baskı altına alabilecek ve güçlü olmayan müteahhitlik şirketlerini sıkıntıya sokabilecek olumsuzluk da arz-talep dengesindeki bu bozulmadan kaynaklanabilir. Maketten konut almaya devam edenlere duyurulur...
Alaattin Aktaş/Dünya
Yorum Yaz