‘İş dünyası istikrarın kıymetini biliyor’
“İstikrar kazansın” diyen Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, “İş dünyası istikrarın kıymetini iyi bilir” açıklamasını yaptı.
Türkiye bugün bir yıl içinde ikinci genel seçimin heyecanını yaşıyor. Herkes nefesini tutmuş, seçim sonucunu, ülkeyi dört yıl yönetecek parti veya partilerin açıklanmasını beklerken, Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas'a iş dünyasında hakim olan genel beklentiyi sorduk. “İstikrar kazansın” diyen Elmas, bunun nedenini ise şöyle açıkladı: 2001 krizi insanlarda büyük bir travma, ciddi bir yıkım yarattı. Ancak belli bir yaş grubunun altındakiler 2001 krizi tecrübesi olmadığı için Türkiye'nin yönetilmesi veya yönetilememesinin ne demek olduğunu bilmiyor. Bugün 33 yaşında olan biri Türkiye'nin ekonomik krizlerle yerle bir olduğunu, binlerce şirketin battığını, milyonlarca insanın işsiz kaldığını, o insanların ailelerinin yaşadığı travmaları görmedi. Onlar kötüyü görmediler, ama biz gördük. Dolayısıyla işadamları olarak istikrarın değerini çok iyi biliyoruz.”
10 ayı bitirdik, seçim gününe geldik. Nasıl geçti bu dönem?
2015, 2014'ten daha iyi bir yıl oldu. Haziran seçimine kadar tek parti iktidarının korunacağına dair bir tablo vardı. Genel kanı bu yöndeydi. Bu da bizim işimizi kolaylaştırdı. Hazirana kadar işlerimiz gayet iyiydi. Hedeflerimizi tutturduk, projelerimizi yürüttük, teslimatlarımızı zamanında gerçekleştirdik. Fakat haziran seçimleriyle beraber, tek parti iktidarı ortadan kalkınca bir belirsizlik oluştu. O belirsizlik de hazirandan bu yana sektörü etkiliyor. Yazın verdiği bir rehavet de var zaten. Siyasi istikrara çok endeksliyiz.
Son 3-4 aylık dönemi kayıp mı görüyorsunuz?
Seçimden sonraki 3-4 aylık süreci kayıp olarak gören bir kesim var, ben kazanç olarak görüyorum. Çünkü Türkiye'nin kurumların, sistemlerinin her şeye rağmen yürüdüğünü gösteren bir süreç oldu bu. Bu seçimden tek parti iktidarı çıkması tabii ki bizim birinci tercihimiz.
Bugün Türkiye için kritik bir gün. Piyasada beklenti nasıl?
Benim gördüğüm herkesin bir numaralı tercihi ‘tek parti iktidarı'. Yabancı finans çevreleri de bunu istiyor. Güç odaklı farklı bir istek içerisinde olabilir, onu bilemem. Onların başka hesapları olabilir. Ama finansal çevreler irade sahibi dört yıllık bir hükümet istiyor. Ancak tek parti olmazsa bir koalisyon hükümeti de Türkiye için ölümcül bir tablo değil diye görüyorlar. Dolayısıyla biz de 2016'nın her halükarda daha iyi bir yıl olacağı inancındayız. Kritik bir seçim yaşayacağız ama ne olursa olsun seçimden sonrası bundan daha iyi olacak. Dünya konjonktürü de buna yardımcı olacak.
İş dünyasının ısrarla ‘tek parti' istemesinin nedeni ne?
2001 krizi insanlarda büyük bir travma, ciddi bir yıkım yarattı. Belli bir yaş grubunun altındakilerin 2001 krizi tecrübesi olmadığı için Türkiye'nin yönetilmesi veya yönetilememesinin ne demek olduğunu bilmiyorlar. Bugün 33 yaşında olan biri Türkiye'nin yönetilemediğine hiç şahit olmadı. Türkiye'nin ekonomik krizleri sebebiyle yerle bir olduğunu, sıkıntılı insan manzaralarını görmedi. Binlerce şirketin battığını, milyonlarca insanın işsiz kaldığını, o insanların ailelerinin yaşadığı travmaları görmedi bu kitle. Onlar kötüyü görmediler, ama biz gördük. Dolayısıyla ben istikrarın değerini çok iyi biliyorum. İşadamları da bunun değerini çok iyi biliyoruz.
Piyasanın yavaşladığı dönemde siz de duraksadınız mı?
İnsanların beklemeye geçtiği anda iş yapmayı hep fırsat olarak gördüm. Bu Sur Yapı'nın önemli yol haritalarından biri. Bugüne kadar her krizi fırsata çevirmeyi bildik. Ben şimdiye kadar en iyi projeleri, en iyi arsaları kriz dönemlerinde aldım. İyi malı bazen paranla da alamayabilirsin. Böyle dönemlerde herkes geri çekiliyor. Ve önümüze fırsatlar çıkabiliyor. Diğer taraftan konut Türkiye'de bir ihtiyaç. Türkiye'de her yıl 1 milyon konut yapılıp, üretilebilse satılır. Ama üretilemiyor. Tamam piyasanın yavaşladığı dönemlerde insanların moralleri bozuluyor ama biz işadamlarının moralinin bozulmaması lazım. Önemli olan işlerin devam etmesidir. Biz de hiçbir şantiyede ekip azaltmadık, iş durdurmadık.
2015 gayrimenkul sektörüne yabancı ilgisi açısından nasıl bir yıl oldu?
Döviz kurunun yüksekliğini yabancıya satış anlamında fırsata çevirme şansımız oldu. Çünkü bu durum yabancıya bir alım fırsatı sundu. Yabancı satışları geçen yıla göre neredeyse iki katına çıktı. Biz sektör olarak mütekabiliyet yasası sonrası ilk etapta 5 milyar dolar satış öngörüyorduk. O rakam bu sene tutmuş olacak. Biz bunun çok rahat 10 milyar dolara çıkacağını düşünüyoruz. 2016'da 6.5-7 civarında bir rakam yakalanabilir. 2-3 yıl içerisinde de 10 milyarı çok rahat yakalarız diye düşünüyorum.
Piyasa seçim beklentisini satın aldı mı?
Evet tabi. Döviz kuru uluslararası piyasalarla beraber iç piyasada da yeni hükümetin kurulma beklentisiyle hızlı bir şekilde geri geliyor. 2 hafta önce önemli bir Avrupalı bankanın baş ekenomistini dinleme fırsatı buldum. “Türk lirası yeterince düştü. Türk malları da ucuzladı. Hem gayrimenkul almanın hem de hisse senedi almanın tam zamanı olduğunu düşünüyoruz” diyordu.
İstanbul dışında projeler sürecek mi? Anadolu'ya Karadeniz'e gidecek misiniz?
İleride neden olmasın. Anadolu'da da, Karadeniz'de de fırsat gördüğümüz yerlere gidebiliriz. Ama şu anda İstanbul bizim için çok önemli. İstanbul öyle bir yer ki, Sultanbeyli'de Çinlilere daire satıyoruz. İstanbul'un her yerinden dünyanın her yerinden alıcılara ev satmak mümkün.
Yeni projeleriniz var mı?
2 AVM projemiz devam ediyor. Biri Axis İstanbul. Bu AVM'yi 2016 Mart ayında hizmete açacağız. Diğeri de Bursa'daki Marka projemiz. 316 daire ve 70 bin metrekare kiralanabilir alanı olan bir inşaat. Onun da kiralamaları ve inşaatı hızlıca devam ediyor. Bu projeyi de 2016 sonu veya 2017 başında tamamlayacağız. Bu yılın sonuna kadar ve 2016'nın ilk çeyreğinde toplamda 2.2 milyar TL'lik proje arz edeceğiz. Yani 1844 ofis ve konutu satışa sunacağız. Sultanbeyli 2, Sancaktepe 2 Ümraniye'de 1 projemiz var. Topkapı'da Eren Holding'le bir dönüşüm projemiz olacak. Koşuyolu ve Güneşli'de birer projemiz olacak. Ayrıca Kağıthane'de de bir ofis projesi satışa sunacağız.
(Akşam)
Yorum Yaz